HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
Trabzonspor’da Şenol Güneş dönemi resmen sona erdi. 11 yıl aradan sonra yeniden Trabzonspor’a dönen Güneş’in 5. dönemi hüsranla sonuçlandı. Futbolculuk döneminde kazanmadık kupa bırakmayan Şenol Hoca, aynı başarıya teknik adam olarak ulaşamadı. İki kez şampiyonluğun kıyısından döndü. ‘Şehrin evladı’ olarak kendini daima Trabzonspor’un hizmetine amade gördü. Duygusal bağı, rasyonel düşünmesinin önüne geçince finali acı oldu.
Şenol Güneş, Türk futbolunda hak ettiği görmeyen isimlerden biri. Futbolculuk döneminde Trabzonspor’un gerçekleştirdiği ‘Anadolu ihtilalinin’ mimarlarından oldu. 15 yıl kalesini koruduğu Trabzonspor’u, 2.Lig’den önce 1.Lige (Süper Lig) ardından şampiyonluğa taşıyan kadronun temel taşlarından biri oldu. Karadeniz ekibinin gördüğü 7 şampiyonluğun 6’sında önemli rol oynadı.
Şenol Hoca, klasikleşen ‘kaleciden teknik adam olmaz’ söylemini yıkan nadir isimlerden oldu. Uzun bir teknik adamlık serüveni oldu. Elbette en önemli durağı ‘evladı olduğu’ Trabzonspor oldu. Tam 5 kez görev aldı. İki kez şampiyonluğun kıyısından döndü.
Hayat, Şenol Güneş’e aradığı başarıyı Trabzonspor’da vermedi. Milli Takım düzeyinde kazanılan en büyük başarının mimarı olarak kayıtlara geçti. 2002 Dünya Kupası’nda A Milli Takımı üçüncülüğe taşıdı. EURO 2004 biletini adı şanı duyulmamış Letonya’ya kaptırınca gözden düşüşü hızlı oldu.
Yıllardır aradığı şampiyonluğa kaderin cilvesi, en önemli rakiplerinden Beşiktaş’la ulaştı. Futbolculuk dönemi İstanbul hegemonyasıyla mücadele ile geçen Güneş, Beşiktaş’ı 2015-17 arasında üst üste iki yıl şampiyonluğa taşıdı.
2019’dan sonra Şenol Güneş’in ‘hatalar zinciri’ başladı. Önce A Milli Takım’a geldi. EURO 2020’de sıfır çekip, 2002 Dünya Kupası başarısına gölge düşürdü. EURO 2020 sonrası istifa etme seçeneğini göz ardı etti. Turnuvadan sadece birkaç ay sonra görevine son verildi. İkinci hatayı Beşiktaş’ın başına geçerek yaptı. Sonuç yine hüsranla bitti. Ekim 2022’de başlayan ikinci Beşiktaş serüveni bir yıl sürdü. Güzel günlerin hatırı, alınan başarısız sonuçlarla yerini öfke ve hayal kırıklığına bıraktı.
Ve en büyük hatası tekrar Trabzonspor’a dönmek oldu. Eylül 2024’te başlayan 5. Güneş dönemi, bir yılı doldurmadan bitti. Sezon başı transferlerini yapmadığı bir kadro ile başarı aradı. Bir anlamda Abdullah Avcı’nın bıraktığı enkazın altında kaldı. Hedeften uzaklaşmış, şampiyonluk yarışı vermesi mümkün olmayan bir kadro ile başarı hayalden öteye geçmezdi ama bu kadar dibe vurmayı da kimse beklemiyordu.
Ne de olsa Şenol Güneş’in adı ve tecrübesi vardı. Unutulan ise artık Şenol Hoca’nın devrinin geçtiğiydi. Birkaç ay sonra 73 yaşına basacaktı. Kariyeri ve tecrübesi saygıyı hak etmesine karşılık, artık devri geçmiş isim olduğunun farkında değildi. “Trabzonspor çağırdığında gitmemek olmaz.” düşüncesi Şenol Hoca’nın duygularının aklına hükmetmesini sağladı.
Şenol Hoca yönetiminde Trabzonspor bu sezon 25 maçta 32 puan topladı. Bardağı taşıran son damla ligin dibindeki Hatayspor’a sahasında yenilmesi oldu. Bu sezon Karadeniz temsilcisi deplasman galibiyeti olmayan tek takım oldu. Trabzonspor Şenol Güneş’e, Şenol Güneş Trabzonspor’a yük olunca ayrılık kaçınılmaz oldu.
Burak Yılmaz, Selçuk İnan, Engin Baytar, Egemen Korkmaz, Onur Kıvrak, Fatih Tekke, Olcan Adın, Ozan Tufan, Volkan Şen, Cenk Tosun ve Oğuzhan Özyakup; Şenol Güneş’le ya yeniden yıldızlaştı ya da yıldızlık yolunda ilk adımlarını attı. Güneş, hazırdan yeme yerine sönmeye yüz tutmuş isimleri parlattı. Bu konuda yanına yazılacak ikinci bir isim bulunmuyor.
Ahmet Kaya’nın şarkı sözüyle bitirelim;
Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***