CHP Bursa Milletvekili ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa‑Balıkesir‑Çanakkale‑Yalova hattında elektrik dağıtımı yapan Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ (UEDAŞ) hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yanıtlaması istemiyle on üç soruluk yazılı bir soru önergesi verdi.
Pala, özelleştirme sonrası artan fatura yükü, şeffaflık eksikliği, işçi hakları ihlalleri, sıklaşan iş kazaları ve ulusal enerji güvenliği açısından doğan riskleri gündeme taşıdı. Mart ayından bu yana önergesine Bakanlık tarafından herhangi bir yanıt verilmediğini belirtti.
“Fatura kalemleri karartıldı, şeffaflık yok”
Pala, açıklamasında özellikle tüketici mağduriyetine dikkat çekerek şunları söyledi:
“UEDAŞ bölgesinde vatandaşın eline geçen faturada dağıtım, kayıp‑kaçak, TRT payı gibi kalemler tek başlık altında toplanıyor; şeffaflıktan eser yok. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası’nın yükselen uyarılarına karşın EPDK ve Bakanlığın bu karartmaya göz yumması, tüketici hakkı kavramının ortadan kaldırılması anlamına geliyor.”
Pala ayrıca, enerji birim bedelleri düşerken dağıtım bedelinin neden artmaya devam ettiğinin açıklanması gerektiğini belirtti ve “UEDAŞ’ın son beş yılda ne kadar kâr ettiği, devletin indirimlerini niçin vatandaşa yansıtmadığı açıklığa kavuşturulmalı” dedi.
“Veri güvenliği ve ulusal enerji bağımsızlığı tehlikede”
UEDAŞ hisselerinin 2022’de İngiliz ACTIS firmasına geçmesini de eleştiren Pala, “Şirket, Türkiye’nin en kritik sanayi koridoruna enerji sağlıyor; şebeke verileri, arıza‑bakım protokolleri, tüketim profilleri artık Londra merkezli özel bir fonun elinde” dedi.
“Bu devir sürecinde devletin hangi güvenlik kriterlerini, hangi denetim raporlarını baz aldığını bilmeden ‘enerji bağımsızlığından’ söz edemeyiz.”
“Gerçek işveren UEDAŞ ama mahkeme kararları uygulanmıyor”
Taşeron işçilerle ilgili mahkeme kararlarının uygulanmadığını hatırlatan Pala, Bursa 12. İş Mahkemesi’nin “gerçek işveren UEDAŞ’tır” kararına rağmen işçilerin işe iade edilmediğini söyledi:
“Ücret farklarını ve tazminatlarını talep eden emekçiye kapı gösteren, NACE kodunu değiştirip işçilerin sosyal güvenlik primini düşüren, 36 saatlik vardiyayla ölüme sürükleyen bir düzen varsa, bunun adı köleleştirmedir.”
“İş kazaları değil iş cinayetleri”
Bursa Muhalif’in aktardığına göre, UEDAŞ bünyesinde 2024 Kasım’ında hayatını kaybeden İhsan Ulu ile 2025 Şubat’ında yüksek voltaja maruz kalıp ölen Oktay Solar’ı anımsatan Pala, bu ölümlerin iş kazası değil, iş cinayeti olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti:
“Bu trajedileri ‘talihsizlik’ diye tanımlamak mümkün değil; uzun mesailer, bakımsız araçlar, donanım eksikliği gibi ihlaller UEDAŞ’ta kronik hale gelmiş durumdadır.”
Pala, Bakanlık tarafından UEDAŞ’ta son beş yılda kaç ölümlü iş kazası yaşandığını ve hangi yaptırımların uygulandığını da sordu.
“Kesintiler arttı, yatırım nerede?”
Özelleştirme sonrası altyapı yatırımları ve hizmet kalitesinin artacağına dair verilen sözlerin tutulmadığını ifade eden Pala, “Beş yılda UEDAŞ’ın yaptığı yatırımın tutarını, kesinti süreleriyle karşılaştıran bir kamu raporu sunulmalıdır,” dedi. Fatura ödeyemediği için elektriği kesilen abone sayısının ve kamu teşviklerinden elde edilen avantajların da açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti.
“Özelleştirme siyasi sorumluluktur”
Basın açıklamasının sonunda Kayıhan Pala şu ifadeleri kullandı:
“Özelleştirme, kamunun denetim imkânını, tüketicinin şeffaf fatura talebini ve işçinin can güvenliğini ortadan kaldırıyor. Bakanlık bu sorulara ayrıntılı olarak yanıt vermek zorundadır. Yüksek faturaların, yetersiz hizmetin, stratejik altyapı devri sonucu oluşan ulusal risklerin, işçi hakkı gaspının ve iş cinayetlerinin siyasi sorumluluğu Enerji Bakanlığı’nın omuzlarındadır. UEDAŞ özelleştirmesi sonrası yaşanan sorunlar ve karşılaşılan riskler, örtbas edilemeyecek kadar yaşamsal önemdedir.”