CENEVRE – BM önünde gerçekleştirilen eylemde, Barış ve Demokratik Toplum Grubu tarafından 11 Temmuz’da gerçekleştirilen silah bırakma töreni hatırlatılarak, bu tarihi adıma karşılık Türkiye’nin de adım atması gerektiğini vurgulandı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle İsviçre’nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi önünde 25 Ocak 2021’den bu yana her çarşamba sürdürülen Özgürlük Nöbeti eylemi 234’üncü haftasına ulaştı.
BM Ofisi’nin yer aldığı Nations Meydanı’nda bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, 14 Temmuz 1982’de Diyarbakır Cezaevi’nde eylem gerçekleştirerek hayatlarını kaybeden Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek şahsında bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Bu tarihi direnişin ruhunun bugün Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için sürdürülen eylemlerde yaşam bulduğu vurgulandı.
Bu haftaki eylemde ayrıca Suriye’nin Süveyda kentinde Dürzi halkına yönelik artan saldırılar gündeme taşındı. Kürdistanlılar, etnik ve inanç temelli bu saldırıların kabul edilemez olduğunu belirterek uluslararası toplumu acilen harekete geçmeye çağırdı. Açıklamada, Süveyda’da Dürzilere, Şengal’de Êzidî halkına, Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtlere ve Suriye sahil hattında yaşayan Alevilere yönelik yürütülen saldırıların aynı katliamcı politikaların sonucu olduğu ifade edildi.
Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Osman Tekin yaptığı açıklamada, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına dikkat çekti. Tekin, bu çağrının somut bir cevabı olarak Barış ve Demokratik Toplum Grubu tarafından 11 Temmuz’da gerçekleştirilen silah bırakma törenini hatırlatarak, bu tarihi adıma karşılık Türkiye’nin de adım atması gerektiğini ifade etti. Tekin, “Türk devleti bu tarihi fırsatı değerlendirmeli ve Önder Apo’nun çalışma koşullarını iyileştirmekle yetinmemeli, onun fiziki özgürlüğünü sağlamalıdır” dedi. Abdullah Öcalan’ın barışın ve demokratik çözümün anahtarı olduğunu vurgulayan Tekin, özgürlüğünün, hem Türkiye halkları hem de Ortadoğu’nun demokratikleşmesi açısından stratejik bir öneme sahip olduğunun altını çizdi.
‘MÜCADELEDEN GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Tekin konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Önder Apo özgürleşene dek, bizler her çarşamba bu meydanda olmaya, uluslararası topluma çağrımızı yinelemeye devam edeceğiz. Direnişimizin kaynağı halkımızın iradesidir. Bu irade asla teslim alınamayacaktır.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***