Gazeteci-yazar Murat Yetkin, “İsrail’in 13 Haziran’da İran’a başlattığı saldırı ile şiddetle tırmanan İsrail-İran krizi, Türkiye’nin Kürt sorununa TBMM çatısı altında siyasi bir çözüm arayışının hassas bir aşamaya geldiği esnada Ortadoğu’daki siyasi dengeleri kökünden sarstı,” diye yazdı.
Ankara’nın, “Terörsüz Türkiye” projesinin İsrail-İran çatışması nedeniyle çökmesini istemediğinin altını çizen Yetkin, “Sadece Türkiye’nin değil, Kürtlerin yoğun yaşadığı Türkiye, İran, Irak ve Suriye için de geçerli bu. İsrail-İran krizi bunun son perdesi ama sonuncusu olacak mı?” sorusunu yöneltti.
“İsrail-İran krizinin Ankara’nın 1 Temmuz’da Meclis’in tatile girmesi ardından beklediği PKK’nın silah bırakma sürecinin durmasına yol açma ihtimali görmezden gelinemez. Kandil de bekle-gör vitesine geçip bu arada Ankara’dan ne koparabilirse almaya çalışabilir,” yorumunda bulunan Yetkin, “Türkiye’nin diplomasiyi zorlaması en azından bu söylemde ısrar etmesinin doğru olduğunu” ifade etti.
“Öte yandan PKK’nın yarım asra yaklaşan kanlı mücadelesinin son bulup, parlamenter siyasete entegrasyonu için atılması gereken adımlar da var. PKK’nın bu kadar kökleşmesinde uzun yıllar boyu Kürt vatandaşların varlıklarının dahi inkâr edildiği baskı politikalarının da bulunduğu unutulmamalı. Şimdi değişim sözü veriliyorsa bu gösterilmeli de,” diyen Yetkin, yazısını, “İsrail-İran krizinin Türkiye’nin toplumsal barış, kalkınma ve demokratikleşme fırsatını baltalamasına izin verilmemeli,” ifadeleriyle sonlandırdı.