“Dikkat dikkat öğrenci konuşuyor, evet müşteri değil öğrenci!”
Rektörlüğün önünde basın açıklamalarını okuyan öğrenciler şu ifadeleri kullandı:
“Öğrenciyiz biz. Shuttle’ını elinden aldığınız, kantini çok gördüğünüz, ucuz yemeği lüks saydığınız öğrenci.
Her yıl enflasyonun üstünde yapılan zamlarla ailesinin geçimini, kendi eğitim hakkını zora soktuğunuz öğrenci.
Şimdi de diyorsunuz ki: “Festivalinizi de alacağız.”
Ama bu kez unuttuğunuz bir şey var: Öğrenci artık uyandı.
Shuttle istediğimizde, ucuz yemek, kantin dediğimizde görmezden gelmeyi alışkanlık edinmiş bir anlayışla artık baş başa değiliz.
Çünkü şimdi dayanışmamız var.
Mimarlıktan hukuka, iletişimden mühendisliğe; ideolojisi, kimliği ne olursa olsun, görünmez bir gönül bağıyla birbirine kenetlenen öğrencilerin oluşturduğu Bilgi Öğrenci Dayanışması var.
Artık biliyoruz: Birimizin hakkı gasp edilirse, diğerimiz onun yanında dimdik durur.
Bu saatten sonra ne festivalimizi veririz, ne gençliğimizi.
İlk görüşmede öğrencilere ait bağımsız bir sahne verileceği söylendi, kabul ettik.
Hazırlıklara başladık. Mabel Matiz’den Manifest’e uzanan isimlerle temas kurduk.
İkinci görüşmede verdiğiniz sahneyi geri aldınız, var olan sahnenin yalnızca yarısını sundunuz. ‘Bir alanımız olacak’ diye kabul ettik.
Ancak ne olduysa üçüncü görüşmede oldu.
Öğrencinin karşısında konumlanmayı alışkanlık haline getiren okul yönetimi, bu festivali iptal etmeyi seçti.
Yalnızca müzik değil, öğrencinin söz hakkı da susturulmak istendi. O sahne bizim için sadece bir eğlence alanı değildi.
O sahne, arkadaşlarımız Mehmet Efe Erdoğan ve Arda Öğüşlü için sesimizi yükselteceğimiz yerdi.
Haksız tutukluluklara, hukuksuz kararlara karşı direneceğimiz bir alandı.
Belli ki birileri bu seslerden korktu. Buradan onlara sesleniyoruz: Korkmayın, cesaret alın! Onların direncinden, kararlılığından bir parça da siz taşıyın!
Biz, öğrenci olmanın yalnızca derslere girip çıkmak değil; yaşam alanlarımız, söz hakkımız, birlikte üretme irademiz olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz.
Santralİstanbul’dan Boğaziçi’ne bir selam gönderiyoruz:
Biliyoruz, Taşoda iptaliyle bizden önce susturulmak istenenler vardı. Ama unuttukları bir şey var: Bu sesler susturulamaz. Bu dayanışma durdurulamaz. Üniversitelerde yaşanan festival iptallerinin münferit olmadığını biliyoruz. Bu baskılar tesadüf değil, sistemli bir susturma çabasının parçası. Bu sebeple tüm üniversitelerden sıra arkadaşlarımızla omuz omuzayız, dayanışma içindeyiz. YÖK, polis, medya; bu abluka mutlaka dağıtılacak! Dağıtılana kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Ne festival hakkımızdan ne dayanışmamızdan ne de mücadelemizden vazgeçmiyoruz!
Okul yönetimini, festival iptali kararından derhal dönmeye davet ediyoruz.
Ve tekrar ilan ediyoruz: Kampüslerden başlayan bu mücadele, bu ülkenİn her köşesİnde adalet ve özgürlük egemen olana kadar sürecek!
YAŞASIN ÖĞRENCİ DAYANIŞMASI!”