ANALİZ |
CHP, 4-5 Kasım 2023 tarihinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı’nın iptali için açılan dava ve bu süreçte ortaya çıkan “mutlak butlan” tartışmalarıyla çalkalanıyor. Tartışmaların dozu her geçen gün ve yapılan her açıklamayla daha da artıyor. Kısa vadede suların durulma ihtimali de yok gibi görünüyor.
Kamuoyunun anlamakta güçlük çektiği ve cevabını merakla beklediği en önemli sorular şunlar; Kemal Kılıçdaroğlu’nun amacı tam olarak ne? Hangi motivasyonla hareket ediyor? Anketlere göre CHP’nin oylarının yüzde 35’lere çıktığı hatta aştığı, birinci parti olduğu dönemde böyle bir tartışmanın kime, ne faydası var?
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda Özgür Özel, ikinci turda 812 oyla genel başkan seçilmişti. Rakibi Kemal Kılıçdaroğlu ise 536 oy alabilmişti. Ancak kurultay sürecinde usulsüzlük iddiaları ortaya atıldı. Konu yargıya taşındı.
‘Oylamaya hile karıştırıldığı, bazı delegelere oy karşılığı para, hatta ev verildiği, belediye başkanlığı veya meclis üyeliği vaat edildiği gibi suçlamalar var. Söz konusu iddiaların ne kadarı doğru, ne kadarı yalan/iftira bilmiyoruz. Rejim ve yandaşlarına göre suçlamalar ciddi… CHP’llere göre ise iddiaların tamamının içi boş ve davanın hukuki hiçbir bir dayanağı yok…
CHP, ‘mutlak butlan’ kararını satın aldı!
Bütün bu tartışmaları yaparken, Türkiye’de yargının iktidara ‘göbeğinden bağlı’ olduğu gerçeğini kabul etmek gerekiyor. Kurultay davası da tıpkı Selahattin Demirtaş ya da Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması gibi tamamen siyasi… Dolayısıyla rejimin mahkemelerinden çıkacak hiçbir kararın ‘hukuki’ bir karşılığı olmadığını baştan kabul etmek lazım.
Davanın temel amacı, kurultayın “mutlak butlan” ile geçersiz sayılarak yok hükmünde olduğunun tespit edilmesi. Eğer mahkeme bu yönde bir karar verirse Özgür Özel’in genel başkanlığı düşecek ve Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkanlık koltuğuna oturacak.
Kamuoyunda yürüyen tartışmalara bakınca ‘mutlak butlan’ kararının CHP tarafından ‘satın alındığı’ anlaşılıyor. CHP, mahkemeden çıkacak ‘mutlak butlan’ kararını şimdiden kabullenmiş, sonrasının hesabını yapıyor!
Yine ‘yalanlanmayan’ haberlere göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘mutlak butlan’ kararı sonrası CHP’nin başına yeniden geçmeye hazırlandığı görülüyor.
Avukatı aracılığıyla Özgür Özel’in, “Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’yla yaptığı görüşmede kurultayın tertemiz olduğunu söyledi.” açıklamasını yalanlaması, Kılıçdaroğlu’nun kurultayla ilgili ‘şaibe’ olduğunu düşündüğünü ortaya koyuyor. Son açıklamaları da bunu doğruluyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayda ‘şaibe’ olduğuna inandığı artık sır değil. “Yargı kararını tanımamak olmaz. Ben gelmezsen, kayyım gelir! Ne yapayım yani, partiyi kayyıma mı bırakayım? Benim gelmemin ne zararı var ki!” diyor. Özetle; Kemal Kılıçdaroğlu, ‘mutlak butlan’ kararı sonrası CHP’nin başına geçmeye şimdiden hazır…
Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekrem İmamoğlu için miting düzenlenmesine da karşı olduğunu söylediği açıklandı. Ona göre ‘hukuk içinde’ kalınmalı… Hatta Kılıçdaroğlu’nun Özel’e, “İmamoğlu’nun arkasında durma. Aday olarak Mansur Yavaş’ı ya da kendini öne çıkar. Ben de o zaman sana destek veririm!” mesajı gönderdiği bile öne sürüldü.
Allah kimseyi bu duruma düşürmesin!
Bu noktada şunun altını çizmek gerekiyor; yukarıda aktarıldığı üzere Özgür Özel’in “Kılıçdaroğlu, kurultay tertemiz’ dedi!” açıklaması Kılıçdaroğlu’nun ‘bilgisi dahilinde’ yalanlanmıştı ancak yukarıdaki ifadelerin hiçbiri yalanlanmadı! Dolayısıyla şu aşamada tamamının doğru olduğunu kabul etmek yanlış olmaz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sonrası CHP lideri Özgür Özel, “Önemli olan milletin gönlünde ‘butlan’ olmamak. Hiç kimseyi partililerin ve milletin gönlünde ‘butlan’ olacak bir pozisyona Allah düşürmesin.” dedi. İsim vermedi, ancak sözün adresi Kılıçdaroğlu’ydu…
Bir sonraki açıklamasında ise, “Sayın genel başkan kayyım meselesini yanlış biliyor olabilir ama CHP’yi, kurultayda seçilmemiş kimse yönetemez. 81 il başkanı ve belediye başkanları da buna karşı. AKP’nin oyununa gelmemek gerekir.” ifadelerini kullandı.
“Kayyım meselesini yanlış biliyor.” sözünden kastı şu; Kılıçdaroğlu, ‘Ben gelmezsem kayyım gelir’ diyor. Kılıçdaroğlu, kayyımın CHP’yi yöneteceğini sanıyor olmalı ancak kayyımın böyle bir görevi yok. Kayyım, partiyi kurultaya götürmek için görevlendiriliyor. 45 gün sonra partiyi kurultaya götürmesi gerekiyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına bakınca ‘mutlak butlan’ kararı sonrası partinin başına geçmesi durumunda kurultayı 2 yıl sonra toplamayı planlıyor!
Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım
Son olarak Silivri’de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, avukatları aracılığıyla İsmail Saymaz’ın sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu’nun, “Mitingleri doğru bulmuyorum.” sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Bu sözler insanı derinden yakar. Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım. Bunca insan hapisteyken bu sözlere tahammül etmem mümkün değil.” diyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ile cezaevinde aralarında geçen konuşmayı anlatan İmamoğlu, “Kendisinin, ‘Mahkeme kararını bekleyelim, ona göre Özgür Bey ile oturup konuşuruz’ ifadesinin beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattığını, dört duvar arasında içimi yaktığını ifade etmek isterim.” ifadelerini kullanıyor.
Mansur Yavaş: Siyaset yapmanın anlamı kalmaz
Bu noktada Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın son açıklamasına da değinmek gerekiyor. Mansur Yavaş, söz konusu açıklamasında hem parti yönetimini, hem Kılıçdaroğlu’nu üstü kapalı olarak uyarıyor: “Bu süreçte önceki genel başkanımız, mevcut genel başkanımız ve tüm partililerin tek yumruk halinde bir ve bütün durması en büyük arzumdur, olması gerekendir. Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz!”
Gelelim başlıktaki soruya; Kılıçdaroğlu neyin peşinde?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun planının iki yıldan önce kurultay yapmamak olduğu neredeyse kesinleşti. Dolayısıyla partiyi yeniden dizayn etmek istiyor gibi görünüyor. İki yılda partiyi yeniden yapılandırıp, onun rahatlığıyla yeniden kurultaya gidecek ve yeniden aday olacak.
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu cephesi de böyle düşünüyor. Bu planın parti tabanında ve örgütlerinde nasıl karşılanacağı belirsiz; ancak hoş karşılanmayacağı kesin… Parti yönetimi ise böyle bir ihtimale karşı “Saraçhane direnişi” benzeri bir tepki planlıyor.
CHP kulislerinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘iktidarın kayyımına dönüşeceği’ bile konuşulmaya başlandı. Durum ciddi yani… Bazı partililer, Kılıçdaroğlu’nun dönüşünün partiyi bölebileceği ve toplumsal muhalefete zarar verebileceği endişesini taşıyor.
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi önemli isimler, parti tabanını bir arada tutmak ve iktidarın “bölme” stratejisine karşı koymak için birlik mesajları verirken; Kemal Kılıçdaroğlu bunun tam tersini yapıyor… İktidar medyasına konuşuyor, ‘mutlak butlan’ kararını destekliyor..
Ülke yangın yeri; sefalet diz boyu, onlarca sorun çözülmeyi bekliyor ve iktidar en zayıf döneminde ancak Türkiye’nin birinci partisinin gündemi bu!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***