“Biz buradayız, birbirimizden güç alıyoruz!”
Yürüyüşün iptal edilmesi hakkında Türk Alman Üniversitesi Direnişi’nin yayımladığı basın açıklaması şöyle:
“Kampüslerde Onur Var, Baskıya Karşı Direniş Var
11 Haziran 2025 tarihinde Türk-Alman Üniversitesi öğrencileri olarak, kampüsümüzde bir Onur Yürüyüşü gerçekleştirmeyi planladık. Bu yürüyüş, yalnızca bir etkinlik değil; varoluşlarımızı onurlandırmanın, dayanışmamızı büyütmenin ve kampüslerde eşitlik talebimizi görünür kılmanın bir yoluydu. Ancak daha yürüyüş başlamadan, İstanbul Valiliği’nin keyfi “genel yasak” gerekçesiyle kampüs polis ablukasına alındı.
Sıradan bir üniversite günü olması gereken 11 Haziran’da, kantinlerde, sınıflarda, açık alanlarda öğrenciler değil; çevik kuvvet ekipleri, gözaltı araçları ve kameralı polisler vardı. Özellikle LGBTIQA+ kimliğe sahip ya da dayanışma içinde olan arkadaşlarımız sistematik biçimde takip edildi, sınıflarda bile güvenlik ve polisler tarafından taciz edildi, fişleyici kayıtlar alındı.
Baskı yalnızca fiziksel değildi. Gözaltı tehdidiyle, tacizle, kameralarla kampüsün her alanı bir gözetim mekânına dönüştürüldü. Bir üniversite ortamında olması gereken ifade özgürlüğü, örgütlenme hakkı ve eşit yurttaşlık talepleri açıkça bastırıldı.
Kampüslerde kolluk gücünün varlığı, ancak meşru ve orantılı bir müdahale ile mümkündür.
TAÜ Rektörlüğü, herhangi bir somut tehlike bulunmadığı hâlde kampüse polis çağırarak bu sınırı aşmış, anayasal haklarımızı ihlal eden sürecin parçası olmuştur.
Ama biz susmuyoruz.
Çünkü biliyoruz: Onur, yalnızca bir ay değil; varoluşumuzu her koşulda savunduğumuz bir direniştir.
Devlet zorunu değil, özgür yaşamı kampüslerimize taşıyoruz. Gökkuşağının renkleri fişlenemez, yasaklanamaz, susturulamaz.
Biz buradayız, birbirimizden güç alıyoruz.
Bu kampüs bizim, bu mücadele hepimizin. Aile yılı değil, direniş yılı!”