İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    2024'te denetlenen bankalara 3.2 milyar TL ceza kesildi

    Bankalardan nisan ayında 264 milyar lira net kâr

    Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

    Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

    TR724 HABER

    Kilo kontrol uygulamasının sonuçları vahim; toplumun yüzde 64’ü fazla kilolu ve obez!

    İstihdamda son 10 yılın en keskin düşüşü yaşandı

    İstihdamda son 10 yılın en keskin düşüşü yaşandı

    TR724 HABER

    İBB’ye 5. dalga operasyonu; gözaltı sayısı 38’e yükseldi

    DEM Parti’den 10’uncu Yargı Paketi’ne şerh

    DEM Parti’den 10’uncu Yargı Paketi’ne şerh

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Azınlık grupların, ifade özgürlüğüyle ilgili tartışmalı müdahaleleri

    Azınlık grupların, ifade özgürlüğüyle ilgili tartışmalı müdahaleleri

    Rusya’nın ‘Pearl Harbor’ı, küresel felaketin habercisi mi?

    Rusya’nın ‘Pearl Harbor’ı, küresel felaketin habercisi mi?

    Necip F. Bahadır

    Zıtların adamı Erdoğan!

    PSG ilk Şampiyonlar Ligi kupasına tarihi skorla ulaştı

    PSG ilk Şampiyonlar Ligi kupasına tarihi skorla ulaştı

    Musk’ın Washington’daki kısa ve tartışmalı serüveni

    Musk’ın Washington’daki kısa ve tartışmalı serüveni

    Mealleri imha ve Mustafa Öztürk’ün çelişkisi

    Mealleri imha ve Mustafa Öztürk’ün çelişkisi

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    2024'te denetlenen bankalara 3.2 milyar TL ceza kesildi

    Bankalardan nisan ayında 264 milyar lira net kâr

    Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

    Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

    TR724 HABER

    Kilo kontrol uygulamasının sonuçları vahim; toplumun yüzde 64’ü fazla kilolu ve obez!

    İstihdamda son 10 yılın en keskin düşüşü yaşandı

    İstihdamda son 10 yılın en keskin düşüşü yaşandı

    TR724 HABER

    İBB’ye 5. dalga operasyonu; gözaltı sayısı 38’e yükseldi

    DEM Parti’den 10’uncu Yargı Paketi’ne şerh

    DEM Parti’den 10’uncu Yargı Paketi’ne şerh

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Azınlık grupların, ifade özgürlüğüyle ilgili tartışmalı müdahaleleri

    Azınlık grupların, ifade özgürlüğüyle ilgili tartışmalı müdahaleleri

    Rusya’nın ‘Pearl Harbor’ı, küresel felaketin habercisi mi?

    Rusya’nın ‘Pearl Harbor’ı, küresel felaketin habercisi mi?

    Necip F. Bahadır

    Zıtların adamı Erdoğan!

    PSG ilk Şampiyonlar Ligi kupasına tarihi skorla ulaştı

    PSG ilk Şampiyonlar Ligi kupasına tarihi skorla ulaştı

    Musk’ın Washington’daki kısa ve tartışmalı serüveni

    Musk’ın Washington’daki kısa ve tartışmalı serüveni

    Mealleri imha ve Mustafa Öztürk’ün çelişkisi

    Mealleri imha ve Mustafa Öztürk’ün çelişkisi

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
No Result
View All Result
Home Güncel

‘Köylü’ filozofluktan elit kibre: Cündioğlu’nun felsefi çöküşü

SG by SG
1 Haziran 2025
in Güncel, Politika
0
‘Köylü’ filozofluktan elit kibre: Cündioğlu’nun felsefi çöküşü
PaylaşPaylaş


Dücane Cündioğlu’nun ‘tarhana çorbası içenler ve dürüm yiyenler felsefe yapamaz’ ifadesi, sadece beslenme tercihleri üzerinden kurulan absürd bir elitizmi değil, aynı zamanda felsefe tarihinin en temel gerçeklerini yok sayan ciddi bir yanılgıyı temsil ediyor. Sokrates’ten Diogenes’e, Epictetus’tan Gramsci’ye kadar uzanan zengin gelenek, felsefenin mütevazı yaşamlardan doğduğunu ve demokratik bir faaliyet olduğunu kanıtlarken, Cündioğlu’nun yaklaşımı bu mirası reddederek felsefeyi aristokratik bir ayrıcalığa dönüştürmeye çabalıyor.

M. NEDİM HAZAR | YORUM

Çağımızın entelektüel sahnesinde, felsefenin demokratik potansiyelini yok sayan ve onu dar bir elit çevrenin tekeline hapsetmeye çalışan yaklaşımlar, sadece akademik bir tartışma konusu olmaktan çıkmış, toplumsal adaletsizliğin yeniden üretilmesinde aktif bir rol oynamaya başlamış durumda. Aslında bu genel gözlem eski Siyasal İslamcı, yeni “ne idiğü belirsiz”  Dücane Cündioğlu’nun, “Tarhana çorbası içenler ve dürüm yiyenler felsefe yapamaz” şeklindeki ironik ama aynı zamanda derin bir elitizmi barındıran ifadesini aşkın bur gözlemdir.

Dücane Cündioğlu’nun tezi içinde bulunduğu zihni bulamacında enteresan bir tezahürü olarak ele alınmadır kanaatindeyim. Ancak yine de, bu vesile ile Cündioğlu’nu hala içinde biraz hakikat kırıntısı olabileceği zehabıyla takip edenlere hürmeten bu konuda bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim. Yazmalıyım ki, hem ola ki -ve hiç sanmam ki- Cündioğlu da bu vesileyle okur da belki o ilkel egosu bir şeyler öğrenir.

Cündioğlu’nun yaklaşımının arkasında yatan epistemolojik, sosyolojik ve felsefi sorunları sistematik bir analizle ortaya koymayı hedefliyoruz ancak amacımız elbette sadece eleştiri yapmakla sınırlı değil; aynı zamanda felsefenin gerçek demokratik potansiyelini açığa çıkaracak alternatif bir yol haritası sunmak olacak.

Sokrates’in, “İncelenmiş yaşam yaşanmaya değer tek yaşamdır.” sözü, tarihin en demokratik felsefi manifestolarından biri olarak okunmalı. Bu ifade, felsefi düşüncenin belirli bir sınıfın, kültürün veya coğrafyanın tekeli olmadığını, aksine insan olmanın en temel kapasitelerinden biri olduğunu ilan etmekte. Cündioğlu’nun yaklaşımı ise bu demokratik mirası reddederek, felsefenin aristokratik bir ayrıcalık haline getirilmesini savunmakta.

Bu analiz, sadece bir tekaüt İslamcının problematik görüşlerini eleştirmek için yazılmazdı şüphesiz. Burada ele alınan sorunlar, çağdaş Türkiye’nin entelektüel yaşamında giderek yaygınlaşan elitist eğilimlerin bir parçası da sayılabilir. Kültürel sermayeyi doğal üstünlük olarak sunan, epistemik adaletsizliği meşrulaştıran ve demokratik bilgi üretimini engelleyen bu yaklaşım, sadece felsefe alanında değil, eğitimden politikaya kadar geniş bir yelpazede kendini göstermekte.

Okuyacağınız bu nispeten uzun yazıda, Miranda Fricker’ın epistemik adaletsizlik teorisinden Pierre Bourdieu’nün kültürel sermaye analizine, John Dewey’nin demokratik eğitim vizyonundan postkolonyal felsefenin dekolonial perspektiflerine kadar uzanan geniş bir teorik çerçeve kullanarak, Cündioğlu’nun yaklaşımının neden hem entelektüel hem de etik açıdan kabul edilemez olduğunu göstermeyi amaçlıyor…

İsterseniz lafı fazla uzatmadan doğrudan meramıma geçeyim.

Cündioğlu’nun “Tarhana çorbası içenler ve dürüm yiyenler felsefe yapamaz!” şeklinde özetlenebilecek (ki ifadeyi kendi konuşmasına tabela yapmıştır) ifadesi, klasik “ad hominem” safsatasının bir örneğini teşkil ediyor: Argümanın kendisini ele almak yerine, argümanı ileri süren kişinin özelliklerine saldırma. Kendisi bakmamıştır (Hatta varlığından bile haberdar mıdır bilmem ama) Stanford Felsefe Ansiklopedisi’ne göre, modern “ad hominem” türleri arasında “aşağılayıcı ad hominem” yer alır ki bu, bir konumun, onu savunan kişinin olumsuz bir özelliği nedeniyle kabul edilmemesi gerektiği yönündeki argümandır.

Bu durum özellikle problemlidir çünkü ad hominem safsatası, bir iddiayı mantık yoluyla değil, kişisel bir özellik veya gerçeğe dayanarak geçersiz kılmaya çalışan argümandır. Önce kesin sonucu söyleyeyim: Beslenme tercihleri ile felsefi düşünce kapasitesi arasında herhangi bir nedensel bağ kurulamamaktadır. Miranda Fricker’ın “Epistemic Injustice” (2007) çalışmasında tanımladığı gibi, bu tür yaklaşımlar belirli grupların bilgi üretme kapasitelerini sistematik olarak küçümseyerek epistemik adaletsizlik oluşmasına sebebiyet verir. Kişinin argümanını ele almak yerine kişinin kendisini ya da ait olduğu grubun üyeliğini alakasız biçimde saldırı konusu yapmak olsa olsa demokratik tartışma kültürünü zedeler.

Cündioğlu’nun yaklaşımı, bilişsel psikolojide “kategorik düşünce” olarak tanımlanan ve ciddi sorunlara sebep olan bir düşünce biçimini sergiliyor. Kategorik düşünme, süreklilikleri kesikli boyutlara indirgeyerek nesneleri gruplara ayırma sürecine deniyor. Bu teknik, karmaşıklığı azaltmak için yararlı olsa da, sistematik önyargılara ve yanlış temsillere yol açabiliyor.

Harvard Business Review’da yayınlanan araştırmaya göre, kategorik düşünce dört tehlikeli sonuç oluşturuyor: Kategori üyelerini olduklarından daha benzer görmek, farklı kategorilerin üyeleri arasındaki farkları abartmak, belirli kategorileri kayırmak ve kategori yapısını statik olarak görmek. Kategorik düşünce prototiplere dayandığı için, bir kategori içindeki varyasyonların tüm yelpazesini görmezden gelir. Herhangi bir şey bir kategorinin parçası haline geldiğinde, benzersiz özelliklerini kaybediyor. Cündioğlu’nun yaklaşımında “köylü” kategorisi, içindeki bireylerin tüm çeşitliliğini ve potansiyelini yok sayan monolitik bir blok haline geliyor.

İnsanları anlama çabası içinde, algılayıcılar kişi algısı sürecini basitleştirmek ve hızlandırmak için düzenli olarak kategorik temsiller inşa ederler ve kullanırlar. Ancak bu süreç, her kategoriye bir etiket atadığımızda, o kişinin benzersizliğine gözlerimizi kapadığımız ve onun hakkında stereotipik ve önyargılı düşünme eğiliminde olduğumuz anlamına geliyor.

Özellikle Cündioğlu’nun sıkça başvurduğu dışlayıcı dil, bu problemleri derinleştirmekte. Kendisini anlamayan veya eleştiren kişilere yönelik sürekli kullandığı “geri zekalı”, “embesil”, “sazan”, “kalın kafalı”, “davarlar”, “koyun sürüsü” gibi terimler, felsefi tartışmanın yapıcı ruhuna zarar vermekle beraber, kullananın ezikliğinin de göstergesi mahiyetindedir. Bu dil tercihleri, felsefeyi bir “biz” ve “onlar” mücadelesi gibi göstererek, bilgi arayışından çok bir üstünlük iddiasına dönüştürmekte. Oysa felsefe argümanlarla ilerler, kişisel saldırılarla değil. Bu yaklaşım doğal olarak, felsefeye ilgi duyabilecek kişileri caydırabilir ve dışlayıcı bir bariyer oluşturabilir.

Modern nörobilim araştırmaları, beslenme ile bilişsel performans arasında geçici ve spesifik bağlantılar olduğunu gösterirken, belirli yiyecek tercihleri ile felsefi düşünce kapasitesi arasında sistematik bir ilişki bulunmadığını ortaya koyuyor. Cündioğlu’nun iddiası, bu bilimsel bulguları tamamen görmezden gelmekte. Cündioğlu’nun “tarhana-dürüm” sözümona metaforu, aslında sosyoekonomik sınıf farklılıklarını beslenme tercihleri üzerinden kodlamakta. Bu yaklaşım sosyal adaletsizlikleri bireysel tercih sorunu olarak sunmakta, yapısal eşitsizlikleri gizlemekte ve kültürel sermaye farklılıklarını doğallaştırmaktadır.

Felsefe tarihine dair en çarpıcı gerçeklerden biri, bu disiplinin en büyük isimlerinin çoğunlukla alt sosyal sınıflardan gelmiş, basit yaşamlar sürmüş ve mütevazı beslenme alışkanlıklarına sahip olmuş kişiler olmasıdır. Sokrates, Atina’nın en yoksul mahallelerinden birinde doğmuş, taş yontuculuk yaparak geçimini sağlamış ve günlerini agora’da sıradan insanlarla konuşarak geçirmiş bir filozoftur. Onun beslenme alışkanlıkları son derece basittir: mercimek çorbası, ekmek ve zeytin gibi halkın temel gıdaları. Cündioğlu’nun mantığına göre, Sokrates’in “tarhana çorbası içen” kategorisinde yer alması ve dolayısıyla felsefe yapamaması gerekirdi. Oysa felsefe tarihinin en büyük devrimini gerçekleştiren kişi tam da bu “basit” yaşam tarzına sahip biriydi.

Diogenes’in yaşam tarzı, elitist felsefe anlayışının ne kadar komik olduğunu gösteren başka bir örnek. Bir varilde yaşayan, çıplak ayakla dolaşan, elindeki tek tabağı bile bir çocuğun avuçlarıyla su içtiğini gördüğünde atan bu filozof, iktidar sahipleriyle alay etmeyi hayat felsefesi haline getirmişti. Büyük İskender’in karşısına çıkıp “gölge etme başka ihsan istemem.” diyebilen bu adam, Cündioğlu’nun kategorisinde “davarlar” sınıfına girerdi.

Epictetus’un köle olması ise durumu daha da ironik hale getirmektedir. Efendisinin malı sayılan bir insan olarak doğmuş, fiziksel engeli bulunan ve hiçbir sosyal statüsü olmayan Epictetus, özgürlük felsefesinin en derin analizlerini yapmış.

Çağdaş dönemde de bu paradoks devam etmekte. Ludwig Wittgenstein, muazzam bir servete sahip olmasına rağmen tüm mirasını reddederek ilkokul öğretmenliği yapmış, basit bir yaşam sürmüştü. Simone Weil, işçi fabrikalarında çalışarak proletarya deneyimini yaşamış ve bu deneyimden felsefi düşüncelerini beslemişti. Antonio Gramsci, hapishanede, en zor koşullarda felsefi eserlerini kaleme almıştı. Bu örnekler göstermektedir ki felsefe ile elitist yaşam tarzı arasında hiçbir ilişki yoktur; tam tersine, felsefenin en derin anlayışları çoğunlukla mütevazı yaşamlardan doğmuştur.

Cündioğlu’nun yaklaşımı, bu tarihi gerçekliklerle öyle bir çelişki içindedir ki, adeta felsefeyi kendi kökenlerinden koparma girişimi gibi görünmektedir. Felsefe, özünde sorgulamanın, eleştirinin ve mevcut düzeni sarsan düşüncenin alanıdır. Elitizm ise tam tersine, mevcut hiyerarşileri meşrulaştırma ve koruma eğilimindedir. Bu iki yaklaşımın aynı çatı altında barınması ontolojik olarak imkansızdır. Gerçek felsefe yapmak, Cündioğlu’nun temsil ettiği türden entelektüel kibirden kurtulmayı gerektiriyor. Çünkü kibir, sorgulamayı engeller; sorgulama ise felsefenin can damarıdır. Bu nedenle Cündioğlu’nun, “Tarhana çorbası içenler felsefe yapamaz!” ifadesi, sadece tarihsel olarak yanlış değil, aynı zamanda felsefenin doğasına da aykırıdır.

Öte yandan anlama zorluğu elitizm kanıtı değildir. Felsefi metinlerin derinlik ve karmaşıklığı, şüphesiz çaba ve eğitim gerektirir. Ancak bu durum, felsefenin doğası gereği yalnızca bir zümreye ait olduğunu göstermez. Herhangi bir uzmanlık alanı (fizik, tıp, müzik) kendi içinde zorluklar ve özel bir dil barındırır. Önemli olan bu bilgiye erişim imkanlarının herkese açık olup olmadığıdır. Anlama güçlüğünü doğrudan zeka veya entelektüel kapasite eksikliğine bağlamak yerine, eğitim ve imkan farklılıklarına bağlamak daha yerinde olsa gerek.

John Dewey, eğitimi toplumsal gelişimde merkezi rol oynayan ve öğrenmenin demokratikleştirilmesi gereken bir alan olarak gördü. Onun progresif yaklaşımı, öğrencilerin yaşamlarıyla ilgili ve toplumsal dönüşüme katkıda bulunan bir eğitimi savunuyordu. Dewey’in “Democracy and Education” (1916) eserine göre, demokratik eğitim, gençleri topluma katkıda bulunan yaratıcı bireyler olmaya öğretir. Bu vizyon, Cündioğlu’nun elitist yaklaşımıyla doğrudan çelişir.

Dewey’in demokrasi, toplum ve deneyimsel öğrenmenin önemine dair fikirleri eğitim felsefesini önemli ölçüde etkilemiş, öğrenmenin toplumsal kalkınmadaki rolünü ve öğrenmenin demokratikleştirilmesini vurgulamıştır. Modern felsefe eğitimi araştırmaları (Philosophy for Children hareketi, community philosophy uygulamaları) Cündioğlu’nun iddialarının tersine, felsefi düşüncenin her yaştan ve her sosyal katmandan insanın erişebileceği bir faaliyet olduğunu göstermektedir.

Kategorik düşünceyi aşmak için sorgulamalar yapmak, çoklu perspektifleri göz önünde bulundurmak, şimdiyi odaklı kalmak ve yargısız gözlem yapmak gibi stratejiler uygulanmalıdır. Stereotiplere yaslandığımızda, renkli bir dünyayı siyah-beyaz olarak görürüz. Karşılaştığımız her kişiyi daha büyük bir kutuya sokmaya çalışmak yerine, onları kendilerine özgü kılan nüansları ve benzersiz özellikleri aramalıyız. Bilişsel çarpıtmaları fark etmek için kendi önyargılarımızı ve varsayımlarımızı yüksek düzeyde şüpheyle karşılamalı, mevcut kategorileri sürekli sorgulayan bir yaklaşım benimsemeliyiz.

NOT: Dualarınızla operasyonum iyi geçti çok şükür.

Not2: yazının daha geniş versiyonunu, https://www.patreon.com/mnhazar sitesinde bulabilirsiniz.

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Previous Post

Zıtların adamı Erdoğan!

Next Post

Bu sabah beşinci, onbeşinci, yüzbeşinci dalga, nereye kadar bu olacak?

SG

SG

Next Post
Bu sabah beşinci, onbeşinci, yüzbeşinci dalga, nereye kadar bu olacak?

Bu sabah beşinci, onbeşinci, yüzbeşinci dalga, nereye kadar bu olacak?

  • Trending
  • Comments
  • Latest
Financial Times'dan Sedat Peker yorumu: Türkiye'yi şaşkına çevirdi

Financial Times’dan Sedat Peker yorumu: Türkiye’yi şaşkına çevirdi

30 Mayıs 2021
Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

9 Haziran 2021
15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

9 Ekim 2021
11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

6 Temmuz 2021
Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

0
Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

0
Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

0
Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

0
Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

3 Haziran 2025
2024'te denetlenen bankalara 3.2 milyar TL ceza kesildi

Bankalardan nisan ayında 264 milyar lira net kâr

3 Haziran 2025
Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

3 Haziran 2025
CHP’nin Yeni MYK’sı Belli Oldu! İki İsim Değişti

Marmaris Depremi İzmir’de Büyük Depremi Tetikler mi? Artçı Depremler Devam Edecek mi?

3 Haziran 2025

Son Haberler

Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

3 Haziran 2025
3
2024'te denetlenen bankalara 3.2 milyar TL ceza kesildi

Bankalardan nisan ayında 264 milyar lira net kâr

3 Haziran 2025
3
Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

Özel’den grev açıklaması: Çözüm bulunacak

3 Haziran 2025
3
CHP’nin Yeni MYK’sı Belli Oldu! İki İsim Değişti

Marmaris Depremi İzmir’de Büyük Depremi Tetikler mi? Artçı Depremler Devam Edecek mi?

3 Haziran 2025
3

Kur Bilgileri

Exchange Rate TRY: Sal, 3 Haz.

Takip Edin

Kategoriler

  • 15 Temmuz
  • Bilim ve Teknolji
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Görüş & Analiz
  • Güncel
  • İnsan Hakları
  • Kültür – Sanat
  • Kürt Meselesi
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Yaşam
Görüş & Analiz Gönder

Son Dakika

Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

Wan ilçelerinde yürüyüş: Kürt halkının ulusal değerleri tanınsın

3 Haziran 2025
2024'te denetlenen bankalara 3.2 milyar TL ceza kesildi

Bankalardan nisan ayında 264 milyar lira net kâr

3 Haziran 2025
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş