Laiklik Meclisi, 2025 yılının ilk ayının Laiklik İhlalleri Raporu’nu yayınladı. Rapor, Türkiye’de devlet kademeleri, yargı, eğitim ve toplumsal yaşam boyunca laiklik ilkesinin giderek daha fazla ihlal edildiğine işaret ediyor.
Raporda özellikle dikkat çeken noktalardan biri, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu ve gerici faaliyetleriyle bilinen yapılar olmak üzere, tarikat cemaat uzantısı vakıf ve derneklerin üniversiteler, eğitim kurumları, mülki idare amirlikleri, belediyeler ve devlet kademeleriyle olan ilişkileri ve işbirlikleri Ocak ayında çarpıcı bir biçimde artması gibi tespitler yer alıyor.
Ocak ayı verileri, siyaset ve devlet kademeleri ile bürokrasinin, Anayasa’nın laiklik ilkesini hiçe sayan, tamamen dini içerikteki söylem ve programlarını arttırarak sürdürdüklerini ortaya koymaktadır.
Ayrıca raporda, siyasi iktidar ve gerici çevrelerin, Suriye’yi ele geçirerek geçici hükümet kurduğunu ilan eden cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam’a (HTŞ) desteği ve karşılıklı ilişkilerinin yanı sıra, Suriye’de Aleviler başta olmak üzere azınlık topluluklarına dönük tehdit ve katliamlara ülkemizde tepki gösteren yurttaşları en yetkili ağızlardan başlamak üzere hedef gösteren ve tehdit eden söylemleri yer alıyor.
Ocak ayı raporunda, TSK’daki Cumhuriyet değerlerinin, bu değerlere sahip çıkan görevlilerin tasfiyesine dönük adımların atıldığını ortaya koyan veriler yer alıyor.
Türkiye’nin ve coğrafyamızın içerisinde bulunduğu durum, siyasi iktidar ve muhalefetin söylem ve girişimleri ile birlikte ele alındığında, karşı devrim sürecinin geldiği tehlikeli aşamanın boyutları olarak değerlendirilmelidir.
Rapor, Diyanet İşleri Başkanlığı ile tarikat ve cemaatlerin söylem ve faaliyetlerinin Anayasa ve yasalara aykırı olarak endişe verici bir biçimde toplumu giderek daha fazla kuşattığını, ülkemizin cadde ve meydanlarında cihat ve şeriat vurgulu gövde gösterilerinin nasıl bir tehdit oluşturduğunu öne sürüyor.
Rapor, ocak ayında üniversitelerde devam eden lakiklik karşıtı ve bilim dışı faaliyetler ülkemizin bilimsel düşünceden ve laiklikten hızla koparıldığı ileri sürüyor.
Raporda yer alan veriler, yargı ve ordu da dahil olmak üzere devlet kurumlarındaki dönüşüm ile birlikte, karşı devrim hamlesinin, emperyalizm ve onunla birebir bağlantılı laiklik karşıtı gerici işleyişinin, giderek daha bütünlüklü ve tehlikeli bir biçimde hızlanarak sürdürüldüğünü ortaya koymaktadır.
Cumhuriyet’in ve laikliğin tasfiyesinde kaydedilen bu aşamada, laikliğe ve bağımsızlığa sahip çıkan geniş toplum kesimlerinin ayağa kalkarak mücadele etmesi yaşamsal bir zorunluluk olduğunu hatırlatıyor.
Raporun tamamını okumak için tıklayın.