AMED – “Anadilde eğitimde çözüme doğru: Olanaklar, engeller, öneriler” çalıştayına katılan kurumlar, anadil mücadelesinin her alanda yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen), Amed’de düzenlediği “Anadilde eğitimde çözüme doğru: Olanaklar, engeller, öneriler” çalıştayı ikinci gününde katılımcıların öneri ve düşüncelerini paylaştığı Özgür Kürsü ile devam etti.
Katılımcılar Kürtçenin eğitim dili olması için nedenler ve gereklilikleri üzerine konuştu.
Rosa Kadın Derneği’nden Esra Çiçek Mercan, Fatma Altunmakas’ın Kürtçe tercüman sağlanmadığı için evli olduğu erkeğin kardeşi Sinan Altınmakas tarafından sistematik taciz ve cinsel saldırıya maruz kaldığını kendini ifade edemediği için dile getiremeyip katledildiğini hatırlattı. Kürtçenin kamusal alanda kullanılmamasından kaynaklı bu durumu birçok kadının da yaşadığını ve bu kurumlara başvuruda bulamadığını ifade eden Esra Çiçek Mercan, bunu sağlayan belediyelerin de kayyımlarla kapatıldığını vurguladı. Esra Çiçek Mercan, kadınların sorunlarını çok daha rahat bir şekilde aktarabilmesi için anadilde hizmet verilmesi gerektiğini vurguladı.
‘KÜRTÇE EVE HAPSEDİLMİŞ DURUMDA’
Mezopotamya Vakfı adına konuşan Cemil Güneş, “Dilin özgürleşmesi ancak okuyarak sağlanabilir. Kürtçe eğitim dili olmalı bunun dışında bir yaklaşım kabul edilemez. Bu şekilde devam ederse çocuklarımız bu dili konuşan son nesil olacak” dedi. Nubahar Yayın Evi’nden Nasibe Kayağ, “Kürt dilinin üzerindeki tehlikenin asıl nedeni bir statüye sahip olmamasından kaynaklı. Gün geçtikçe Kürtçenin kullanımı azalıyor yürütülen politikaların da etkisiyle Kürtçe eve hapsedilmiş durumda. ç bu tehlikeye karşı dikkatli olmamız ve Kürtçeyi tekrar sokakta yaşamın her alanında konuşabilmek için çalışmalar yürütmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘GERÇEĞİ ANADİLİMİZLE İLETECEĞİZ’
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği ( DFG) üyesi ve Ajansa Welat İmtiyaz sahibi Fahrettin Kılıç, ilk Kürtçe Ajans olan Ajansa Welat’ın kuruluşunu ve Kürtçe için gerekliliğine değindi. Kılıç, Özgür Basın emekçilerinin sahada haber takibi yaparken yaşadığı sorunlara değindi. Son olarak haber takibi yaptıkları sırada SİHA saldırısında katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i anan Kılıç, “Halka gerçekleri duyurmak gibi bir misyonumuz olduğu için işimiz çok önemli. Bugün onlarca arkadaşımız gerçeği ortaya çıkardıkları için hapiste. Cihan Bilgin ve Nazım Daştan arkadaşlarımız hava saldırısında şehit düştüler. Ama biz hiçbir zaman gerçeğin karanlıkta kalmasına izin vermeyeceğiz ve gerçeği kamuoyuna anadilimizde ileteceğiz” şeklinde konuştu.
‘SOKAKTA MÜCADELE İÇİNDE OLMALIYIZ’
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) adına söz alan Musa Şanak, “Kürtlerin dili yok sayılarak hakları ihlal ediliyor. Her konuda olduğu gibi dil konusunda da baskı politikaları uygulanıyor. MED-DER Kürtçe bilincini inşa etmeyi amaçlıyor. Bir ihtiyacımız var, o da birliğimizi güçlendirmek. 21 Mayıs’ta Kürtçe dil bayramı var ama bizlerin dilimize sadece bir gün sahip çıkmamalıyız. Her gün kendi dilimizi konuşmamız gerekiyor. Her meslek dalında Kürtçe bilinmeli ve Kürtçe konuşulmalıdır. Kürtçeyi unutmanın acısını hepimizin hissetmesi gerekiyor. Hastalığımızı tanıyıp, bu hastalığı çözmemiz lazım. Yetkililer, bir nesil kendi dilini konuşmasa bile Kürtçenin her lehçesinin unutulacağını söylüyor. Onlara karşı her sokakta mücadele içinde olmalıyız” diye konuştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Yakup Güneş ise Kurmançki lehçesinin karşı karşıya kaldığı tehlikeye değindi. Hafıza Merkezi adına Derya Bozarslan, dil konusunda doğrudan çalışmalarının olmadığını ancak çeşitli projelerle Kürtçe çalışmaları desteklediklerini ifade etti.
Dicle Kültür ve Sanat Derneği adına konuşan Celal Ekin, “Çalışmalarımızın temelini attığımız 1991 yılından bu yana birçok çalışmaya katıldık. Sorunu biliyoruz ama pratikte eksik kalınıyor. Eskiden Kürt dilini bırakın Kürt’ü inkar ediyorlardı. Bugün gelinen konuda en ırkçıları bile ‘Kürt kardeşlerim’ diyor. Ne kadar teknik konuşursak konuşalım pratiğe dökülmediği sürece bir anlamı yok. Bunun için bir an önce çalışmalar yapılmalı” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***