ABD merkezli Axios’un yaptığı analize göre, 7 Ekim’deki Hamas saldırılarının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik savaş ilanı, uluslararası alanda benzeri görülmemiş bir meşruiyetle karşılanmıştı. Ancak savaşın uzaması, bu desteğin giderek erimesine yol açtı. Axios analizinde, “desteğin kademeli olarak azalması şimdi diplomatik bir tsunamiyi beraberinde getirdi” ifadelerini kullandı.
NETAHYAHU DESTEĞİ KAYBETTİ
Mart ayında ateşkesi sonlandırarak Gazze’ye yönelik gıda, su ve ilaç sevkiyatını durduran Netanyahu, son iki ay içinde ABD dışındaki Batılı müttefiklerinin çoğunun desteğini kaybetti. Özellikle Mayıs başında rehinelerin serbest bırakılması ve çatışmaların sonlandırılmasına dair önerilen anlaşmayı reddederek Gazze’ye yönelik geniş çaplı bir yeniden işgal operasyonu başlatması, İsrail üzerindeki uluslararası baskıyı ciddi biçimde artırdı.
‘ÜLKE ÜLKE YENİ ADIMLAR’
Bu gelişmeler, İsrail’in diplomatik izolasyonunun artık yalnızca sözde kalmadığını gösteriyor. Nitekim Axios, “İsrail’in yalnızlaşması artık sadece sözde kalmıyor. Ülke ülke yeni adımlar” notuyla birçok ülkenin İsrail’e karşı somut adımlar attığına dikkat çekti.
ART ARDA GELEN DİPLOMATİK HAMLELER
Birleşik Krallık, geçtiğimiz Perşembe günü İsrail ile yürüttüğü ticaret müzakerelerini askıya aldığını duyurdu ve Filistinlilere yönelik şiddet olaylarına karışan Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulayacağını açıkladı. Fransa ise Suudi Arabistan ile birlikte iki devletli çözüm için gelecek ay bir konferansa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Ayrıca Paris’in Filistin devletini resmi olarak tanıması da bekleniyor.
Daha önce İspanya, Norveç ve İrlanda Filistin devletini tanımıştı. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez geçtiğimiz hafta, İsrail’i “soykırımcı bir devlet” olarak tanımladı ve ülkenin Eurovision Şarkı Yarışması’ndan men edilmesi çağrısında bulundu.
Ayrıca Salı günü, Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin dışişleri bakanlarından 17’si, Hollanda tarafından sunulan ve AB’nin İsrail ile olan ticaret ve iş birliği anlaşmasının yeniden değerlendirilmesini öngören öneriye destek verdi.
LİDERLERDEN SERT TEPKİLER
19 Mayıs’ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada Başbakanı Mark Carney ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ortak bir bildiri yayınlayarak Netanyahu’ya sert mesajlar gönderdi. Netanyahu ise bu açıklamalara sert bir şekilde karşılık verdi. Video mesajında, “Başkan Macron, Başbakan Carney ve Başbakan Starmer’a şunu söylüyorum: Siz adaletin yanlış tarafındasınız,” diyerek üç lideri Hamas’ın çıkarlarına hizmet etmekle suçladı.
Netanyahu’nun politikalarına ABD’den de dolaylı eleştiriler geliyor. Eski Başkan Donald Trump ve başdanışmanlarının, savaşın sonlandırılması ve yardımların girişine izin verilmesi gerektiği yönünde mesajlar ilettiği ancak bu görüşlerini daha çok özel ortamlarda dile getirdiği belirtiliyor.
İSRAİL İÇİNDEN UYARILAR ARTIYOR
İsrail’in içinden de Netanyahu’ya yönelik eleştiriler yükseliyor. Mart ayında yapılan bir dizi BM Güvenlik Konseyi toplantısında, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Netanyahu’yu insani yardımı durdurmanın Hamas’ı zayıflatmayacağı konusunda uyarmıştı. Saar’a göre bu adım, “İsrail’in müttefiklerini uzaklaştıracak” bir hata olurdu. Üst düzey bir İsrailli yetkili ise “İsrail sonunda bu baskılara dayanamayacak ve yardımı yeniden başlatmak zorunda kalacak. Tam olarak bu oldu. Büyük bir hataydı ve esasen iç siyasetteki çıkarlar uğruna yapıldı,” diyerek kararın bedelinin ağır olduğunu ifade etti.
GAZZE İÇİN TARTIŞMALI PLAN
Axios’un analizinde dikkat çekilen bir diğer başlık ise Netanyahu’nun Gazze’ye yönelik uzun vadeli planlar oldu. Eski Başkan Trump’ın daha önce ortaya attığı, Gazze’deki 2 milyon Filistinlinin sürgün edilerek bölgenin bir ‘riviera’ya dönüştürülmesi fikrinden geri adım attığı düşünülse de, Netanyahu’nun geçen hafta yaptığı açıklamalar bu planın hâlâ masada olduğunu gösteriyor. Analize göre, İsrail hükümeti bu süreci “gönüllü göç” olarak adlandırıyor; bu, önce Gazze içinde oluşturulacak sözde “insani bölgeler”e, ardından da yurt dışına zorunlu nüfus transferini öngörüyor. Axios bu konuda uyarıyor: Eğer İsrail bu planı uygularsa ve Gazze’nin neredeyse tamamı yerle bir edilirse, “uluslararası alandaki yalnızlığı daha da derinleşecek.”
Kaynak: Haber Merkezi
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***