İSTANBUL – İBB’ye saldırının bir amacının muhalefeti ayrıştırmak olduğunu ifade eden CHP İstanbul İl Sekreteri Ali Ekber Cömert, geri adım atmayacaklarını belirterek, muhalefete birlikte mücadele etme çağrısında bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu yönelik operasyonu Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren CHP İstanbul İl Sekreteri Ali Ekber Cömert, saldırılarla hem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olmasının engellenmesi hem de muhalefeti ayrıştırmanın amaçlandığını belirtti. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını “açık bir siyasi darbe” olarak niteleyen Cömert, İBB’ye saldırıların çok kapsamlı hedefleri olduğuna vurgulayarak, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması durumunda kendisini yeneceğinden ve iktidara geleceğinden korktu. Bunu önlemek için de gerçekle alakası olmayan gerekçelerle saldırılar gerçekleştiriyor. Tabii, tek neden bu değil. Son yaşananlarla birlikte Türkiye’deki siyaset ortamında yeni bir aşamaya geçildi. Hiç kimse kendini güvende hissetmiyor. Yarın herhangi bir vatandaşımızın evine, aracına değerlerine el konmayacağının kimse garantisini veremez” ifadelerini kullandı.
Belediyelere yönelik hukuksuzlukların yeni olmadığının altını çizen Cömert, “Hakkari’ye atanan kayyumlarla başlayan ve Esenyurt, Mardin gibi birçok yere kayyumların atanmasıyla bu günlere kadar gelindi. Biz bu süreçte yapılanların farkındayız. Ne yapacağımızı biliyoruz. Biz doğru işler yapıyoruz” dedi.
‘HEDEF DEMOKRASİ VE SEÇMEN İRADESİDİR’
CHP’nin 31 Mart seçimlerinde kurduğu ittifakların ona seçim başarısı getirmesinden öteye topluma “iktidara yürüyoruz” mesajı verdiğini ifade eden Cömert, “Seçimde ikinci olan ve meşruiyetini kaybeden iktidar, yeniden iktidarını sürdürmek amacıyla CHP’nin, İBB’nin başarısının önünü kesmek amacıyla stratejik planlar devreye koydu. Dolayısıyla her taraftan tek tuşa basarak saldırılarını arttırdı. Ve belli ki bu saldırılar gittikçe artacak gibi gözüküyor. Burada hedef alınan Türkiye’deki demokrasidir. Hedef seçmen iradesi tamamen askıya alınmasıdır” diye konuştu.
‘TÜRKİYE İTTİFAKI TEHDİT GÖRÜLÜYOR’
İktidarın, ittifakların 31 Mart’ta İstanbul’da getirdiği başarıyı kendisine tehdit olarak gördüğünü söyleyen Cömert, “Bunun içinde önce parti içinde kutuplaştırma ve parti dışında muhalefet bloğunu bölüp parçalamaya dönük saldırılar gerçekleştirme yoluna gitti. Bu saldırılarla birlikte hareket etme halini de hedef alıyor. Yani partimizi hem kendi içinde tartışılan hem dışındaki muhalefet bloğuyla yan yana gelmesini engelleyen çok stratejik hamlelerle işi yürütmeye çalışıyor” diye belirtti.
‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
Parti olarak bütün Türkiye’de demokrasi, hak ve hukukun uygulanmasını amaçladıklarını vurgulayan Cömert, “Kent Uzlaşısı” kavramının “terörize” edilmesinin hukukla izah edilemeyeceğini vurgulayarak, “Saldırılar karşısında geri adım atmayacağız. Biz gerçekten inanarak bir siyaset geliştiriyoruz. Bugün İstanbul’da 16 milyon vatandaşımızın her bir bireyin sorunu bizim sorunumuzdur. Bugün Roman bir vatandaşımızın sorunu da bizim sorumuz. Ermeni bir vatandaşımızın sorunu da bizim sorumuz. Kürtlerin de öyle. Ve muhataplarıyla ortak çözümler içinde çalışırız. Biz olaya böyle bakıyoruz” diye ifade etti.
‘DEMOKRASİYİ BİRLİKTE BÜYÜTMELİYİZ’
“Türkiye’de demokrasiyi birlikte büyütmemiz lazım” diyen Cömert, yaşanan bütün sorunların demokratik çözümünün Meclis olduğuna işaret etti. Cömert, şöyle devam etti: “Halkların yaşadığı sorunlar varsa bunu muhataplarla tartışarak, çözümler gelişmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu kadar antidemokratik uygulama, bu kadar saldırı enerjimizi boşa harcıyor. Buna harcanacak enerji ülkenin refahına, birliğine, beraber ortak sinerjiyle bu ülkenin değerini büyütmeye yönelik çalışmalar olsa inanıyorum ki Türkiye’de hiç bir sorun kalmaz. Bu anlamıyla biz bu başlattığımız Türkiye’de yeni demokratik ve bütün vatandaşların bir arada barış ve huzur içinde yaşayacağı yeni bir iktidar değişimine ihtiyaç olduğunun düşünüyoruz. Bu süreci büyüterek, daha çok çalışarak birlikte daha ortak mücadeleyi geliştirerek yürütmek istiyoruz.”
‘SORUNLAR MECLİS’TE ÇÖZÜLMELİ’
CHP’ye yönelik saldırıların Kürt sorunun çözümüne dair İmralı’da devam görüşmelerden bağımsız olmadığına dikkati çeken Cömert, sözlerini şöyle sürdürdü: “Parti olarak sürecin başından beri duruşumuz net. Genel başkanımız çok net bir şekilde, sorunun çözümünün Meclis olduğunu belirtti. Biz de böyle düşünüyoruz. Sorunları muhataplarıyla konuşarak çözülmesi lazım. Bu Türkiye’nin bütün sorunları için geçerli. Bugün ekonomiyle, eğitimle, sağlıkla ilgili bütün sorunların çözümün Meclis’tir. Bu sorunlar tartışılırken bunun şeffaf açık bir şekilde toplumumuzun bütün kesimleriyle paylaşarak ortak mutabakatla Meclis’te çözmemiz gerekir. Bu şeffaflık olmadığında, iktidar her gün farklı suni bir gündem yaratarak, toplumu ana sorunlarının dışına çıkararak, algıyı başka yere çekebiliyor.”
‘BİR YANDAN AÇILIM BİR YANDAN SALDIRI OLAMZ’
CHP’nin Türkiye’de gerçek demokratik bir çözüme karşı olmadığını, fakat sürecin muğlak ve anlaşılmaya muhtaç olduğunu söyleyen Cömert, şunları kaydetti: “Eğer Türkiye’de gerçek bir demokratik çözüm olacaksa, ülkede refahı, barışı ve uluslararası arenadaki gücü artacaksa, hep birlikte biz Türkiye partisi olarak buna net yapıcı yönde varız. Burada bir tartışma, bir çekimserlik yok. Ama baktığınızda iktidarın samimi olmayan bir tavrı var. Yani bir yandan bu sorunu ‘Ben çözerim’ diyen bir iktidar var. Ama bir yandan sürekli baskıyla, zulümle, kayyum siyasetiyle, seçme iradesini yok sayan, demokratik olmayan yöntemler devreye koyuyor. Bu tür hukuksuzluk ve anti demokratik uygulamaları kabul etmiyoruz.”
ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI
Cömert, yargının siyaseti dizayn etme aparatına dönüştüğünü söyleyerek, “Burada yargının siyasete dizayn etmek için bir aparata dönüştürüldü açık biçimde ortadadır” dedi.
İktidarın saldırılarına karşı topyekûn bir karşı duruşun sergilenmesi gerektiğine dile getiren Cömert, “Bunların önüne geçmek için çok güçlü karşı koymamız lazım. Çünkü bu bir demokrasi ve hukuk sorunudur. Bu nedenle Türkiye’deki bütün siyasi partiler ve herkesin bu demokrasi ve hukuk dışı uygulamalara karşı çıkması lazım” ifadelerini kullandı.
MA / Esra Solin Dal
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***