DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Hatimoğulları, sürece ilişkin iktidarın ‘adım atması’ gerektiğine değinen Hatimoğulları, “Hem iktidar çeperinde hem de muhalefetin bir kısmında bu sürecin hacmi tam anlamıyla kavranabilmiş değil maalesef. İnsanlar, ‘Biz bu sürece neden güvenelim’ diyorlar. Yeterince adım atılmadığını görüyorlar. Bu beklemeci durumun birinci sorumlusu ve adım atması gereken iktidardır. Bir kez daha vurguluyoruz; iktidar mutlaka bazı adımları atmalıdır. Olumlu adımların atılması şarttır. Sürecin ciddiyetini, geri dönülmezliğini göstermek için güçlü, sembolik adımlara ihtiyaç vardır.” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları’nın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
- Barış konusunda bir adım atılması gerekiyor. Kalıcı bir barış inşa edebilmemiz için aynı zamanda hafızayı diri tutmak ve tarihle cesur bir çekilde yüzleşmek önemlidir. Bir kez daha çağrımızı yineliyoruz, gelin barışı hep birlikte inşa edelim. Gelin iç barışı hep beraber inşa edelim ve tahkim edelim. Ve aynı zamanda bölge barışını hep birlikte kuralım. Gelin demokratik bir Türkiye’yi demokratik bir cumhuriyeti hep beraber inşaa edelim.
- ENAG’ın yaptığı açıklamalar TÜİK’in açıkladığı rakamın 2 katı. Gerçek olan o rakamdır. Bu durum idare edilebilir durumdan çoktan çıktı. İktidar verdiği sözü ‘İhtiyaç olursa ara zam yaparız’ sözünü yeniden hatırlamak ve hayata geçirmek durumundadır. İşçi, memur ve emekli maaşlarına ara zam mutlaka yapılmalıdır.
- 23 bin işçinin başlattığı grev. İzmir’deki işçilerin hakları acilen verilmeli, hakları acilen karşılanmalıdır. İşçiler alanlarda, eylemlerde. İşçi kardeşlerime sesleniyorum; hem bu parlementoda sizlerin haklarını savunmaya devam edeceğiz hem de alanlarda birlikte olmaya devam edeceğiz. Direnişininizi buradan selamlıyoruz.
Atılan adımlar yeterli değil
- Yüzyılın en önemli meselesi umutlar ve beklentiler eşiğindeki kritik bir kavşakta olduğunu önemle belirtiyoruz. Süreci doğru anlamak, hakikatleri cesaretle dillendirmek, tepkisellik yerine bu ruh haline kapılmaksızın sakince bu süreci ele almak gerekiyor.
- Hem iktidar çeperinde hem de muhalefetin bir kısmında bu sürecin hacmi tam anlamıyla kavranabilmiş değil maalesef. İktidarın pratiklerine bakınca ‘Bu sürece neden güvenelim’ sorusu soruluyor; ‘Hayırlı olsun, Türkiye’de yepyeni bir sayfa açılıoyr’ diyenler de aynı soruyu bir kez daha soruyorlar.
- ‘Biz bu sürece neden güvenelim’ diyorlar. Yeterince adım atılmadığını görüyorlar. Bu beklemeci durumun birinci sorumlusu ve adım atması gereken iktidardır. Bir kez daha vurguluyoruz; iktidar mutlaka bazı adımları atmalıdır. Olumlu adımların atılması şarttır.
İnfaz yasası tepkisi: “Barışı nasıl inşaa edeceğiz?”
- İnfaz yasası mağdurların aileleri buradalar. Bakın biz barışı konuşurken, birçok yasamanın barışa hizmet eder bir şekilde olmasını beklerken ne yazıkki yargı paketinde covid yasasının çıkacağına ilişkin bilgiler payklaşışdığı halde son anda iktidar geri çekti. Bu nedenle güvensizlik gittikçe artıyor. Sürecin hukuki alt yapısının kurulmaması güvensizliliği varken bizler barış ortamını nasıl inşaa edeceğiz?
- Sürecin ciddiyetini, geri dönülmezliğini göstermek için güçlü, sembolik adımlara ihtiyaç vardır. Bunlardan biri Covid yasasıydı, infaz paketinin genişletilmesiydi ama bunlar olmadı. Hala bir fırsatımız var ve bu fırsatı değerlendirelim.
- Can Atalay, Çiğdem Mater, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer, Bekir Kaya, Ayşe Gökkan, Leyla Güven, Semra Güzel, Fidan Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş şahsında bütün tutsaklara selamlarımızı iletiyorum, bayramlarını en içten dileklerimle kutluyorum.
Muhalefete yönelik operasyonlar demokrasiye hizmet etmiyor
- Anayasa tartışmalarını bir tabuya veya tıkayıcı tartışmalara kurban etmemek lazım. Vesayet rejiminden kurtulmuş, sivil bir Anayasa diyorsak gerçekten sivil bir Anayasa olmalıdır. Bakın muhalefet belediyelerine operasyonlar yapılıyor. Bu operasyonlar demokrasiye hizmet etmiyor. Mesela bir Anayasa sürecinden bahsediliyorsa bunlardan vazgeçilmelidir. Bu konuda ana sorumluluk iktidardır. Anayasa yapım sürecinin sağlıklı sürdürülebilmesi için siyasi iklimin yumuşatılması ve yol temizliği şarttır. Bu konuda ana sorumluluk sizde.
- Sürece dair çalışmalarımız hız kazanmış durumda. Barış ve demokratik toplum çalışmalarına ilişkin bizler sadece konuşulmasını doğru bulmadığını ifade ettik. Bu konuda icraate ihtiyaç var. Sadece DEM Parti değil, bütün muhalefet partilerinin toplum için harıl harıl çalışmasını yürütmesi gerekiyor.
ÖNCEKİ YAZIKurultay için düğmeye bastı | Medyada BugünSONRAKİ YAZIÖzgür Özel: “Atatürk’ün partisine seçim olmadan gelecek adamın alnını karışlarız!”
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***