İZMİR – Katliam yasasına karşı başlatılan açlık grevinin 6’ncı gününde açıklama yapan Yaşam Hakkı Savunucuları, muhalefet partilerini yasaya karşı durmaları çağrısında bulunuldu.
İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, “katliam yasası”na karşı başlattıkları açlık grevinin 6’ncı gününde Karşıyaka İzban önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Bu suça ortak olmayacağım. Sokaktaki dostumu savunacağım”, “Katliam yasasına karşı topyekun mücadeleye. Bu suça ortak olmayacağız. Açlık grevindeyiz” pankartları açılırken, “Bizimkisi can davası”, “Katillerle aynı havayı solumak istemiyoruz. Güsoder kapatılsın. Yöneticileri tutuklansın”, “Hayvan katliamına hayır” dövizleri taşındı. Sık sık “Kan kokuyor kan kokuyor yasanız kan kokuyor”, “Kan kokuyor kan kokuyor barınaklarınız kan kokuyor” sloganlarının atıldığı açıklamaya çok sayıda siyasi parti ve STK temsilcisi katıldı. Basın açıklamasını kitle adına Kaan gencel ve Pınar Alpasil yaptı.
‘KÖPEKLER HASTALIKLAR İÇİNDE YAŞAMAK ZORUNDA BIRAKILIYOR’
“Katliam yasası”na karşı topyekun bir mücadele verilmesi gerektiğini belirten yaşam hakkı savunucuları açıklamada barınak adı altında ölüme terk edilen hayvanlar için açlık grevine başladıklarını söyledi. İktidar ve muhalefet belediyelerinin sokak hayvanlarına karşı işledikleri ihlallerin ifşa edildiği belirtilen açıklamada toplumun birçok kesimin bu ihlallere karşı geldiği söylendi.
İktidarın politikaları çerçevesinde doğanın sermayeye teslim edildiği ifade edilen açıklamada, “Bugün ise meclisten AKP-MHP oylarıyla geçirilen bu ‘katliam yasası’ sonucu köpekler, barınak adı verilen ölüm kamplarında 8 metrekarelik beton kafeslerde, üst üste, aç, susuz ve hastalık içinde yaşamak zorunda bırakılıyor – tabii toplama sırasında belediye ekipleri tarafından öldürülmedilerse. Hayvanlara yönelik şiddet sistematik hale getirilirken; köpekler dirgenle, silahla, sopayla, zehirle, yakılarak, asılarak, işkenceyle katlediliyor. Süreç boyunca bu katliama ortak olmayacağını açıklayan CHP’nin, pratikte bu yasayı uygulamasına ise hep birlikte tanıklık ediyoruz. Osmangazi Belediyesi’nde toplatılıp kayıtsız şekilde öldürülen hayvanlar, Mamak Belediyesi barınağında açlıktan birbirini yemek zorunda bırakılan köpekler, Çankaya’da toplama sırasında tüftüfle öldürülen Toby. Bu katliamlar bir politik tercihin sonucudur. Bu nedenle bugün, muhalefete açık çağrımızdır: Katliamın neresinde durduğunuzu açıkça gösterin. Sessizlikle, oyalamayla değil; somut adımlarla bu yasanın karşısında durun” diye vurgulandı.
TALEPLER
Açıklamada şu talepler sıralandı:
* Katliam yasası derhal geri çekilmeli; hayvanların yaşam ve özgürlük haklarını güvence altına alan, 5199 sayılı yasanın 6. maddesindeki ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ ilkesini koruyan yeni bir yasa hazırlanmalıdır. Hayvan hakları anayasal güvence altına alınmalıdır.
* Ölüm kampı barınaklar derhal hayvan hastanelerine dönüştürülmeli, kırdan kente “kısırlaştırma seferberliği” başlatılmalı; tüm il ve ilçelerde kısırlaştırma ve ilkyardım üniteleri kurulmalıdır.
* Toplamalar derhal durdurulmalı. Barınaklar tamamen şeffaf yönetime geçirilerek gönüllülerle protokol imzalanmalı, barınaklar 7/24 halkın ziyaretine açık olmalı, her bölüm kameralarla izlenebilir hâle getirilmelidir. Her ilçede 7/24 çalışan veteriner hekim ve teknik kadro istihdam edilmelidir. Özellikle muhalefet belediyelerinden bu konuda açık beyan ve somut adımlar talep ediyoruz.
* “Pet” adı altında meta gibi alınıp satılan tüm hayvanların üretimi ve satışı yasaklanmalı, yasağı ihlal edenlere caydırıcı cezalar uygulanmalıdır.
* Hayvana yönelik şiddete caydırıcı cezalar getirilmeli, bu şiddeti kurumsallaştıran belediyeler de bu kapsama dâhil edilmelidir.
* Hayvanları ve hayvan hakkı savunucularını hedef gösteren, şiddeti teşvik eden medya kuruluşlarına ve sorumlularına idari para cezaları uygulanmalı, Güvenli Sokaklar Derneği ve benzeri hayvan düşmanı oluşumlar kapatılmalı, yöneticileri yargılanmalıdır.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***