Eski AKP Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, yaşadığı kalp rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakımda olan TBMM Başkanvekili, İmralı heyeti üyesi, DEM Parti İstanbul Milletvekili ve Serbest Görüş yazarı Sırrı Süreyya Önder için kaleme aldığı yazısında, “Seni bekliyoruz sevgili hemşehrim. Aramıza tekrar dönmeni. Rabbim seni evvela değerli ailene, sevgili kızın Ceren’e ve torununa bağışlasın. Pek tabii ülkemize de… Bu ülkenin sana ihtiyacı var. O büyük barış gerçekleştiğinde birlikte halaya durmadan, barış ve kardeşlik türkülerini birlikte sevinç içinde çığırmadan gitmek nasip olmasın sana da bizlere de…” dedi.
“Barış sürecinin oluşturduğu yepyeni bir toplumsal ve siyasal iklim Sırrı’nın rahatsızlığıyla ete kemiğe büründü”
Yazısınıa “Hemşehrimdir benim. Gurur duyduğum bir hemşehrim,” ifadeleri ile başlayan Metiner, Önder’in, yoğun bakımda yatarken hastane bahçesinde insanları nasıl buluşturduğu hakkındaki görüşlerini şöyle yazdı:
“Sevgili Sırrı Süreyya hastalığıyla hepimizi buluşturmayı başarmıştı. O olmasaydı belki Tuncer Bakırhan‘la, Sırrı Sakık‘la hiç görüşemeyecektik. Pervin Buldan‘la, Tülay Hatimoğulları‘yla, Ayşegül Doğan‘la yolumuz bir daha kesişmeyecekti. Sırrı hepimizi bir araya getirmişti işte. Birbirine nefretle bakan gözleri tersine çevirmişti. Hastane odalarında yeni bir diyaloğun kapılarını aralamıştı. O orada hiçbir şeyden habersiz yatarken aşağıda bir araya getirdikleriyle siyasette diyaloğun önemini ve barışın gerçekleşmesi halinde herkesin ne kadar çok şey kazanacağını gösteriyordu. Düne kadar Sırrı’nın adını dahi duymak istemeyenler onun için duaya durmuşlardı. Duyan hastaneye koşmuştu. Barış sürecinin sırrıydı bu. Demek ki toplumun kahir ekseriyeti barış sürecini satın almıştı. Barış süreci olmamış olsaydı Sırrı Süreyya’ya her kesimden bu denli yoğun ilgi olmazdı. Televizyonlar sıraya dizilmezlerdi. Sırrı Süreyya’nın hastane süreci bu şekilde olmazdı. Sırrı elbette sevilen sayılan biriydi. Onu çok seven dostları asla yalnız bırakmazlardı. Ama bunun görünürlüğü sınırlı olurdu. Barış sürecinin oluşturduğu yepyeni bir toplumsal ve siyasal iklim Sırrı’nın rahatsızlığıyla ete kemiğe büründü. Sırrı bir araya belki de hiç gelmeyecek/gelemeyecek insanları bir araya getirdi. Umarım iyileşir. Dilerim bıraktığı işi tamamlar. Umarım ve dilerim barış süreci hepimize kazandıracak bir şekilde hitama erer.”
“Seni bekliyoruz sevgili hemşehrim”
Metiner yazısını şu sözlerle sonladırdı:
“Seni bekliyoruz sevgili hemşehrim. Aramıza tekrar dönmeni. Rabbim seni evvela değerli ailene, sevgili kızın Ceren’e ve torununa bağışlasın. Pek tabii ülkemize de… Bu ülkenin sana ihtiyacı var. O büyük barış gerçekleştiğinde birlikte halaya durmadan, barış ve kardeşlik türkülerini birlikte sevinç içinde çığırmadan gitmek nasip olmasın sana da bizlere de…”
Yazının tamamı için tıklayın.