“Hayatta kalmak için zorunlu olmayan her şey bana gülünç ve saçma gelirdi.”
Attila İlhan-FHL
M. NEDİM HAZAR | YORUM
Bir süredir kafam rahattı aslında. Ne sosyal medya, ne haber izleme ne ülkeyi merak… Tam bir uzlet kafası…
Ne ki, dünya tarihinin en bahtsız insanlarındanız. Deli bir değil bin tane, densizin ise binine bereket.
Leman dergisinin karikatür sonrası yaptığı açıklamayı, biraz da tebessümle okuyorum. Gariplerim canhıraş şekilde ağızları yanmış, nasıl da “Peygamber Efendimiz” filan diyorlar.
Elbette samimiyetlerini sorgulayacak değilim ama böylesi bir dil kullanacaklarına baştan hesap etselerdi olacakları.
Ülkede siyasal İslam’ın en yobaz, en acımasız güruhu iktidarda. Hele hele böylesi bir ortamda, fırsat kolluyorlar. Leman gibi, haksızlıklara, zulümlere aidiyetine bakmadan karşı çıkan bir yayın organına tahammül edemeyip, fırsat kolladıkları aşikar.
Niye ellerine koz verecek işlere bulaşıyorsunuz?
Şunu da belirteyim, dergi yöneticileri ve sanatçıların o şekilde gözaltına alınmalarına inanılmaz üzüldüm. Ama ne yazık ki bu ülkede yeni bir şey değil bu. İçişleri ve Adalet bakanlarının ‘İslamcı militan’ olduğu bir ülkede, polisin kibar davranmasını beklemek mümkün değil elbette.
Meselenin çok boyutu var. Hepsini tek yazıda ele alamam elbette. Peygamberin suretinden, ülke elitinin dindar klişesine kadar çok boyutlu bir mevzu bu. Hatta son dönemde gösterime çıkıp hitap ettiği kitle tarafından bile ilgi görmeyen ‘Exodus’ ile bir bağlam oluşturmak mümkün.
Bugün 2 Temmuz…
Provokasyonla insanların nasıl katledilebileceklerini yıllar önce gördük bu ülkede. Kasıt aramıyorum Leman’ın karikatüründe ama bir densizlik olduğunu da kabul etmek lazım.
Leman’ın yapacağı böyle “Efendimiz”li bir açıklamadan ziyade, “Asla böyle bir kastımız yoktu, öyle anlaşıldıysak özür dileriz.” demekti bence.
Ama bu kozu iktidarın eline verdikten sonra, ne derseniz deyin pek anlamı olmayacaktı şüphesiz. Sarayın iktidarı terk etmemek için her şeyi göze aldığı gerçeğini artık herkes biliyor.
Daha önce de bir vesile ile yazmıştım, GORA’daki Kuna’yı hatırlar mısınız?
Hani Komutan Logar’ın yardımcısı. Sıkıştığı an silahını çekip en yakınındaki insanı esir alarak, “Yakarız bu gezegeni, yakarız!” diye höykürüyordu.
Erdoğan ve bir grup azınlık tam bir Komutan Kuna ruh hali içinde. Memleketi gözlerini kırpmadan yakarlar, CHP neymiş!
Aklıma vaktiyle benim de bir umut olarak görüp, desteklediğim sonradan kepazeliğin kalesine dönen ‘Misvak’ geliyor.
Neyse uzatmayacağım.
Siyasal İslam’ın en sevdiği ortamı oluşturmaya sağladığı katkıdan dolayı kınıyorum ben Leman dergisini.
Geri kalan her şey, başka yazıların konusu…
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***