TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, Merkez Bankası’nın bu yılki yüzde 21 enflasyon hedefini biraz iyimser bulduklarını söyledi Turan, para ve mali politikaların yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye seçimle geçen, yüksek enflasyon ortamında hayat pahalılığının arttığı, ihracat pazarlarında rekabetin zorlaştığı bir yılı geride bıraktı. 2025’te de enflasyonla zorlu mücadelenin devam etmesi bekleniyor. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan, enflasyon, beyin göçü, iş dünyasındaki zorluklara ve ekonomi politikalarına ilişkin olarak Nefes Gazetesi’ne konuştu.
“Kur politikası şirketleri zorladı”
– 2024 her kesim için zor geçti. İş dünyasının yaşadığı ana zorluklar neler oldu?
2024 yılında Türkiye ekonomisi için öncelikli konular enflasyonla mücadele, makro ekonomik istikrarın ve dengelenmenin sağlanmasıydı. Bu süreçte finansman iş dünyasını zorlayan ana konulardan bir tanesi oldu ve maliyet yapısının üzerindeki baskıyı artırdı. Avrupa’nın zayıf görünümü ve kur politikası şirketler için zorlayıcı oldu.
– 2025 nasıl bir yıl olacak, gelen gideni aratacak mı, hangi alanlarda risk görüyorsunuz?
2024 yılı dünya için seçimlerin baskın olduğu bir dönemdi. Özellikle, yılın son aylarındaki Amerikan seçimleri ve Suriye’de yaşanan gelişmelerin Türkiye ekonomisinin 2025’e önemli bir etkisi olacak. Trump yönetiminin göreve gelmesiyle uygulayabileceği gümrük vergileri 2025’te küresel ekonomi için en ciddi risklerden biri olarak gösteriliyor. Mevcut veri akışı Avrupa’daki zayıflığın devamına işaret ediyor. Yurt içinde ise enflasyonda hedeflenen seviyelere ulaşabilmemiz için bütüncül bir bakış açısıyla hareket ederek para politikasını daha uyumlu bir mali politika, gelirler politikası ve yapısal reformlarla desteklememiz gerekiyor.
“Enflasyonda yüzde 21 hedefi iyimser”
– 2025’e dönük, döviz kuru, enflasyon, faiz, büyüme, işsizlik öngörünüz nedir?
Para politikası ve döviz kuru tarafında mevcut politikaların sürdürüldüğü ve büyümenin özellikle yılın ilk yarısında zorlandığı bir süreç bekleriz. Aralık ayı ile başlayan faiz indirimlerinin enflasyondaki gerilemeyle kontrollü şekilde devam edeceğini öngörüyoruz. Merkez Bankası’nın bu yılki yüzde 21 enflasyon hedefini biraz iyimser buluyoruz. Para politikalarını mali politikalarla ve yapısal reformlarla desteklemek gerekiyor. Bu olmadığı sürece dönüp dolanıp aynı şeyleri konuşuyoruz. Biz hep faiz, kur, borsayı konuşuyoruz. Bu sarmaldan çıkmamız gerekiyor.
“Atılan adımlar hızlandırılmalı”
– Sadece para politikasına indirgenen bir ekonomi politikası var. Siz Türkiye’nin uygulaması gereken ekonomi politikasının neleri içermesi gerektiğini düşünüyorsunuz?
2024 yılı para politikasının güdümünde başarılı bir yıl olsa bile kazanımlarımızı çeşitlendirmek için yeterli gelişmeyi kaydedemediğimiz bir sene oldu ve rekabet avantajımız bir miktar daha eridi. Daha kapsamlı hem maliye politikası ile tamamlanan hem de yapısal reform sürecini barındıran bir programa ihtiyacımız var. Bütünsel bir politika yaklaşımı olmayınca reel kesimin küresel temadan geri kaldığını ve verimlilik artışı sağlayamadığını görüyoruz. Özellikle maliye politikasında atmamız gereken adımları hızlandırmamız gerekiyor.