AKP Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, enflasyonun asıl sebebinin üretim ve arz eksikliği olduğunu belirterek, “Enflasyonla gerçekten mücadele edeceksek, enflasyonla mücadelenin gerçek çözümü, sadece ve sadece arzı artırmaktır” dedi. Zeybekci, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun diplomasının iptal edilmesine yönelik, “O diplomayı elde etme yöntemi haksızdır. Aradan 30 yıl geçmiştir bu bir hak haline dönüşmüştür, bu idare hukukçularının meselesidir” diye konuştu. Haklarındaki soruşturma nedeniyle yurt dışı yasağıyla serbest kalan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’la görüşmesine yönelik de konuşan Zeybekçi, “Bizim dostumuz arkadaşımız onlar. Aynı iş dünyasının temsilcileriyiz. Bireysel bir ziyaretti. Böyle insanların birbirlerine, ‘vay hain, bilmem ne’ böyle şeyleri sevmiyorum” ifadelerini kullandı.
AKP Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci, Ekonomim’den Maruz Buzcugil, Canan Sakarya ve Besti Karalar‘ın sorularını yanıtladı. Söyleşiden öne çıkan sorular ve yanıtları şöyle:
Son dönemde ekonomide bir türbülans yaşandı, ekonomi dışındaki nedenler ekonomiyi çok etkiledi. Yaşanan gelişmeleri nasıl görüyorsunuz?
Demokrasinin üç temel güç üzerine oturması esastır. Bir devlet, iki hukuk, üç halk. Bu üçünün de birbirinden bağımsız olması bu üçünün de birbirini denetleyen disipline eden, birinin yoldan çıkması halinde onu derleyip toparlayıp hizaya sokan görevleri vardır. Eğer üçü birden birbirinden bağımsız, eşit güçte olursa bunlardan herhangi biri saçmaladığında devletin, yürütmenin ya da iktidarın veya hukukun ya da diğer taraf çizgiden çıktığında onu derleyip toplayacak güç, kabiliyet ve yaptırımda olması önemlidir.
Bence yeni anayasanın tartışılmaya başlandığı bu dönemde anayasa metninde çok detayları yazamazsınız ama ekonomi ile ilgili bütçe ile ilgili bazı kuralların orada derç edilmesi lazım. İkincisi, halk dediğimiz bölüm. Halkın örgütleri dernekler, sivil toplum kuruluşları, sendikalar gibi kurumların da “arkadaş siz ne yapıyorsunuz gökteki yıldızları vadetmek ne demek?” diye sorması lazım.
“Kanunda tanımlanmış bir şey var, bunu şöyle yaparsan başına şu gelir, yapma kardeşim”
Peki kamuoyunda çok tepki çeken, gençlerin gözaltına alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kanunda tanımlanmış bir şey var, bunu şöyle yaparsan başına şu gelir, yapma kardeşim. Başka şekilde dile getir, gösteri ve yürüyüşle ilgili protesto ile ilgili karşı çıkmakla ilgili makul şeyler yok mu Türkiye’de var, bunların hepsi yapılabilir. Gidersin izin alırsın Kabine’nin, şu veya bu bakanlığın yapmış olduğu uygulamalarla ilgili reddettiğini, kabul etmediğini, protesto ettiğini söylersin her şeyi yaparsın ama kalkıp da içerideki bazı provokatörlerle saldırı ve yıkım yapmak, Gezi olaylarından başlayıp buraya kadar gelirsek, Allah’ın hangi kulu hangi Türk vatandaşı tasvip edebilir ki. Gösteri yap, oturma eylemi yap, bunları yap ama sen kalkıp ta belediye otobüslerine, binalara, polislere saldırırsan o zaman başka şeyler ortaya çıkıyor.
“Ekrem İmamoğlu’nun o diplomayı elde etme yöntemi haksızdır”
■ Sağlıklı tartışamadığımız birçok konuda maalesef algılamalarımız da sağlıksız oluyor. Ekrem İmamoğlu’nun elde ettiği diploma haklı mıdır haksız mıdır?
O diplomayı elde etme yöntemi haksızdır. Aradan 30 yıl geçmiştir bu bir hak haline dönüşmüştür, bu idare hukukçularının meselesidir.
Enflasyonla mücadele zamana mı yayıldı?
Enflasyonla mücadelede parasal güdümde her şey yapılıyor zaten. Eksik ayağı var, bu ayağın bir an önce hayata geçmesinden bahsediyorum. Arza dokunmadığınız, arzı ve üretimi artırmadığınız sürece, malı çoğaltmadığınız sürece enflasyonla mücadele edemezsiniz.
“TÜSİAD dostumuz, arkadaşımızdır”
Ziyaretinizde TÜSİAD’ın gönlünü aldınız mı?
Bizim dostumuz arkadaşımız onlar. Aynı iş dünyasının temsilcileriyiz. Bireysel bir ziyaretti. Diğer taraftan şuna asla müsaade etmem. Böyle insanların birbirlerine, ‘vay hain, bilmem ne’ böyle şeyleri sevmiyorum. İnsanların solcu, dindar, ateist vs. olmaları hiç umurumda değil. Benim umurumda olan tek şey var; benim devletimle benim vatanımla, benim bayrağımla ülkemle milletimle kavgası yoksa başımın üzerinde yeri vardır. Bu vatanla, ülkeyle milletle bayrakla karnı ağrımıyorsa kabulümdür.