İstanbul açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından Marmara Denizi içindeki fay hattının niteliği yeniden tartışma konusu oldu. Alman araştırmacıların yaptığı çalışmalar, uzun süredir “kilitli fay” olarak değerlendirilen bu hattın “sürüklenen fay” olabileceğine işaret etti.
Alman Yer Bilimleri Araştırma Merkezi’nden (GFZ) sismolog Prof. Marco Bohnhoff, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada iki senaryoya dikkat çekti. İlk senaryoya göre, 6,2 büyüklüğündeki deprem ana deprem olabilir ve ardından normal kabul edilen artçılarla sismik aktivite azalabilir. İkinci senaryoda ise bu depremin daha büyük bir depremin habercisi olabileceği belirtiliyor. Hürriyet’te yer alan habere göre, Bohnhoff, bu durumda Marmara’da 7,4 büyüklüğünde bir depremin meydana gelebileceğini, ancak hangi senaryonun gerçekleşeceğini şu aşamada kimsenin kesin olarak bilemeyeceğini söyledi.
Prof. Dr. Osman Bektaş, Almanların 2017 yılında Marmara fayında “creep” yani sürüklenme tespiti yaptığını, Japonların da benzer bir sonuca ulaştığını belirtti. Bektaş, fayda enerji biriktiğine dair bir delil olmadığını ve sürüklenen fayların büyük deprem üretmesinin zor olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Orta Marmara fay segmentinin bir bölümünün sürüklenen fay olduğunu, ancak doğudaki kısmın kilitli kaldığını söyledi. Çakır, bir sonraki kırılmanın bu bölgede yaşanabileceğini belirtti.
Prof. Dr. Tuncay Taymaz, fayın kilitli olduğunu düşündüğünü ve dünkü depremin sona erdiği noktadan Adalar açıklarına kadar uzanan hattın henüz kırılmadığını kaydetti.
Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara’daki fayın bazı bölümlerinin sürüklendiğini, ancak kırılma potansiyelinin devam ettiğini ifade etti.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Alman araştırmacıların sürüklenme tespiti yaptığını, ancak İTÜ ekibinin fayın kilitli olduğuna dair yayınlar yaptığını hatırlattı. Pampal, şimdiye kadar fayın yaklaşık üçte birinin kırıldığını söyledi.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise son depremin önemli bir enerji boşalması sağladığını, ancak bunun başka bir depremi tetikleyip tetiklemeyeceğini söylemenin spekülatif olacağını vurguladı. Marmara kaynaklı büyük depreme odaklanılması gerektiğini ifade etti.