“Bir gün mutlaka olacak” dediğim haber dün sabah geldi.
Modacı Gülşah Saraçoğlu yüz estetiği yaptırmış ve yurt dışına çıkarken yüz tanıma sistemi onu tanımadığı için çıkış alamamış.
Bunun üzerine parmak izi ile tanıma yapmışlar ve öyle geçebilmiş.
Böylece bugüne kadar suçluyu tanıma aracı olarak kullanılan parmak izi, suçsuz yüzü tanımak için kullanılmış.
Bence “Forensic” yani adli tıp tarihinde bir devrim.
Gülşah Saraçoğlu
Üç gün önce gala dergisinde gördüğüm Kendal Jenner sandım, tanıyamadım meğer
Bu haberi almadan üç gün önce Fransa’nı bir haber okudum.
Haberi “Page Six” haber kanalı duyurdu.
Kardashian ailesinin annesi Kris Jenner yüz estetiği yaptırmış.
Yayınlanan fotoğrafı bir anda viral oldu.
Gerçekten öyle bir yüz estetiği yaptırmış ki, ben de dakikalarca baktım.
Kardashian familyasının reality showlarının hastasıyım.
Hiçbir sezonunu kaçırmadım.
Dolayısıyla ailenin bütün bireylerini çok iyi tanıyorum.
Anne Kriss Jenner 69 yaşında.
Zaten yaşını göstermeyen bir kadındı, ama yaptırdığı estetikten sonra en fazla 30’larında bir kadın vardı karşımda.
Kris Jenner’in eski hali ve yeni hali
Tanıyanlar önce kızının ikiz kardeşi sandı
Tanıyanlar fotoğrafını görünce çok şaşırdı. Kızı Kylie Jenner’in ikiz kız kardeşi gibi olmuştu.
Dergi, bu estetik operasyonu, Marcel Proust’un “Kayıp Zamanın İzinde” serisinin adıyla açıklamaya çalışıyordu.
İki fotoğraf yan yana koyup baktım.
Kris Jenner, yani anne Kardashian ilk fotoğrafını taşıyan bir kimlikle Polie gelse, tahmin ediyorum yüz tanıma sistemi onu da tanıyamazdı…
Çünkü olay sadece gençleşme değildi… Bambaşka bir insan olmuştu…
Hatta en ünlü kızı Kim Kardashian’dan bile genç görünüyordu.
Oysa kızını 25 yaşındayken doğurmuştu.
Kim Kardashian bugün 44 yaşında ama en fazla 30’unda görünüyor.
Demek ki annesi 39 yaş gençleşmiş bir yüze sahip olmuş bu operasyonla.
Kim Kardashian
O fotoğrafa bakarken 13 yıl önce yaşadığımı hatırladım
O fotoğrafa bakarken 13 yıl öncesine döndüm.
Yaşadığım olayı o günlerde yazmıştım buradan, hatırlatayım.
Sağ göz kapağım aşağı düşmüştü ve artık görme zaviyemi bile engeller hale gelmişti.
Birkaç arkadaşım “Git kaldırt çok kolay” dedi.
Ben de tanıdığı bir estetik uzmanı olan Serdar Eren’e gittim.
Bana “Akşam üzeri 19.00’dan sonra gel, rahat konuşalım” dedi.
O akşam üzeri şunları yaşadım…
Elime kenarları taşlı oval bir ayna verdi
Durumu anlattım, elime, etrafı taşlarla süslü bir ayna verdi.
Bir parmağı ile düşen sağ göz kapağımı kaldırdı ve “Çok basit, 15 dakikalık bir iş” dedi.
Aynaya baktım, göz kapağımı öyle becerikli bir şekilde kaldırmıştı ki öteki göz kapağım sanki tamamen kapalı gibi geldi.
“Tamam” dedim.
“Yalnız küçük bir sorun var” dedi ve devam etti
“Yalnız bir küçük mesele var. Göz kapağını kaldırırsak kaş düşer. Yani onunla birlikte kaşı da kaldırmak lazım” dedi.
İkinci parmağı ile kaşımı kaldırdı.
Yüzümün sağ tarafında gözüm açılmış ve gençleşmişti. Öteki tarafım yaşlı bir erkek bakışı gibi duruyordu.
Hüzünlü bir köpek gibi bakıyordum öteki gözümle.
“Bunu da 45 dakikada hallederiz” dedi.
“Yalnız küçük bir sorun daha var”
Ben aynaya bakarken devam etti.
“Yalnız küçük bir mesele daha var. Kaşları ve göz kapaklarını kaldırdığımızda, gözaltı torbaları çok daha çarpıcı şekilde ortala çıkar. Aynada kendine bakınca sarkan göz torbalarından başka bir şey görmezsin. Yani onları da almak lazım.”
“Hepsi bir buçuk saat” dedi.
Üçüncü parmağı ile göz torbamı da bir şekilde yok etti.
Yüzümün sağ tarafı ile sol tarafı arasındaki fark 20 yaş gibiydi.
“Ve son bir sorun var, onu da söylemeliyim”
Ben sessizce aynaya bakarken sesi yine yükseldi: “Ancak son bir sorun daha var.”
“Göz kapakları, kaşları kaldırır ve gözaltı torbalarını alırsak, burnunun iki yanından başlayan yüz çizgileri çok belirgin şekilde ortaya çıkar. İnsanı asıl yaşlı gösteren yanakların kenarındaki bu iki çizgidir.”
Bunu derken elinin dördüncü parmağı ile yanak derimi boynuma doğru çekti ve yüzümün iki yanındaki derin çizgi birden yok oldu.
Artık kenarları taşlarla süslenmiş oval aynada iki yüz vardı.
Biri sağ tarafım, öteki sol tarafım. Bir tarafında hiç çizgi, torba yok. Genç bir bakış.
Sol tarafım yaşlı ve hüzünlü bir köpek gibi bana bakıyor.
“Ertuğrul, üç saat içinde seni 40 yaşında bir erkek yapabilirim”
Bir süre sessiz kaldı ve devam etti.
“Ben bu yüzü 40 yaşında bir erkek yüzü haline getirebilirim.
Bazı vücutlar genç yüzü taşıyamaz. Ama senin vücudun iyi, 40 yaşındaki bu yüzü taşıyabilirsin.
Şimdi sana sorum: Ben seni 40 yaşında bir erkek yaparım. Vücudun 40 yaşındaki bir yüzü taşır. Ama sen bu yüzü taşıyabilir misin?”
Bir soluma baktım, bir sağıma ve kendi kendime dedim ki…
Aynada dört parmağı ile kırışıksız ve dümdüz haline getirdiği tarafıma baktım.
Pürüzsüz bir cilt. Genç ve diri bir bakış.
Vallahi hiç de fena değil hani.
Sonra sol tarafıma….
Bir anda beynim başka türlü çalışmaya başladı.
Sabah kalkıyorum, aynaya bakıyorum… Karşımda 40 yaşında “biri” bana bakıyor
Sabah kalkıyorum, aynaya bakıyorum.
40 yaşında “biri” bana bakıyor.
Herhalde onu tanımam ve “ben” olduğumu anlamam için biraz vakit geçer diye düşünüyorum.
Sonra günlük hayatım başlıyor.
Beni tanıyanlar tabii direk yüzüme bakıyorlar.
Acaba bir yapay zekâ uygulaması olan yüz tanıma sisteminin tanıyamadığını, onlar organik zekâ ile tanıyabilir mi?
Tanıyamazsa hiç mesele değil…
Tanımazlarsa hiç mesele değil ama ya tanırlarsa…
Ama ya “Ben bu herifi bir yerden tanıyorum ama tam çıkaramıyorum” der ve aniden çıkarırsa…
Kendilerine veya başkalarına söyleyip de bana söyleyemeyecekleri şeyler geliyor aklıma.
“Yuh artık bu kadar da değil…”
“Hiç olmamış.”
Daha ağırı da var.
“Olmuş ama çok komik olmuş…”
Arkamdan gülmeleri görüyorum, duyuyorum…
İşte o an asıl soru geliyor aklıma…
Ben bu yüzle ne yapacağım?
Peki ben yüzle ne yapacağım?
Bir kadını mı etkileyeceğim…
Etkiledikten sonra ne yapacağım. Artık aynada kendime çıplak bakmakta zorlanırken, 40 yaşındaki yüzün altındaki 78 yaşındaki bedeni ne yapacağım…
Ve artık hiçbir zaman 40’ına dönemeyecek olan arzularımı, uyanışlarımı 40 yaşıma getirecek bir “lifting” var mı…
Arzu liftingi…
“Merak etme, basarım hormonu, mesele halledilir” mi diyeceksin?
Hormondan korkarım…
Ya yurt dışına çıkarken yüz tanıma beni tanımazsa?
Ve son darbe…
Deri montumu giyip, bütün metal teçhizatımı donanıp rock konseri için yurt dışına giderken yüz tanıma seni tanımazsa…
Ulan, “Boss”, Bruce Springsteen, Paul McCartney, Mick Jagger kendi kırışık yüzüyle gezerken, sende hiç utanma, sıkılma kalmadı mı…
Böyle derse birisi…
Hani benim 78 yıllık karizmam nerdeeee.
Pencerem yok annem…
Bunların hepsi 10 saniyede oldu ve kararımı verdim
Bunların hepsi 10 saniyede oldu ve Serdar Eren’e dönüp cevabımı verdim: “Hayır taşıyamam bu yüzü…”
Şimdi sıra ondaydı…
“İşte bunu söyletmek için yaptım bu tiyatroyu sana. Yüz ince ayarları çok hassas bir dengedir. Sadece bir köşesine dokunarak istediğin sonucu alamazsın. Sana tavsiyem yüzüne dokundurtma. O düşük göz kapakları bir süre sonra karakterin haline gelir. Seversin onu. Kadınlar da sever. Genç görünmek istiyorsan gül. Gülmek insanı genç gösterir.”
O gün 65 yaşımdaydım, bugün 78 ve köpek bakışını öğrendim
O gün 65 yaşımdaydım.
Serdar’ın yanından çıktım…
Aradan 13 yıl geçti.
Yüzümün bir santimetrekaresine bile dokundurtmadım.
Epeydir bütün fotoğraflarımda yaşlı bakıyorum.
Bazen hüzünlü bir köpek gibi bakıyorum.
Ama Fransa’dayken öğrendiğim bir şey vardı: “Köpek bakışı.”
Biz insanlar o bakışı çok seviyoruz. Sadakat, bağlılık var o bakışta…
Ve en önemlisi öyle bakan biziz…
Ben’im…
Yüz tanımanın tanıyamayacağı bir yüz nasıl yapılır, kaça çıkar?
Kris Jenner’in fotoğrafına bakıyorum.
New York’un en başarılı estetisyeni diye bilinen Dr. Steven M. Levine yapmış.
People, Allure ve Page Six gibi dergi ve sitelerde okuduğuma göre bu operasyon şu dört operasyondan oluşuyormuş:
“Doğal görünümlü face lifting”, “gözaltı çizgilerinin yok edilmesi”, “boyun gençleşmesi” ve “yüz dengeleme…”
Serdar Eren haklıymış.
Çoklu işlem söz konusu.
Dr. Steven M. Levine
Bu dörtlü operasyonun maliyeti 45 bin dolarmış
Maliyeti de 45 bin dolarmış…
Ben daha yüksek bir rakam olduğunu düşünüyorum.
Gerçekten başarılı.
Kızı Kim Kardashian’ın estetiği de mükemmeldi.
Bazı kadınlarda estetik çok başarılı sonuç veriyor.
Ama sadece bazı kadınlarda.
Elmacık kemikleri, gözler ve dudaklar
Büyük çoğunluğunda ne yapay zekânın ne doğal zekânın tanıyabileceği bir yüz çıkıyor ortaya.
“Değişen nedir” diye sorarsanız, benim cevabım şu:
Elmacık kemikleri, sabitleşen gözler, oranı çok zor tutturulamayan dudaklar…
Ve kaybolan mimikler, ifadeler, bakışlar.
Bunlar geriye, parmak içinden tanıyabileceğiniz bir kimlik bırakıyor.
O güzelim yaşlı köpek bakışınız da siliniyor…
Yaş, parmak izlerini de törpülediği için, sonunda sizden geriye kalan şey bir “hiçlik” oluyor.
Kim Kardashian’ın kuaförünün tişörtünde yazan cümle
Operasyondan sonra annesinin şaşırtıcı gençleşmesini anlatmak için kızı Kim Kardashian, ilginç bir paylaşım yaptı.
Saç stilisti Chris Appleton’un bir fotoğrafını paylaştı.
Appleton’un tişörtünün üzerinde şu yazıyordu:
“Kris Jenner şu an neye sahip oluyorsa, ben de olacağım…”
Bir erkeğin bir kadın gibi gençleşme arzusunu dile getiren zekice bir paylaşımdı.
Ancak bir sorun var.
Kim Kardashian’ın yaptığı paylaşım
Bugüne kadar başarılı bir erkek estetiği görmedim
Kendi adıma konuşalım.
Bugüne kadar başarılı bir erkek estetiği görmedim.
Ama çok güzel yaşlanan çok erkek gördüm.
O yüzden şunu merak ediyorum:
Serdar Eren’in bana sorduğu soru sadece erkeklere mi sorulur?
Mesela kadınlara şunu sormak isterdim:
Yüz tanıma sisteminin tanımadığı 40 yaş genç bir yüzü siz taşıyabilir misiniz…
“Taşıyabilirim” diyen kadın sayısının, erkek sayısından çok çok daha fazla olduğuna eminim.
Gördüğüm en başarılı yüz estetiklerinden biri eşim Tansu’nunkiydi
Bugüne kadar gördüğüm en başarılı kadın yüz estetiklerinden birini Serdar Eren eşim Tansu’ya yaptı.
Bunu kendisine söylediğimde Serdar şu cevabı verdi: “Haklısın çünkü Tansu yüzü konusunda çok bilinçli bir kadın. Bana geldi ve şunu söyledi: ‘Ben gençleşmek istemiyorum. Sadece yorgun görünmemek istiyorum.’”
Haklıydı…
Tansu gençleşmedi. Yorgunluğu gitti ve mutluluk geldi.
Bence hayatında aldığı en doğru kararlardan biriydi.
Yorgun yüzünüzü tanıyan “yüz tanıma sistemi” yorgun olmayan yüzünüzü de tanır.
Toplum olarak yorgunluk liftingine ihtiyacımız var
Toplum olarak “Ben Yorgunum Hayat” şarkısını çok sevdik.
Oysa bizi aşağı çeken bir şarkı bu.
Çünkü, yaşadığımız ülkedeki adaletsizlikler, hoyratlıklar, yaratılan korku cehennemi hepimizi çok yordu.
O nedenle üzerimizden bu yorgunluğu alacak her şeye, herkese hoş geldin.
Biz 21’inci yüzyıl insanlarının kurucu kitabı Gılgamış
Hâlâ Kris Jenner’in fotoğrafına bakıyorum…
Kadın veya erkek fark etmez.
Hepimiz Gılgamış Destanı’ndan fırlamış ruhlarız.
Yaşlanan ruhlarımızın kurucu efsanesi o.
Kutsal kitaplar bize erken bir öteki dünya vaat ediyor ama biz bu dünyada ebedi bir gençliğin peşindeyiz.
Yarın Paris’te NVDIA CEO’su ile ebedi gençliği konuşacağız
Bugün Paris’teyim.
L’Oreal’in düzenlediği uluslararası bir “Longevity ve Teknoloji” konferansına katılacağım.
Longevity… Yeni normalimiz…
Yani uzun bir yaşam…
Özel konuşmacı NVIDIA’nın CEO’su Jensen Huang…
Yapay zekâların temelindeki chipleri üreten dünya devinin patronu…
Estetikli yüzü tanımayı reddeden yüz tanıma sistemlerinin hardware babası…
Yarın onu dinleyeceğim.
Yüzü 40 yaş gençleştirmenin yolu bulundu, şimdi sıra arzuları 40 yıl gençleştirmekte
Serdar Eren’ler, Dr. Steven M. Levin’ler insan yüzünü 40 yaş gençleştirmenin sırrını buldular.
Şimdi sıra Jensen Huang’larda, Sam Altman’larda…
Arzularımızı 40 yıl gençleştirecek şeyleri bulmakta sıra.
“25’ten yukarı kadına bakmam” diyen, alfa s*l*klarından söz etmiyorum.
Düşmüş göz kapakları ve gözaltı torbaları ile yaşamayı öğrenmiş erkeklerin kayıp cennetini anlatıyorum.
Dün Paris’te görevli polis “Gözlüğünü çıkar ve kameraya bak” dedi, iç rahatlığı ile baktım
Dün Paris’te havaalanında geçerken görevli “Gözlüğünü çıkar ve kameraya bak” dedi.
Kendimden çok emin çıkardım ve kameraya baktım.
Biliyorum ki, en aptal yüz tanıma sistemi bile tanır beni.
Çünkü dokundurtmadığım yüzümdeki “yorgun Köpek bakışlarım” aynen duruyor…
Otelde geldiğimde bu defa aynaya baktım.
Yüzümde, kendimden memnun o ifade, dudaklarımın kenarında tanıdık sinir bozucu müstehzi bir kıvrım…
Yumruğumu hafifçe çeneme dokundurdum ve kendi kendime mırıldandım.
“Vas y jeune homme la nuit est a toi…”
“İyisin aslanım… Yürü, gece senin…”
Jensen Huang henüz arzularımı Kris Jenner’in yüzünün yaşına indirecek chipi üretemediği…
Sam Altman da o chiplere yüklenecek arzu yazılımını bulamadığı için…
Netflix’te bir true crime seyrederken uyumuşum.