İSTANBUL – Bölgede yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Ortadoğu Uzmanı İslam Özkan, ABD’nin, İran’a ölümü göstererek sıtmaya razı etme durumu olduğunu belirtti. Özkan, Trump’un Erdoğan övgüsünün altında da istediğini yaptırma olur.
Ortadoğu’daki savaş hali devam ediyor. Amerika, İran, Suriye, Türkiye, Kıbrıs, Lübnan, İsaril, Filistin ve Irak ekseninde Ortadoğu’da kartlar yeniden dağıtılıyor. Birçok “pazarlığın” ana eksenini ise Kürtler yer alıyor. Ortadoğu Uzmanı İslam Özkan, bölgenin yeniden dizayn sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e yönelik saldırısının Ortadoğu’da dengeleri değiştiren en temel dinamik olduğunu belirten Özkan, Suriye’de rejimin devrilmesi, İran ile İsrail arasındaki düşük yoğunluklu çatışma ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilmesinin bağlantılı süreçler olduğunu ifade etti. Suriye rejiminin devrilmesiyle birlikte özellikle Hizbullah’ın kan kaybettiğini, İran’ın ise darbe aldığını kaydeden Özkan, “Yaşanan bu durumla İran ve müttefiklerinin anlatıldığı kadar da hazırlıkları olmadıkları ortaya çıktı” dedi.
Ortadoğu’da uluslararası güçlerin paylaşım savaşlarından kaynaklı her gün yeni bir gelişmenin yaşandığını aktaran Özkan, İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırılarının İsrail ve Türkiye arasında bir savaşa neden olmayacağını da kaydetti. Özkan, “İsrail, Türkiye’nin Suriye’de İsrail’in faaliyetlerine engel oluşturma eğilimini caydırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Suriye’de en etkin ve nüfuslu güç olmak istiyor. Türkiye, Suriye’de yeni kurulan geçici yönetimin kendi çabalarıyla oluştuğu düşünüyor ve pastanın en büyük payın kendisine verilmesini istiyor. İsrail, Suriye’de parçalı bir yapının oluşmasını istiyor. Kürt bölgesi, Alevi, Dürzi bölgelerinin oluşmasını ve kendisi için bir tehdit olmaktan çıkmasını arzu ediyor. İsrail suni olmayan gruplar üzerinden Suriye’de planlar yapmaya çalışıyor. Çatışmanın büyük bir kısmının buradan kaynaklanıyor” diye konuştu.
‘TÜRKİYE BAĞIMLI BİR ÜLKE’
Türkiye’nin NATO’nun bir üyesi olduğunu hatırlatan Özkan, ne kadar hamasi söylemlerde bulunsa da bağımsız hareket edemediğini ve bağımlı bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Ortadoğu’da geliştirdiği politikalarda batılı ittifaklara tehdit oluşturacak bir noktaya gelmesine müsaade edilmeyeceğine dikkat çeken Özkan, “Bunu Türkiye de biliyor. Bu anlamda Türkiye olabildiğince kendi taleplerini de dayatıyor. Bunların ne olduğuna baktığımızda; öncelikle Suriye’de federatif bir yapının kurulmasına karşı. Hata Suriye geçici hükümetinin adının Arap Cumhuriyeti olarak kullanılmasının Türkiye’nin parmağının olduğunu düşünüyorum” diye belirtti.
TÜRKİYE VE ABD İLİŞKİLERİNDEKİ DEĞİŞİM
Suriye’de rejim yıkılmasından sonra Türkiye ve ABD ilişkilerinde bazı değişikliklerin olduğuna işaret eden Özkan, “Trump görevi devir almadan önce (Ocak) The Washington Post Gazetesi’nde Türkiye ve Amerikan ilişkilerine dair bir haber çıktı. Haberde, Türkiye ve ABD arasında Kuzey ve Doğu Suriye için bir pazarlık yaptıkları yazılıyordu. Haberde, ‘ABD, Suriye’nin Kuzeyinde YPG’nin hakim olduğu alanlardan çekilmesi karşılığında Türkiye de İsrail’le ilişkilerini normalleştirecek. Türkiye İsrail’le ilişkilerini normalleştirmeyi kabul ederse, Hamas’ı desteklemekten vazgeçerse ve taraflara arasında ticaret yeninden sağlanırsa ABD de Kürt bölgelerinden çekilecek’ deniliyordu. Pazarlık anladığımız kadarıyla hala devam ediyor. Türkiye, Suriye’de kendi adına mı politika geliştirecek? Yoksa ABD ittifakı adına mı bir şey yapacak? Bütün meselenin bununla alakalıdır” dedi.
‘KÜRT KAZANIMLARINI MİNİMİZE ETMEK İSTİYOR’
Türkiye’nin Suriye politikasında ABD ile kendi talepleri arasında bir korelasyon kurmaya çalıştığını vurgulayan Özkan, “Türkiye, Kürt güçlerini bölgesel nüfus, hak, hukuk talepleri ve askeri güç olarak bütün kazanımlarını minimize etmek istiyor. Türkiye, Kürt güçlerini ortadan kaldıramayacağını ve buna batılı güçlerin izin vermeyeceğini bildiği için böyle bir denge politikası sürdürmeye çalışıyor. Türkiye’deki sürecin başlaması ve Abdullah Öcalan’la görüşmelerin bir nedeni de bununla bağlantılıdır. Suriye’de Mazlum Abdi ve Colani arasında yapılan anlaşma da bu politikadan kaynaklıdır” ifadelerini kullandı.
TRUMP’IN ERDOĞAN’A ‘ÖVGÜSÜ’
Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu görüşmesinden sonra yapılan açıklamada Trump’ın, Tayip Erdoğan’dan övgüyle bahsetmesinin sadece bir övgü olmadığını belirten Özkan “Trump, ‘Erdoğan’ı sevmeme kızdığını biliyorum ama ben seviyorum. O da beni seviyor ve hiçbir sorunumuz olmadı. Birçok şey yaptık ve hiçbir zaman sorun yaşamadık. Hatırladığınız üzere rahibi de Türkiye’den geri aldık. Çok büyük bir anlaşmaydı’ dedi. Netanyahu da ‘Suriye’nin, Türkiye de dahil olmak üzere hiç kimse tarafından İsrail’e saldırı için bir üs olarak kullanılmasını istemiyoruz’ dedi. Fakat hemen arkasında Rahip Andrew Brunson’u hatırlattı. Burada çok açık bir şekilde Trump, ‘benim istediğimi yapan adam iyi adamdır, zeki adamdır’ diyor. Trump kendi istediklerini Erdoğan’a yaptırmasıyla ilgili bu övgüleri yapmaktadır. Dolayısıyla aklı başında her insanın Türkiye’nin içine düştüğü durumu düşünmeye davet ediyorum” dedi.
ABD VE İRAN GÖRÜŞMELERİ
İran ve ABD arasında bugün Umman’da yapılması beklenen görüşmelere de değinen Özkan, “Bu görüşmelerde ABD, İran’ın nükleer silah elde etme meselesini engelleme var. Bırakın silah üretmeyi, belli bir oranın üzerinde uranyum zenginleştirilmesine dahi engellenmek isteniyor. Amerika’nın talepleri bunlar. Yani bu kadar maksimalist taleplerin İran tarafından kabul edilme ihtimali düşük. ABD’nin bu iki saydığım şartın yanı sıra uzun menzilli füzelerin sürekli menzillerinin arttırılması, modernize edilmesinden vazgeçilmesi hatta uzun menzil füzelerin üretilmesinden vazgeçilmesini istiyor. Bunun dışında İsrail’e tehdit olmak ya da Amerika’ya tehdit teşkil edilecek hareketlerden kaçınmasını istiyor. Tabi bu tamamen subjektif taleplerdir. Yani bunu ayrıntılarına indiğiniz zaman çok komik talepler de çıkar. Dolayısıyla bu taleplerin İran tarafından kabul edilmesi mümkün görünmüyor. Burada anladığımız şu; Trump, sorunları çözmeye değil, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyor” diye belirtti.
MA / Esra Solin Dal
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***