Serbest Görüş Haber Merkezi
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu Saraçhane protestolarını haberleştirdikleri için “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet” gerekçesiyle tutuklanan yedi gazeteci için “Haber yapmak gösteri yürüyüşü kanuna muhalefet değildir meslektaşlarımızı serbest bırakın!” çağrısında bulundu.
TGC’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Saraçhane protestolarının haberleştirilmesi gazetecilik faaliyetidir. Ancak Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestoları takip ederken gözaltına alınan yedi gazeteci 25 Mart 2025 Salı günü önce adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış, sonra tutuklanmıştır. Gazetecilere haber yaptıkları için suç uydurulması, hapis cezasıyla yıldırılmaya çalışılması, güvenlik güçlerinin şiddetine uğraması kabul edilemez.
“Meslektaşlarımız gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklandı”
AFP muhabiri Yasin Akgül, NOW Haber muhabiri Ali Onur Tosun, foto muhabiri Bülent Kılıç, muhabir Zeynep Kuray, İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı, Bakırköy Belediyesi foto muhabiri Gökhan Kam ve muhabir Hayri Tunç gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanmıştır.
Habercilerin “İmamoğlu” protestolarını takip etmesi suç oldu, 7 gazeteci tutuklandı!
“Gazeteci kamunun bekçisidir”
Gazeteciyi gözaltına almak, tutuklamak toplumu gözetim altına almaktır. ‘Basın özgürlüğü gazetecinin şahsına tanınmış bir imtiyaz değildir.’ Gazeteciye tanınan güvence, halkın haber alma hakkının güvencesidir. Gazeteci kamunun bekçisi konumundadır. Siz isteseniz de istemesiniz de olayları izleyecek, araştırma yapacak, değerlendirmede bulunacak ve elbette ki tüm bunları halkla paylaşacaktır. Bu aynı zamanda gazetecinin sorumluluğudur.
Gazetecilik görevini yapan meslektaşlarımız, olayları haberleştirmek için gösterilerin yapıldığı yerdedirler. Meslektaşlarımızın görevlerini yapmasına engel olunmasının hiçbir makul ve haklı sebebi de bulunmamaktadır.
“Gazeteciler haksız ve kötü muameleye maruz kalmıştır”
Anayasa’mızda insan onurunun korunması esastır. Meslektaşlarımız gazetecilik yaparken kamu görevlilerin haksız ve kötü muamelesi ile karşı karşıya kalmıştır. Kamu görevlilerinin bu eylemleriyle Anayasanın ‘kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağı, kimsenin insan haysiyetiyle bağdaşmayan ceza veya muameleye tabi tutulamayacağı’nı emreden düzenlemesi ihlal edilmiştir.
“Basın özgürlüğü ihlâl edilmiştir”
Tekrar hatırlatalım ki tüm bu süreçte gazetecilere yapılan muamelelerin tümü aynı zamanda Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün ve 28. maddesinde korunan basın özgürlüğünün ihlalidir.
“Gazeteciler görevlerini yerine getirirken cezalandırılamazlar”
Haberin verilmesinde kamu yararı varsa, güncelse, görünür gerçeğe de uygunsa ve meslek ilkelerini dikkate alarak kaleme alınmışsa o haber sonuçları ne olursa olsun hukuka uygun kabul edilir.
Gazeteciler Anayasa’dan ve Basın Kanunu’ndan aldıkları hakla görevlerini yerine getirirken cezalandırılamazlar.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 26.maddesi ‘Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez’ hükmünü taşımaktadır. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur.
Demokratik bir ülke olabilmemiz için haberin serbest dolaşımı şarttır. Yedi meslektaşımızın tutuklanma nedeni olan ‘toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet’ gerekçesi basın tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.
Gazetecilerin suç duyuruları, davalar ve hapis cezasıyla baskı altına alınmaya çalışılması basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne aykırıdır. Meslektaşlarımız serbest bırakılmalıdır. #Gazetecilik suç değildir.”
TÜM HABERLER – Üç sandık zaferinin sonu cezaevi oldu: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “yolsuzluk” iddiasıyla tutuklandı!