Sendikaya üye olduktan sonra işten çıkarılan 90’ı kadın 146 Polonez işçilerinin başlattığı hak mücadelesi 170 gündür devam ediyor. Çalışma Bakanlığı’nın Tek Gıda-İş Sendikası ile görüşmesinden de sonuç çıkmadı. ANKA’ya konuşan sendika temsilcisi Yunus Durdu, ‘dağ fare doğurdu’ yorumunu yaparken, “Ürdünlü patron yine gelmedi. Polenez’in patronu kim, kimse ulaşamıyor, devleti ve raporları, yasaları tanımıyor” tepkisini gösterdi.
Anayasal hakkımızı istiyoruz diyerek, adalet talebiyle başlattıkları mücadeleyi yaklaşık 6 aydır sürdüren Polonez işçileri işlerine geri dönmek için Çatalca’da fabrika önünde başlattıkları eylemlerini Çatalca Adliyesi önüne taşımıştı. İşçilerin adliye önündeki nöbeti sürerken, bir grup işçi açlık grevine başlamış, bir grup işçi ise tüm engellemelere rağmen Ankara’ya ‘Anayasal Hak Yürüyüşü’nü gerçekleştirmek istemişti. Ancak Gebze’ye kadar aşama aşama yürüyen işçiler durdurulmuştu.
Açlık grevindeki işçilerin sağlık durumunda yaşanan olumsuzluklar üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile sendika yöneticileri ile görüşme kararı aldı ve sorunun çözümüne ilişkin süre istenmesi üzerine işçilerin direnişi ertelemişti.
30 Aralık’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Polonez işçilerinin bağlı olduğu Tek Gıda-İş Sendikası yetkilileri ve Polonez işveren temsilcileri arasında gerçekleşen görüşmede uzlaşma sağlanmamasının ardından işçiler, 6 Ocak’ta yapılacak görüşmeyi bekliyor.
İşçilerin bağlı olduğu Tek Gıda-İş Sendikası’nın örgütlenme uzmanı Yunus Durdu erteleme kararını “Dün itibarıyla biz bu mücadeleyi verirken, iki gündür TÜRK-İŞ Konfederasyon Başkanımız Ergün Atalay ve sendikamızın Genel Başkanı Mustafa Türkel, Teşkilat Sekreterimiz Sayın Kemal Köse ve Gıda İş Sendikası’nı yönetim kurulu, Cumhurbaşkanlığımızın da bu konuyla ilgili oradaki bazı Cumhurbaşkanı danışmanlarımızın da devreye girmesiyle Çalışma Bakanımız Sayın Vedat Işıkhan, Polonez işçilerinin bu sorununu iki üç gün içerisinde çözümüyle ilgili sendikamıza, konfederasyonumuzun yetkililerine bu konunun çözüleceği noktasında söylemesiyle biz Polonez işçileri olarak, Gebze Meydanı’ndan devam edeceğimiz Ankara yürüyüşümüzü üç günlüğüne ertelemiş bulunmaktayız” sözleriyle duyurmuştu. 18 Aralık’ta alınan erteleme kararının ardından beklenen görüşme 30 Aralık’ta gerçekleşti.
İşveren Polonez ve işçiler arasında aracılık etmek isteyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Polonez işçilerinin üyesi olduğu Tek Gıda-İş Sendikası yetkilileri ile işveren Polonez’in fabrika müdürü ve genel müdürü katıldı.
30 Aralık toplantısından sonuç çıkmadı, gözler 6 Ocak toplantısında
Görüşmeye ilişkin bilgi veren Tek Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Durdu, işverenin, işçilere, tazminat, ihbar ve boşta geçen süre ücretini ödemeyi kabul ettiğini ancak işçilerin işe iadesini ve sendikal tazminat ödemesi yapmayı kabul etmediğini açıkladı. İşçilerin işe geri dönmek istediğinin altını çizen Durdu, sendikanın, kabul edilmeyen bu taleplerde ısrarcı olması üzerine Polonez temsilcilerinin bir hafta süre istediğini ve yeni toplantı tarihinin 6 Ocak olarak belirlendiğini söyledi.
“Filistin’deki savaşı bahane ederek gelemediklerini söylüyorlar”
ANKA’ya konuşan Yunus Durdu, 30 Aralık’ta gerçekleşen görüşme için “Dağ fare doğurdu” ifadelerini kullandı. Durdu, Polonez’in patronunun, Çalışma Bakanlığı tarafından çağırılmasına rağmen görüşmeye katılmadığını, bunun yerine işveren tarafından şirketin genel müdürü ve fabrika müdürünün görüşmeye geldiğini belirterek, “168 gündür gelmeyen Ürdünlü patronlar yine gelmedi, Çalışma Bakanlığı’nın davetine rağmen. Oraya, genel müdür ve fabrikanın müdürü giderek, Filistin’deki savaşı bahane ederek gelemediklerini söylüyorlar” tepkisini gösterdi.
Durdu şöyle devam etti:
Bugün bunu yapan bir şirketin, 86 milyon insana ne yedirdiğini de düşünmek lazım
“Polonez’in patronu kim? Asıl soru bu. Devletin kanununu, yasasını ve Bakanlıklarının talimatlarını tanımayan ve hala ‘Dediğim dedik, çaldığım düdük’ diyen bu patron kim, bunu merak ediyoruz. Bu şirket Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Ama bir türlü bu şirketin patronuna kimse ulaşamıyor. Çalışma Bakanlığı’nın, üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Çünkü burada 86 milyon insanın da sağlığını ilgilendiren bir üretim yapıyor bunlar. Bugün bunu yapan bir şirketin, 86 milyon insana ne yedirdiğini de düşünmek lazım.
Yasalara uygun bir fabrika ve çalışma düzeninin kurulmasını istiyoruz
Biz, ülkemizin içine düşmüş olduğu yabancı sermayenin Türk insanını, Türk işçisini nasıl bir sefalete mahkum ettiğini Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bütün yurttaşlara. Biz işçilerin işbaşı yapmasını makine başına dönmesini, anayasadan kaynaklı sendikal haklarının verilmesi ve işbaşı yapmak istemeyen arkadaşlarımızın ihbar, kıdem ve tazminatlarının ödenmesini istiyoruz. Her şeyden önemlisi burada yasalara uygun bir fabrika ve çalışma düzeninin kurulmasını istiyoruz.
Engel ne olursa olsun Sayın Cumhurbaşkanı’na derdimizi anlatacağız
Bizim yürüyüşümüz Gebze’den döndü. Zaten gideceğimiz tek bir mercih kaldı. O da Beştepe. Bu sorun çözülmesse biz Cumhurbaşkanımıza derdimizi anlatmak için her türlü yolu deneyeceğiz.” (ANKA)