MHP’li Feti Yıldız: ”Genel affın şartları yok, yaşlı ve bakıma muhtaç bütün mahkumlar için düzenleme olmalı”

Hasta tutsakların siyasi görüşlerine bakılmaksızın tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, İnfaz Yasası’nın değişmesi, hasta ve yaşlı mahkumlara “ceza erteleme” önerisini bir kez daha yineledi. Yıldız, “inanç, parti, ideoloji ayrımı yapılmaması” gerektiğini belirtti.

MHP’nin Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, önceki gün yaptığı açıklamada insan hakları sözleşmelerine ve Anayasa’ya vurgu yaparak, “Hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa, iyileşinceye kadar infazın geri bırakılması tartışma konusu olmamalıdır.” dedi.

MHP’nin bu çıkışı kimilerince “PKK lideri Abdullah Öcalan’a ev hapsinin önü açacak formül”, kimilerince de “cezaevi koşullarında uygun tedaviye erişemeyen birçok siyasi tutukluya tahliye yolu” olarak yorumlanırken Feti Yıldız bunun evrensel hukuk kurallarının bir gereği olduğunun altını çizdi.

Gazeteci Sinan Burhan’a konuşan Feti Yıldız, açıklamalarının ardından yapılan yorumlara açıklık getirdi. Yıldız, İnfaz Yasası’nda düzenleme yapılması gerektiğini bir kez daha vurgulayarak, hasta ve yaşlı mahkumlar için insani bir düzenleme çağrısını yineledi.

‘DİNİ, İNANCI, PARTİSİ SUÇU NE OLURSA OLSUN…’

“Dini, inancı, partisi ya da suçu ne olursa olsun, hasta ve yaşlı kişilerin infazları Adli Tıp raporları çerçevesinde ertelenmelidir.” diyen Yıldız, bu yaklaşımının hiçbir ideoloji veya kişi ayrımı yapmadığını belirtti. Kendisine yöneltilen “Bu öneriniz FETÖ ya da diğer örgüt suçları için de geçerli mi?” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Evet, geçerli. Hukuk evrenseldir, adalet herkes için eşit uygulanmalıdır. Ancak bu düzenleme doktor raporları ve Adli Tıp Kurumu’nun onayı ile gerçekleştirilmelidir.”

Yıldız, geçen ay da İnfaz Kanunu’nun yeni baştan yazılmasını talep etmiş ve “Hasta tutuklu ve hükümlülerin kaldıkları bu cezaevinin revirleri de hastane şartlarını taşımalıdır. Hasta mahkumlar mümkünse evlerine yakın yerlerde tutulmalıdır” demişti.

ADALET BAKANI SÖZ VERMİŞ AMA YERİNE GETİRMEMİŞTİ

Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre Temmuz 2024 itibariyle 295 bin kişilik kapasiteye sahip cezaevlerinde 342 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor. İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre ise bunların 1517’si ağır hasta veya tedaviye muhtaç.

Hasta tutuklulara yönelik düzenleme 2013-2015 dönemindeki “çözüm süreci”nde de gündeme gelmişti.

HDP heyeti, hasta tutuklu ve hükümlülerin tahliye edilmeleri için yasal adımların atılmasını istemiş, konu İmralı’da yapılan görüşmelerde sıkça dile getirilmişti.

MHP’Lİ YILDIZ: ”GENEL AFFIN ŞARTLARI YOK”

Türkiye’deki yargı ve infaz sistemine dair görüşlerini sıklıkla dile getiren, kanun tekliflerinde de imzası olan MHP’li Feti Yıldız, Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan’a konuştu. Yıldız ile 9 dakikalık bir telefon görüşmesi yaptığını söyleyen Pehlivan, Yıldız’ın sorduğu sorulara şöyle cevap verdiğini aktardığı:

Cezaevlerindeki hasta mahkûmlarla ilgili son mesajınız ne anlama geliyor?

Feti Yıldız: 2022, 2023 ve 2024 Adalet Bakanlığı bütçeleri görüşmelerinde, komisyonlarda ve kanun tekliflerinde devamlı dile getiriyorum ben bunu. Yeni bir şey değil.

“Acaba Abdullah Öcalan için bu formül mü düşünülüyor” diye yorumlanıyor.

Hayır, hayır. Abdullah Öcalan meselesi 2 yıl önce var mıydı ki? Yıllardır söylediğim bir şey bu. Evrensel hukuktan bahsediyorum.

Öcalan sizce bu hakkı kullanabilir mi? Sizin böyle bir öngörünüz var mı?

Öcalan’ın bundan faydalanmasının bir tane şartı vardır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda hasta olduğuna dair Adli Tıp raporu lazım. O varsa Ahmet de olur Mehmet de olur.

Son mesajınızdan sonra “Türkiye genel affa mı gidiyor” diye bir tartışma yeniden alevlendi.

Benim söylediklerimle o tartışmanın hiçbir alakası yok. Benim genel af gibi bir niyetle yaptığım açıklama değil.

Feti Yıldız olarak genel affın olabilme ihtimalini görebiliyor musunuz şu an?

Hayır, genel affın şartları yok Türkiye’de.

Son olarak eklemek istedikleriniz nedir?

O tweet’in hikâyesi bu. Günde en az 100 mahkûm yakını beni arar.

Biliyorsunuz ki kapasitenin üstünde 83 binden fazla insan var cezaevlerinde. Peki, ne olacak o insanların durumu?

Bunu dile getirdim ben yine konuşmalarımda. Meclis tutanaklarında hepsi var. Biz evrensel hukukun gereğinin yapılmasını isteriz. Başka da bir davamız yok.