Karar yazarı Elif Çakır, MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız’ın, Öcalan’a tahliye yolunu açan “Hapis cezasının infazı mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa iyileşinceye kadar infazın geri bırakılması tartışma konusu olmamalıdır” çağrısıyla ilgili bir “Ahmet’e de aynı hukuk, Mehmet’e de aynı hukuk” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Cezaevlerinde 700’ün ağır olmak üzere birçok tutuklu olduğunu söyleyen Çakır, bu çağrının herkesi kapsayıp kapsamayacağını sordu.
Çakır, “MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın ‘hasta mahkumlar iyileşinceye kadar infaz geri bırakılsın’ çağrısı tartışılmaya devam ediyor. Allah var, Feti Yıldız da şimdiye kadar milim geri adım atmadı, büyük bir sabırla kendisine yöneltilen “hasta mahkumlarla hangi hasta mahkumları” kastettiği sorularını tane tane cevaplamaya devam ediyor. Burası Türkiye olunca, maalesef iklim ve konjonktür böyle olduğunda soru da önemli oluyor. “Hangi hasta mahkumlar iyileşinceye kadar infazı geri bırakılacak?” Bu ülkede “ayrıştırılmayan”, “bizler- onlar” kategorisine sokulmayan hiçbir şey kalmadı çünkü. O yüzden belki de cezaevindeki 700’e yakın ağır hasta olan mahkumlar isim, isim sorulması gerekiyor “filanca, falanca hasta, mahkum da dahil mi?” diye?
Feti Yıldız’ın ‘hasta mahkumlar’ önerisinin bu kadar tartışılmasının bir diğer önemli sebebi de şu soru: Acaba MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim tarihinde startını verdiği ‘terörü bitirme sürecinin’ başarıya ulaşabilmesi için Öcalan’a bir formül bulmaya çalışılıyor olabilir mi? Yani iktidar yine tıpkı 2020 yılında yaptığı gibi infazlarının geri bırakılmasını istedikleri hasta mahkumların boylarına, poslarına, adlarına, sanlarına, isimlerine, cisimlerine baka baka bir İnfaz Yasası mı düzenleyecek? Yoksa herkesi kapsayacak mı?” dedi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***