Dünyanın en zengin yedi ülkesi, İsrail ile İran arasında tırmanan savaşı ve küresel krizin olası etkilerini görüşmek üzere bugün Kanada’nın Kananaskis dağ kasabasında bir araya geliyor.
İsrail’in zirveden sadece 2 gün önce İran’a karşı başlattığı büyük çaplı saldırı, 3 gün sürecek G7 toplantısının öncelikli gündemi haline geldi. Kanada Başbakanı Mark Carney, Britanya, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve ABD’nin oluşturduğu G7 grubu içinde anlaşmazlıkları en aza indirmeyi amaçlayan bir gündem hazırlamıştı. Ancak gelişmeler, liderleri acil bir diplomatik çözüm arayışına itti.
Diplomatlara göre Kanada, zirvede İsrail ve İran’a yönelik ortak bir çağrı yapılmasını istiyor. Bu çağrı ya gerilimin düşürülmesini hedefleyebilir ya da sadece İsrail’in “kendini savunma hakkına” destek vererek İran’ın nükleer faaliyetlerine odaklanabilir.
Trump İsrail’i övdü, Netanyahu’yu uyardı
Trump, İsrail’in saldırılarını açıkça destekledi ve operasyonlarda ABD yapımı silahların kullanıldığını vurguladı. Ancak üstü kapalı biçimde de olsa İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya uyarıda bulundu. ABD’nin diplomatik çözüm istediğini belirtti.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise, Netanyahu ile zirve öncesinde konuştuğunu ve İran’ı sorumlu gördüğünü açıkladı. Ancak hemen ateşkes çağrısı yapmadı. Von der Leyen, İran’ın tasarlayıp ürettiği insansız hava araçlarının hem Ukrayna’da hem de İsrail’de kullanıldığını belirterek iki krizi birbirine bağladı. “Bu tehditler birlikte ele alınmalı,” diyen von der Leyen, G7’nin İran’a karşı daha bütünlüklü bir tavır almasını istedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da benzer şekilde İran’ı suçladı ancak bölgeye itidal çağrısı yaptı. Japonya ise İsrail’in saldırılarını “tamamen kabul edilemez ve son derece üzücü” olarak niteledi.
Ticaret ve eski düşmanlıklar
Zirveye katılan liderler arasında eski gerilimler de hissediliyor. Trump, 2018’deki Kanada G7 toplantısından erken ayrılmış ve eski Başbakan Justin Trudeau’yu hakaretlerle hedef almıştı. Bu yıl zirveye ev sahipliği yapan yeni başbakan Mark Carney, daha teknokrat bir profil çizerek gerginliği azaltmaya çalışıyor.
Ancak Trump’ın 9 Temmuz’da yürürlüğe koymayı planladığı yeni gümrük tarifeleri, transatlantik ticaretin geleceğini tehdit ediyor. Von der Leyen, Trump’a dolaylı bir uyarı vererek, “Ticaretin adil, öngörülebilir ve açık kalması gerek. Korumacılıktan kaçınmalıyız,” dedi.
Öte yandan, zirve öncesi Grönland’a uğrayan Macron, Trump’ın Danimarka’ya bağlı özerk bölgeyi “ele geçirme” yönündeki çıkışlarını eleştirdi. “Bu müttefiklere yakışmaz,” diyen Macron, ABD’nin tek taraflı hamlelerinden duyulan rahatsızlığı dile getirdi.
Kananaskis Zirvesi, bir yandan İran-İsrail çatışmasının daha da büyümesini engellemeye çalışırken, diğer yandan Ukrayna, ticaret savaşları ve Trump’ın dünya düzenini yeniden şekillendirme arzusu arasında sıkışmış durumda. G7’nin ortak bir duruş sergileyip sergileyemeyeceği ise önümüzdeki 48 saat içinde netleşecek.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***