İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

    Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

    İslam Kalkınma Bankası'ndan Türkiye'ye 740 milyon dolarlık finansman

    Maliye’den 2,5 milyar dolarlık kira sertifikası ihracı

    First Lady’nin Antalya tatili ülkeyi karıştırdı

    First Lady’nin Antalya tatili ülkeyi karıştırdı

    Mersin’de KHK’liler için ‘hukuksuzluğa son verilsin’ çağrısı

    Mersin’de KHK’liler için ‘hukuksuzluğa son verilsin’ çağrısı

    Asgari Ücrete Zam Yapılacak mı? AKP'den Dikkat Çeken Açıklama

    Asgari Ücrete Zam Yapılacak mı? AKP’den Dikkat Çeken Açıklama

    Trump NATO Zirvesi'nde Savaşın Adını Koydu: '12 Gün Savaşı'

    Trump NATO Zirvesi’nde Savaşın Adını Koydu: ’12 Gün Savaşı’

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

    Infantino’nun rüyasına, boş tribünler ve ara verilen maçlar darbesi

    Infantino’nun rüyasına, boş tribünler ve ara verilen maçlar darbesi

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

    Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

    İslam Kalkınma Bankası'ndan Türkiye'ye 740 milyon dolarlık finansman

    Maliye’den 2,5 milyar dolarlık kira sertifikası ihracı

    First Lady’nin Antalya tatili ülkeyi karıştırdı

    First Lady’nin Antalya tatili ülkeyi karıştırdı

    Mersin’de KHK’liler için ‘hukuksuzluğa son verilsin’ çağrısı

    Mersin’de KHK’liler için ‘hukuksuzluğa son verilsin’ çağrısı

    Asgari Ücrete Zam Yapılacak mı? AKP'den Dikkat Çeken Açıklama

    Asgari Ücrete Zam Yapılacak mı? AKP’den Dikkat Çeken Açıklama

    Trump NATO Zirvesi'nde Savaşın Adını Koydu: '12 Gün Savaşı'

    Trump NATO Zirvesi’nde Savaşın Adını Koydu: ’12 Gün Savaşı’

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    İşte 15 Temmuz’un gerçek yüzü: Darbe mi meşru savunma mı?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir efsanenin hüzünlü sonu; Lyon küme düşürüldü!

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    Bir ateistin Ramazan orucunun ardından

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    İmkansızların adamı Cazorla, Real Oviedo’nun 24 yıllık hasretini bitirdi

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trump Batı-Sonrası Bir Dünya Hazırlıyor!

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

    Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

    Infantino’nun rüyasına, boş tribünler ve ara verilen maçlar darbesi

    Infantino’nun rüyasına, boş tribünler ve ara verilen maçlar darbesi

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
No Result
View All Result
Home Güncel

ADAMDER yöneticisi: Kürtlerle barışmış Türkiye Ortadoğu’da aktör olur

SG by SG
25 Haziran 2025
in Güncel
0
ADAMDER yöneticisi: Kürtlerle barışmış Türkiye Ortadoğu’da aktör olur
PaylaşPaylaş


İSTANBUL – Demokratikleşmenin devlet icazetiyle değil, mücadeleyle olacağını belirten askerlerin kurduğu ADAMDER Yönetim Kurulu üyesi Muhsin Dalfidan, “Kürtlerle barışmış bir Türkiye, elbette ki Ortadoğu’da daha güçlü bir aktör haline gelecektir” dedi.

 

Ortadoğu’da yaşanan savaşın paralelinde Ekim ayında iktidarın MHP kanadının Kürt sorununun çözümüne dair başlattığı tartışmalar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”yla yeni bir evreye girdi. PKK’nin fesih ve silahsızlanma kararıyla ilerleyen süreçte, iktidar kanadından söylem dışında her hangi somut bir adım atmış gelmiş değil. Süreci nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruduğu İran-İsrail savaşı şiddetlenirken Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAMDER) Yönetim Kurulu iyesi Muhsin Dalfidan çözüm için devleti buna zorlamak gerektiğini belirtti. 

 

Kara Harp Okulu son sınıf öğrencisiyken politik görüşleri nedeniyle 1980 askeri darbesinde okuldan atılan Dalfidan, 40 yıldan fazladır bir savaşın sürdürüldüğünü, bir çözümün yaratılmadığını belirterek, sürecin başarıya ulaşabilmesi, devleti buna zorlamak için toplumsal ve siyasal muhalefetin ortak bir mücadeleyi örgütlemesi gerektiğini söyledi. Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtlayan Dalfidan, örgütün ateşkes ilan ettiği ve İmralı ile görüşmelerin yapıldığı bir süreçte sınırın ötesinde devam eden saldırıların da savaş hukukuna aykırı olarak nitelendirdi. 

 

Kürt sorunun demokratik çözümü konusunda sıcak bir gündem ve tartışmalar söz konusu. Ekim ayı ile başlayan yeni süreçle PKK kongresini topladı, silahlı mücadeleyi sonlandırma ve fesih kararı aldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

 

40 yılı aşkın bir süredir savaş sürüyor fakat sorun çözülemedi. Bu anlamda devletin adım atmasıyla Ekim ayında böyle bir sürecin başlaması tüm kuşkulara, endişelere ve devlete karşı güvensizliklere rağmen olumlu bir adım diye düşünüyoruz. Türkiye’nin demokratikleşmesiyle Kürt sorununun barışçıl çözümünün ben doğrudan doğruya ilişkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü zaten Kürt sorununun çözümü, bir demokrasi meselesi yani eşit yurttaşlık bir demokrasi meselesi. Tüm ulusal kimliklerin eşit, özgür bir ortamda bir arada yaşama imkanının sağlanabilmesi için bir demokrasinin varlığı şart. Bu bağlamda demokrasi mücadelesiyle barış mücadelesinin farklı mücadele biçimleri olmasına rağmen bir arada gitmesi gerektiğini, bir bütünlük içerisinde iki mücadelenin birbirinden ayrılamayacağını düşünenlerdeniz.

 

Bir taraftan süreç var, ama bir taraftan Türkiye’de siyasal iklim otoriterliğin ve toplumsal, siyasal muhalefete dair baskıların sürdüğü bir iklim. Böylesi siyasal bir iklimde demokratikleşme nasıl olacak?

 

 

Tüm demokrasi güçleri, tüm toplumsal ve siyasal muhalefet ve Kürt Özgürlük Hareketi, Kürt halkının dinamiklerinin kendi özgürlüklerini gören yerden birlikte ortak bir barış ve demokrasi mücadelesini örmeleri şart.

 

Devletin icazetiyle olmayacağı açık. Devletin niyetinin ne olup olmadığı tartışılabilir, elbette ki farklı olacak, fakat bir barış adımı atılıyorsa bunun nereye doğru gidip gitmeyeceği tümüyle halkların ortak ve topyekun mücadelesiyle şekillenecek diye düşünüyorum. Tüm demokrasi güçleri, tüm toplumsal ve siyasal muhalefet ve Kürt Özgürlük Hareketi, Kürt halkının dinamiklerinin kendi özgürlüklerini gören yerden birlikte ortak bir barış ve demokrasi mücadelesini örmeleri şart. Bu örülemezse, devlet kendiliğinden bir şekilde demokratik bir toplumun inşasına ve farklılıklarıyla birlikte tüm halkların, cinsel kimliklerin, inançların, farklı kesimlerin bir arada barış içerisinde eşit, özgür yurttaşlık temelinde, kolektif haklarını da tanıyarak bir barışı da demokrasiyi de tesis etme niyetinde olmayacağı kanısındayım.

 

Sürecin başarıya uğramasında belirleyici olanın tüm mücadele dinamiklerinin ortak mücadelesi olduğunu mu söylüyorsunuz?

 

“Müzakere ediyoruz öyleyse daha aktif bir şekilde sokak mücadelesinin içerisinde olmayalım, müzakereyi ve diyaloğu öne çıkaralım, onun dışındaki değişik mücadele biçimlerinden biraz geri duralım” dediğimiz takdirde bu süreç başarıya ulaşamaz diye düşünüyorum. Devleti buraya zorlamak ancak ve ancak toplumsal muhalefetin birleşik ve topyekun mücadelesiyle, meşruluk ve demokratiklik temelinde tüm mücadele biçimlerini toplumsallaştırmak zorundayız. Ve toplumun tüm muhalif kesimleriyle birlikte bunu yapmak durumundayız. Sürecin ancak böyle bir başarıya ulaşabileceğini düşünüyorum. Elbette ki barış savaşan taraflar arasında olur. Ama bu, sadece savaşan taraflara bırakılmayacak kadar kıymetli ve önemli bir adım. Bu anlamıyla tüm toplum kesimleri, bunu gören bir yerden bu sürece destek vermeliler. Dayanışma içerisinde ve mücadelenin parçası, aktif bir parçası halinde olmalılar.

 

Süreçle beraber PKK fesih ve silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı aldı. Bu bugüne kadar bu konuda yaşanan benzer süreçlerde bir ilk. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Önemi nedir, sürece yansımalarının nasıl olacağını düşünüyorsunuz?

 

Aslında bir barış yönelimi, bağımsız bir ulus devlet kurma yaklaşımından uzaklaşması yeni değil, daha gerilere doğru gidersek 93’lere kadar dayanıyor. O günden bugüne kadar, özellikle reel sosyalizmin yıkılmasından sonra bir paradigma değişikliği arayış içerisine girildi ve bugüne kadar gelindi. Bugün için 40 yıllık bir savaş sürecinde yenen ve yenilen yok. Bu bağlamda hem bu yönüyle bir ideolojik politik yenilenmenin gereği olarak hem de pata durumunun bir türlü aşılamaması ve bunun bir çözümsüzlük, bir tıkanma durumuna işaret etmesi yönüyle, silahlı mücadeleyi bırakma kararının önemli olduğunu düşünüyorum. Bir örgütlenme tarzı, bir mücadele tarzının başka bir örgütlenme ve mücadele tarzına dönüşümü olarak değerlendirmek ve bir süreç olarak algılamak gerektiğini düşünenlerdenim. “Feshettim” deyince hiçbir şey fesih olmaz. “Bıraktım” deyince hiçbir şey bırakılmaz. Dolayısıyla bir örgüt formunun başka bir örgüt formuna doğru dönüşümü ve bunun toplumsallaştırılması çabası olduğunu düşünüyorum. 

 

Kürt Özgürlük Hareketi’nin bu adımı karşısında, Abdullah Öcalan’ın yaptığı birkaç heyet ve bayramdaki aile görüşü dışında süreçle bağlantılı atılmış başka bir adım yok. Sizce bu aşamada devlet nasıl bir tutum almalı ve hangi adımları atmalı?

 

Toplumsal muhalefet, uluslararası konjonktür, Kürt Özgürlük Hareketi’nin Türkiye sınırlarını aşan bir meşruiyet kazanması, Rojava meselesi… Bütün bunları bir araya koyduğumuzda ve bunlardan bağımsız olarak ele aldığımızda, devletin ne barış ne de demokrasi diye bir derdinin olmadığını düşünüyorum. Buradan hareketle devletin, Ekim ayında Bahçeli’nin öncülüğünde onun kişiliğinden hareketle attığı adımı yok mu sayacağız, elimizin tersiyle itecek miyiz? Hayır, bu başka bir şey. İtmeyeceğiz. Fakat oradan birtakım adımların atılacağını beklemek ve süreci bekleyerek, izleyerek geçirmek en başta da söylediğim gibi kesinlikle kabul edilebilir durum değil. Öyleyse ne yapacağız? Bugüne kadar yapılanlar yeterli miydi? Somut barış taleplerinin daha sade, tüm toplum kesimlerinin anlayabileceği şekilde formüle edilip bunun değişik araçlarla topluma mal edilmesi gerekiyor.

 

Bunun yeterince yapılıyor mu?

 

 

Toplumun, toplumsal muhalefetin farklı kesimleriyle, sendikalar, odalar, siyasi partiler, inanç örgütleri; bunlarla daha sürekli, daha kalıcı ilişkiler kurulmalı ve bu demokrasi ve barış talepleri doğrultusunda bunlarla ortak bir faaliyet sürdürmenin araçları yaratılmalı.

 

Hayır, yapılmıyor. Son dönemlerde Kürt halkı arasında, batıdaki Kürtler arasında bu yapılmaya çalışılıyor. DEM Parti bunun için çabalıyor, fakat yetmez. Daha fazla halk toplantıları yapılmalı; halkla iç içe, mahalle mahalle, sokak sokak bu işler anlatılmalı. Aynı zamanda Kürt olmayan kesimlere de anlatılmalı. Toplumun, toplumsal muhalefetin farklı kesimleriyle, sendikalar, odalar, siyasi partiler, inanç örgütleri; bunlarla daha sürekli, daha kalıcı ilişkiler kurulmalı ve bu demokrasi ve barış talepleri doğrultusunda bunlarla ortak bir faaliyet sürdürmenin araçları yaratılmalı. “Devletle bir müzakere, diyalog sürecindeyiz. Bu talepleri sokakta yüksek haykırırsak, bu talepleri sokak ayağını da kullanarak toplumsallaştırma adımları atarsak, bu diyalog sürecine zarar verir mi?” gibi bir kaygıdan, endişeden uzak durulmalı. Tam tersine bu zarar değil, fayda verir. Devlet bir taraftan “terörsüz Türkiye” deyip,  barıştan söz ediyor. Ama bir taraftan da hem Kürt Özgürlük Hareketi’ne hem de diğer toplumsal muhalefete; düzen içi muhalefet olan, “Bu devletin bekası sorununda başka her şey teferruattır” diyebilen, bir devlet partisi hüviyetinde olan CHP ve CHP kitlesine karşı da son derece sert, şiddetli, hukuksuz bir saldırı içerisinde. Ama bunu yaparken hemen bir başka tarafta bir demokratik adım atma görüntüsü yapıyor. İşte yargı paketi çıkarmaya çalışıyor, hiçbir faydası olmayan bir paket olarak gündeme geldi. Yerel yönetimlerde bir şey yapmaya çalışıyor ama çıkan taslak, yerel yönetimleri tümüyle ortadan kaldıran, merkezi basit bir aparat haline getiren bir taslak şu haliyle. Devlet, çok yönlü ve topyekun bir saldırı sürdürüyor. Öyleyse karşısındakiler, bizler de aynı şeyi yapmalıyız. Hem diyalog müzakere hem de demokrasi temelinde sorunun sokak ayağını da örgütlemek zorundayız. CHP’nin 19 Mart’tan sonra başlattığı bu kitlesel sokak eylemlikleri olmak üzere daha geniş kesimleri bir araya getirecek bir ortak mücadele hattı tutturulmadı. Bunun bir handikap olduğunu düşünüyorum. 

 

Sizce neden burada ortak bir mücadele hattı tutturulamadı?

 

Örneğin CHP’nin mitingleri, CHP’nin bu eylemlilik süreci CHP’nin kendi bekasına ve İmamoğlu’nun tutukluluğunun kaldırılması meselesine sıkışıp kaldı. CHP’den tabii başka bir şey beklenemez. Ama hem diyalog yöntemleriyle hem bu parti ve benzer partilerle daha sık ilişkiler, daha somut demokrasi ve barış taleplerini formüle eden bir eylemlilik hattı üzerinden bu mücadelenin daha kitlesel şekilde parçası olunsa o süreç CHP’nin taleplerini aşan barış ve demokrasinin toplumsallaştırılması taleplerine doğru evirilen bir sürece gelebilir. Aynı zamanda bir başka şey, barış ve demokrasi taleplerinin öne çıkarılacağı şekilde, Kürdistan’da da bir taraftan halk toplantıları yapılırken bir taraftan da geniş kitlesel mitinglerin yapılması gerekiyor. Devlet, Kürt Özgürlük Hareketi’ni, Kürt mücadelesini toplumsal muhalefeti en zayıf hale getirerek en aza razı etmek, esas olarak kendi çıkarları temelinde bu süreci yönlendirmek için mücadele ediyorsa biz de gücümüzü en az almaya çıkarıp en rasyonel, en birleşik, en ortak şekilde dayanışma içerisinde tüm mücadele biçimlerini bir arada kullanarak karşısında durursak onu zorlayabiliriz.

 

Meclisin de rolü önemli. Bir özel komisyon kurulması tüm tarafların talebi. Bu konuda neler söylersiniz?

 

 

Meclis’te alınan bir karar, Meclis’te tüm partilerin katılımıyla alınacak kararlar, adımlar toplumun geniş kesimleri tarafından çok daha kolayca kabul görecektir.

 

Meclis’te bir komisyonun elbette kurulması iyi olur. Fakat şöyle bir handikap var. Meclis’in yapısı belli, 2017 referandumdan sonra artık Meclis’in yetkileri sınırlı. Başkanlık sistemi dediğimiz mesele Meclis’in yetkilerini çok sınırladı. Ama buna rağmen Meclis en azından siyasal muhalefetin ve iktidarın bir arada bulunduğu bir zemin. Burada tüm siyasal muhalefet ve iktidar ortak bir komisyon oluşturup, tartışarak buradan adım atarsa bunun hem hukuksal zeminine dayanması hem toplumsal meşruiyet açısından -çünkü sosyalist muhalif kesimlerin meşruiyet anlayışıyla toplumun geniş kesimlerinin meşruiyet anlayışı aynı değil- önemli. Meclis’te alınan bir karar, Meclis’te tüm partilerin katılımıyla alınacak kararlar, adımlar toplumun geniş kesimleri tarafından çok daha kolayca kabul görecektir. Aynı zamanda hukuksal bir güvenceyi de ifade edecektir. Fakat sadece Meclis’teki bir komisyon değil. Siyasal ağla, toplumsal ağı ayrıştırmak doğru değil. Bu anlamıyla toplumsal muhalefetin farklı kesimlerini de sürece katacak mekanizmalar geliştirilmeli. Yani tüm sendikalar, meslek odaları, inanç grupları gibi farklı toplumsal muhalefet kesimlerinin de sözlerini söyleyebilecekleri bu sürecin olgunlaşması, gelişmesi ve kararlaşma süreçlerinin oluşmasında doğrudan doğruya irade koyabilecekleri mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor.

 

Süreç bakımından önemli bir gelişmede, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısının ardından PKK’nin hemen ateşkes ilan etmesine rağmen, saldırıların sürmesi. Örgütten bu konuda açıklamalar ve tepkiler var. Bir taraf ateşkes ilan ediyorsa karşı tarafın bunu gözetmemesi savaş hukuku bakımından nerede duruyor?

 

Savaş hukuku ilk defa ihlal edilmiyor, kimyasal silah tartışmaları ilk defa olmuyor. Bu tartışmalarda “Kimyasal silah kullanılma konuları araştırılsın” diyenlerin bile yargılandığı, bunlarla birlikte susturulduğu bir süreci hepimiz yaşadık, biliyoruz. Dolayısıyla savaş hukukuna uygun olup olmadığı tartışılır. Bence de uygun değildir. Haberler geliyor, okuyoruz. Artık hiçbir şey gizli kalmıyor. Gerilla mevzilerine ne türden silahlar atıldı, farklı medya organlarından okuyoruz, biliyoruz. Tabii ki bu savaş anlamıyla kabul edilemez. Üstelik böyle bir müzakere süreci var ve müzakere sürecinde bir taraf kendini feshettiğini ve silahları bıraktığını söylüyor. Bunun ikinci boyutu şu; en güçsüz hale getirerek çaresiz bırakabileceğini düşünüyor. Bunun için bu kadar saldırgandır. Ama Özgürlük Hareketi’nin açıklamalarını görüyoruz. Bunlar propagandatif şeyler olarak düşünülmemeli sadece. Çaresiz değil, başka seçenekler de var. Bütün bunları görüp 40 yıldır yok edemediğin bir özgürlük mücadelesini böyle bir barış ve müzakere sürecinin gerekliliklerini kendi açından fırsata çevirerek tek yanlı olarak bir saldırı, silahlı saldırıya geçmenin etik olarak da savaş hukuku olarak da haklı yanı yok.

 

Sürecin başlamasında bölgesel gelişmelerin de etkisi olduğunu taraflar belirtiyor. Devlet Bahçeli ilk yaptığı açıklamalarda “coğrafyanın mesajını aldık” diyerek, Türk-Kürt kardeşliği vurgusunu yapıp, açıklamalarda bulundu. Şimdi de İran üzerinden yaşanan bir gelişme var. İran-İsrail meselesinin Türkiye’ye olası yansımaları neler olabilir?

 

 

İran özelindeki bu gelişmelerin yaşanacağı bilinen bir gerçekti. Bunu İran da biliyordu. Fakat ben burada şunu söyleyebilirim: Bu gelişmeler Ortadoğu’da Kürtlerin pozisyonunu güçlendirmiştir. Kürtlerin temel eksikliği oradaki birliği tam olarak tesis edememeleridir.

 

Ortadoğu dünden bugüne kadar dünya emperyalist sistemin oyun alanlarının başında gelen bir yer. Ve 21’inci yüzyılın başından itibaren bu daha da yoğunlaştı. ABD’nin dünyanın tek hegemonu olma pozisyonunun sarsılması sonucunda Ortadoğu’da nüfuz mücadeleleri ve emperyalistlerin Ortadoğu’da bir paylaşım içerisinde birbirleriyle didişmeleri ve bunu vekalet savaşları üzerinden yapmaları daha çok ivme kazandı. Böyle bir süreçte tabii ki İsrail her zaman için emperyalizmin esas olarak da ABD’nin vazgeçemediği ve Ortadoğu’daki jandarması pozisyonunda bir ülke. İran özelindeki bu gelişmelerin yaşanacağı bilinen bir gerçekti. Bunu İran da biliyordu. Fakat ben burada şunu söyleyebilirim: Bu gelişmeler Ortadoğu’da Kürtlerin pozisyonunu güçlendirmiştir. Kürtlerin temel eksikliği oradaki birliği tam olarak tesis edememeleridir. Bir birlik de tam anlamıyla tesis edilebilirse Ortadoğu’da demokrasinin bir istikrarının oluşabilmesinin merkezinde Kürtler var. Diğer bir mesele de Bahçeli’nin öngörüsünün gerçekçi olmadığını, bunun birazcık da manipülatif ve propagandatif olduğunu düşünüyorum. 

 

Kastettiğiniz Bahçeli’nin, İran’dan sonra nihai hedefin Türkiye olacağı yönündeki açıklaması mı?

 

Evet. Böyle bir şey olmayacak. Çünkü Türkiye bir kere ABD emperyalizminin yörüngesinden çıkan, çıkacak olan bir ülke değil. Söylemde yer yer ABD emperyalizmine karşı çıkılıyormuş görüntüsüne de bence çok fazla prim vermemek gerekiyor. Aslında söyleme değil, eyleme baktığımızda hep böyle önemli kavşaklarda, önemli durumlarda sert çıkışlara rağmen bağımsızlık, “Biz bölgesel güç olduk” vurgularına rağmen ABD’nin her dediği yapılageldi ve yapılmaya devam ediyor. Tabii ki belli çelişkiler var. Türkiye bölgesel bir alt emperyal güç olma çabası içerisinde, ama çizgiyi aşmayacağının, bugüne kadar tavrının bundan sonraki tavrının teminatı olduğunu düşünüyorum. Kürtlerle barışmış bir Türkiye, elbette ki Ortadoğu’da daha güçlü bir aktör haline gelecektir. Bunun da tartışılacak bir yanı yoktur. Ama bu barışma cesaretini gerçek anlamda gösterebilecek mi? Yoksa teslim alma refleksiyle barışa doğru gittiğini kendine ve kitlelere aldatma politikasını güdebilecek mi? Ama bu politikayı güdemeyecek. Çünkü karşısında aldatılacak bir halk yok. Ya gerçek barışı yapacak ya da geçmişte olduğu gibi bu süreç tıkanacak ve bitecek.

 

Sizin ADAMDER olarak sürece katsı sunma konusunda bir çalışmanız olacak mı?

 

Bu süreçle paralel olarak bu yıl 12 Ekim tarihinde 5’incisini yapacağımız bir sempozyum olacak. Adı da  “Militarizmden arındırılmış bir dünya ütopyası” olacak. Sempozyumun bu yıl ki konularını da, “Faşizm – Savaş”, “Faşizm – Militarizm”, “Savaş ve Barış” olarak seçtik. Bu sürece kendi cephemizden katkı sunmak için bu başlığı seçtik. Bir arada yaşama imkanı olarak Kürt sorunun barışçıl çözümünün imkanları, bunun toplumsallaştırılması gibi konuları burada tartışacağız. 

 

MA / Yeşim Tükel 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Previous Post

Sapanca Belediyesi o bungalovu yıktı

Next Post

TOBB’da Özel Güvenlik Zirvesi: Sektörün Geleceği Masaya Yatırıldı

SG

SG

Next Post
TOBB’da Özel Güvenlik Zirvesi: Sektörün Geleceği Masaya Yatırıldı

TOBB’da Özel Güvenlik Zirvesi: Sektörün Geleceği Masaya Yatırıldı

  • Trending
  • Comments
  • Latest
Financial Times'dan Sedat Peker yorumu: Türkiye'yi şaşkına çevirdi

Financial Times’dan Sedat Peker yorumu: Türkiye’yi şaşkına çevirdi

30 Mayıs 2021
Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

9 Haziran 2021
15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

9 Ekim 2021
11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

6 Temmuz 2021
‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

0
Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

0
Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

0
Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

0
‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

25 Haziran 2025
İmamoğlu mitingindeki "5" sloganı ne anlama geliyor?

İmamoğlu’nun ‘savcılara hakaret’ davasında hakim karşısına çıkacağı tarih belli oldu

25 Haziran 2025
Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Zirvesi Sonrası Hollanda'dan Ayrıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Zirvesi Sonrası Hollanda’dan Ayrıldı

25 Haziran 2025
Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

25 Haziran 2025

Son Haberler

‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

25 Haziran 2025
3
İmamoğlu mitingindeki "5" sloganı ne anlama geliyor?

İmamoğlu’nun ‘savcılara hakaret’ davasında hakim karşısına çıkacağı tarih belli oldu

25 Haziran 2025
3
Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Zirvesi Sonrası Hollanda'dan Ayrıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO Zirvesi Sonrası Hollanda’dan Ayrıldı

25 Haziran 2025
3
Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

Türkiye’de küresel ölçekli şirket iflaslarında rekor

25 Haziran 2025
3

Kur Bilgileri

Exchange Rate TRY: Çar, 25 Haz.

Takip Edin

Kategoriler

  • 15 Temmuz
  • Bilim ve Teknolji
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Görüş & Analiz
  • Güncel
  • İnsan Hakları
  • Kültür – Sanat
  • Kürt Meselesi
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Yaşam
Görüş & Analiz Gönder

Son Dakika

‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

‘İktidar hasta tutsakları koz olarak kullanıyor’

25 Haziran 2025
İmamoğlu mitingindeki "5" sloganı ne anlama geliyor?

İmamoğlu’nun ‘savcılara hakaret’ davasında hakim karşısına çıkacağı tarih belli oldu

25 Haziran 2025
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş