İZMİR – İzmir Barosu’nun “Faşizmin hedefinde; Barolar ve Avukatlar” başlıklı panelinde iktidarın barolara ve avukatlara yönelik baskılara dikkat çekilerek, avukatların hukukun temel yapı taşı olduğu vurgulandı.
İzmir Barosu, “Faşizmin hedefinde; Barolar ve Avukatlar” başlıklı panelini baro binasındaki konferans salonunda düzenledi. Panele İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, siyasi parti ve STK temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda hukukçu katıldı. Tutuklu bulunan avukatlar Fırat Epözdemir, Can Atalay ve Selçuk Kozaağaçlı’nın fotoğraflarının bulunduğu dövizler, protokol bölümündeki koltuklara konuldu. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde, CHP Riha Milletvekili Mahmut Tanal, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özdan Kabaoğlu ve Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir konuşmacı olarak yer aldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Yılmaz, son süreçte avukatların önemli bir sınavdan geçtiğini belirtti. Yılmaz, “Bu sınavların en önemlisi de 20 Mart’ta başlayan boykot aşamasında gördük. Hastanelerde, adliye ve cezaevinde bu adaletizliği gördük. Sözel, ekonomik ve hukuksal bir şiddet var. Reddediyoruz, direniyoruz ve mücadele ediyoruz. Bu mücadelede nasıl bir tavır alınması gerektiğini anlatmamızda bir konferans olacaktır” dedi.
‘HUKUKTAN KORKU ÇOK BÜYÜK’
Daha sonra söz alan mahkeme kararıyla görevinden alınan İstanbul Barosu Başkanı Kabaoğlu, siyasal karar alma düzeneklerinin tasfiye edilerek, hükümetin hesap verme durumunun ortadan kaldırıldığını belirtti. Kabaoğlu, “Türkiye’de 200 binin üzerinde avukat var. 81 baro ise Türkiye Barolar Birliği şemsiyesi altında daha güçlü bir şekilde bulunuyor. Geçen hafta 5 Nisan’da avukatlar gününde bütün avukatlar savunma için toplu olarak yürüdüler. Savunmayı savunmak Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının bütün hak ve özgürlüklerini savunmak anlamına geliyor. Bu keyfi yönetimin sınırlarının olduğunu ortaya koyan kolektif bir tavırdı. Gelinen eşikte aslında 2017’de yasama, yürütme, yargı ayrımında yürütme ilk defa devlet başkanlığı ve hükümet lağvedildi ve bunlar bir kişide birleşerek parti başkanlığı oldu. Yasama parti başkanının direktifi yolunda yasama yapıyor. Yargı aynı doğrultuda karar verirken savunma ise direniyor. Hukuktan korku çok büyük” şeklinde konuştu.
‘SAVUNMA ÜLKENİN MERKEZİNDE’
Ardından konuşan TBB Başkan Yardımcısı Bahar Candemir, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ihlal eden pek çok uygulama ile karşı karşıya kalındığına vurguladı. Yargının araçsallaştığını, yurttaşların ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini kaydeden Bahar Candemir, “Fiilen yargının yürütme karşısında bağımsızlığı da ortadan kalkmış oluyor. Yurttaşların temel hak ver özgürlükleri bakımından bu bir tehdittir. Yargı, yürütmenin direkt açık hedefi haline geldi ve doğrudan etkileniyor. Savunma hakkı teminatımızdır. İnsan haklarını korumak ve işlevlik kazanması da yer alıyor. Aslında baroları işlevsizleştirilmek suretiyle toplumu susturup adalet, hukuk arayışlarına karşı bir susturma girişimi var. Biz avukatlar ne pahasına olursa olsun bedeli özgürlüğümüz de olsa hukukun üstünlüğünü savunmaya devam ediyoruz. Bir ülkenin demokratik bir ülke olup olmadığının en temel göstergesi savunmanın nerede olduğudur. Savunma ülkenin merkezindedir. Bu ülkenin asıl beka sorunu hukuksuzluktur” ifadelerini kullandı.
‘ADLİYE KORİDORLARINDAKİ BARİKATLAR KALDIRILSIN’
Son olarak söz alan CHP Milletvekili Mahmut Tanal ise avukatların toplumun sesi olduğunu dile getirdi. Adliye koridorlarında polis barikatları olmasının hukuk ve demokrasiye tehdit olduğunu söyleyen Tanal, “Adliyenin olduğu yerde barikat olmaz. Hem adalet bekleyeceksiniz hem de her yanına barikat koyacaksınız. Adliyelerdeki o barikatların kaldırılması lazım. Türkiye’de avukatlık yapmak sadece bir meslek değil, adeta bir mücadele alanı haline geldi. Her gün duruşma salonlarında, adliye, cezaevlerinde birçok cephede avukatlar mücadele ediyor. Avukatların hakları da yok sayılıyor. Bu haklar ise kendi özel hobiler içn değil, halkın temek hak ve özgüllerini savunmak için anayaysa ve kendi hak ve özgürlüklerini savunmak içindir” diye konuştu.
Panel soru-cevap ile sonra erdi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***