Gazeteci, yazar Müyesser Yıldız Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen Genelkurmay Çatı davasında yaşananları yazdığı yazsından ““Darbecilerin Kaos Planı” Denilen Rapor MİT’in miydi?” sorusunu sordu.
Gazeteci Yıldız dün yeniden görülen Genelkurmay Çatı davasında, 15 Temmuz’da Akıncı üs komutanı olan Hakan Evrim, “Yargıtay’ı reddediyorum” dediğini, Eski tuğamiral Sinan Sürer de kaos planı hazırlamakla suçlandığını, ama bunun MİT’ten gelen resmi bir yazı olduğunu, ama sadece 8 sayfasının gündeme getirildiğini, diğer 11 sayfasında ise AKP ile ilgili ciddi iddialar bulunduğunu, bunları ana başlıklarıyla açıklamak istediğini söyleyince Mahkeme Başkanı, dosya kapsamında kalması için uyardığını yazdı.
Müyesser Yıldız mahkemede yaşananları aktardığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davanın dün görülen dördüncü celsesinde Yargıtay’ın bozma ilamına karşı sanıkların beyanlarının alınmasına devam edildi.
HESABI ALNIMIM AKIYLA VERDİM
Sanıklardan eski astsubay başçavuş Derviş Taş, hesabını alnının akıyla verdiğini belirtip şöyle konuştu: “Hem de mahkemenin bize sunmadığı delilleri biz mahkemeye sunarak. Bizler ölmüş eşekleriz. Artık kurtlardan, saçma sapan suçlamalardan korkmuyoruz.”
BAŞKA SAVUNMA YOLU VAR MI?
Eski astsubay çavuş İlyas Akyar da sözlü savunmalarının dinlenmediğini, yazılı savunmalarının ise okunmadığını iddia edip bunlar dışında başka bir savunma yolu olup olmadığını sordu. Mahkeme Başkanı, “Sözlü savunman dinleniyor, yazılı savunman okunuyor.” karşılığını verdi.
ÇATI ÇÖKTÜ
15 Temmuz’da Akıncı Üs komutanı olan eski tuğgeneral Hakan Evrim ise BM’in Akın Öztürk’le ilgili olarak verdiği “Adil yargılanmadı, derhal tahliye edilmeli” şeklindeki karara dikkat çekip şunları söyledi:
“Yargıtay’ı reddediyorum. Çünkü BM, ‘Adil yargılama yapılmadı.’ diyor. Bu kararla çatı çökmüş, darbe davaları toptan yıkılmıştır. Ne önceki yargılamaları ne yargı kararlarını kabul ediyorum. Bundan sonra yapmamız gereken; kimler işkence yaptı, bizleri hukuksuz yargıladı, bunlar tespit edilmelidir. Hepsi suçludur. Ve darbe davaları yeniden görülmelidir.”
MİT RAPORUNU KİM SIZDIRDI
Dönemin Genelkurmay 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı eski tuğamiral Sinan Sürer’in beyanı sırasında bir şehit yakınının sanıklara gösterdiği tepki nedeniyle sık sık gerginlik yaşandı.
Sürer salona her gelişlerinde müştekilerin küfür ve hakaretlerine maruz kaldıklarını belirtirken bir şehit yakını tepkisini sürdürünce Mahkeme Başkanı, “Dinlemeyeceksen biraz dışarıda bekle, sonra alacağım. Duruşma yapmamızı engelliyorsun.” uyarısında bulundu.
MİT’İN RESMİ YAZISINA KAOS PLANI DEDİLER
“Yusuf Çelik’i öldürdüğüm iddia edildi. Balistik incelemede baktılar yokum, vazgeçtiler. Bu defa ‘Kaos planı hazırladı.’ dediler. Bu, MİT’ten gelen resmi bir yazıydı. Ama sanki ben hazırlamışım gibi basına servis ettiler. Bunu da önceki mahkeme başkanı Oğuz Dik yaptı. Buna ilişkin hakkımda soruşturma açılmadı, tek soru sorulmadı. Ben sorduğumda da Oğuz Dik, ‘Senin el yazın değil.’ dedi. O yazının 8 sayfası seçimlere ilişkin bir kaos planıydı. Sadece bu kısmı sızdırıldı. Diğer 11 sayfa ise AK Parti’yle ilgiliydi. Sadece ana başlıklarını söyleyeyim.”
MÜYESSER YILDIZ’A VERECEĞİM
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Sürer’den dosya kapsamında kalmasını istedi. Sinan Sürer de, “O zaman eğer buradaysa Müyesser Yıldız Hanım’a vereceğim.” dedi. Sürer beyanının devamında şunları söyledi:
“Eli kanlı olarak suçlanıyorum, ateş ettiğime dair hiçbir görüntü yok. Defalarca balistik raporlarını istedim, verilmedi.
Oğuz Dik, ‘Belki sana bundan ceza vermeyeceğiz.’ dedi. Bu kadar linç edilen birisinin silahının balistik incelemesinin yapılmaması mümkün mü? Raporlar Haziran 2022’de geldi, silahlarımın temiz olduğu ortaya çıktı. Ama aya yol yapıp araba sürdürsem de inanmayacaklar. Meydan okuyorum, Allah rızası için bana bir tane delil gösterin.”
YALAN SÖYLEYENİN ALLAH BELASINI VERSİN
Şehit yakınının, “Yalancı!” diye bağırması üzerine de Sürer hem ona hem Cumhurbaşkanlığı avukatı Süleyman Ayhan’a şöyle seslendi: “Yalan söyleyenin Allah belasını versin. Eğer elinizde güvendiğiniz delil varsa karşılıklı lanetleşelim. Değil birisini vurmak, tek bir mermi bile sıkmadım. Haydi Süleyman Bey, karşılıklı lanetleşelim.”
TANIK OLARAK DİNLENSİNLER
Sinan Sürer son olarak 15 Temmuz’la ilgili şüpheleri dilendiren, aralarında Şamil Tayyar, Abdurrahman Dilipak, Yusuf Kaplan, Selim Temurci, Nihal Olçok, Aytun Çıray, Veli Ağbaba gibi isimlerin olduğu çok sayıda ismin tanık olarak dinlenmesini istedi.
OĞLUNUZUN KATİLLERİ BURADA YOK
Sürer’in beyanları tamamlandıktan sonra da şehit yakını, “Evlat acısı gör” deyince, Cumhurbaşkanlığı eski başyaveri Ali Yazıcı, “Siz bizim kalbimizdesiniz. Oğlunuzun katilleri aramızda yok.” karşılığını verdi.
AİLELERİMİZ ZULÜM ALTINDA
Mahkeme sırasında savunmasını yapan eski yarbay Özcan Karacan şunları söyledi: “Devletimiz şehitlerle ilgili gerekli maddi-manevi yardımları yapıyor. Bu hanımefendi bu güzelliklerden yararlandıktan sonra hala konuşuyor, bizi dinlemiyor bile. Söylenenlerden sonra sabır taşı olsa çatlar. Biz de küfretsek, sonra ‘Şehit ailesine küfretti.’ denir. Ne olur hanımefendiye söz hakkı verin ya da çıkarın. Yaptığımızın yapmadığımızın bedelini yeterince ağır şekilde ödüyoruz. Biz ve ailelerimiz zaten maddi manevi zulüm altındayız. Kendimizi acındırmak için anlatmıyorum. Bilsinler ki, bize zulmediliyor. İçleri biraz soğusun, rahat etsinler.”
Serbest Görüş:
TAHLİYE YOK
Bugünkü beyanların tamamlanmasından sonra, Yargıtay’ın haklarında verilen cezayı bozduğu, bu dosyadan tutuklu 15 sanığın tutukluluk durumu görüşüldü. Savcı, tutukluluk hallerinin devamı yönünde mütalaa verdi. Mahkeme de tutuklulukların devamını kararlaştırdı.
Duruşmalar Pazartesi günü devam edecek.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***