BÜLENT KORUCU | YORUM
Kadınlar ikiye ayrılır: Başörtülüler ve başı açıklar.. Başörtülüler de ikiye ayrılır: Erdoğan’ın bacıları ve diğerleri… Daha doğru tasnif şu olurdu herhalde: Acısı ve mağduriyeti istismar edilecekler ve görmezden ve hatta gerekirse haklarından gelinecekler.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın derdi din ve dindarlar değil, siyaset ve yandaşlar.. Kadın mağduriyetlerine yaklaşımına baktığınızda bunu açık seçik görüyorsunuz. AKP liderinin eylemlerini ve motivasyonunu din üzerinden okuyanlar aslında onun değirmenine su taşıyor, istismarına zemin hazırlıyor.
Dün Miraç Kandili’ydi; sakallısı, cüppelisi, takkelisi, kravatlısı bir sürü ‘hoca’ vaaz verdi. Furkan Hareketi’nin hocası Alparslan Kuytul da Ankara’da aynı konuda konferans vermek isteyince kıyamet koptu. Yasaklar, gözaltılar ve sokak ortasında işkenceye varan darplar. Akıllara kazınan, sembol haline gelen görüntü ise kadın polislerin iki büklüm ettiği bir kadına tekme atan rütbeli emniyet müdürü. Bedenini yerde sürükleseler de ruhu boyun eğmeyen, başı dik bir kadın karşısında çuvalladılar.
Başka bir enstantaneye geçelim. Yıl 2007… Bugün yoktu ya da ‘aslında melek gibi insanlardı’ denilen Ergenekoncuların tam saha pres yaptığı günler. Kozan’da imam hatip lisesi 11. sınıf öğrencisi Tevhide Kütük, ödül almak için çıktığı sahneden palaspandıras indiriliyor. Garnizon Komutanı öyle buyurmuş, kaymakam da direnmemiş. Erdoğan eşi Emine Hanım’la birlikte telefona sarılıyor ve Tevhide’yi teselli ediyor. Başbakan’ın şu cümlesi manidar: “Bu haksızlıklar birgün mutlaka bitecek.”
Ankara’da Yapacağımız Dini Konferansa Yapılan Engellemeler Hakkında Açıklama
Ankara’da 26 Ocak Pazar günü gerçekleştireceğimiz “Miraç ve Namaz” konulu konferans için duyuru çalışmalarını sürdüren arkadaşlarımız günlerdir Emniyetin baskısı altındadır. Ankara Büyükşehir… pic.twitter.com/b2LOjBcIvF
— Alparslan Kuytul (@alparslankuytul) January 24, 2025
Bitti mi? Ankara sokaklarında coplanan, tekmelenen kadınlara bakarak cevabı siz verin.
Bırakın Erdoğan’ı herhangi bir AKP’li yarım satırla olsun herhangi bir tepki gösterdi mi? Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın sosyal medya hesaplarına girdim; ‘tık’ yok. Üşenmedim ‘İslamcı’ gazeteler, yazarlar ve cemaat liderlerinin hesaplarına da göz attım, Halis Bayancuk dışında kafalar kumda. Menzil, Erenköy, İskenderpaşa, İsmailağa… Şayet gözümden kaçan olduysa hemen memnuniyetle düzeltir, özür dilerim. Ama yok. Mesela Ahmet Taşgetiren, Miraç’ı yazmış, ‘Huzura çıkmaya hazır mıyız?’ diye sormuş. Bir umut açtım, okudum; tam tahmin ettiğim gibi… Yazının ikinci bölümünde Tanju Özcan’ın bile hakkını teslim etmiş fakat sokak ortasında dövülen kadınları görmemiş, duymamış..
Madalyonun öbür yüzüne bakalım. Atatürkçü bilinen bir derneğin aktivitesinde başı açık kadınlar aynı muameleye maruz kalsa ne olurdu? Başta CHP ayağa kalkardı. Cumhuriyet, Sözcü gibi gazeteler, Uğur Dündar, Nevşin Mengü gibi kalemşörler yeri göğü inletirdi. Söz konusu Furkan Vakfı’nın başörtülü kadınları olunca onlar da kör ve sağır numarası yapıyor.
Kadın-erkek, başı açık-kapalı farketmez sokak ortasında üç kişi birini tekme tokat döverse suçtur. Bu suçu kamu gücü kullanan biri işlerse hem idari hem adli soruşturma gerekir. Olur mu? Hiç sanmıyorum zira yaptıkları yapacaklarının teminatı. Daha önce Adana’da Güvenlik Şube Müdürü Ali Abdullah Baytok aynı şekilde kameraların önünde Furkan Vakfı gönüllülerini öldüresiye dövdü, dövme emri verdi. Soruşturma izni bile vermediler ve adam hala aynı koltukta oturuyor.
Ülke eskiden de bölünmeler yaşadı; laik-antilaik, sağcı-solcu vs. Şimdi bölünme çok daha genel ve tabana yayılmış durumda: İki büklümler ve iki yüzlüler… Erdoğan rejiminin topuzu altında inleyenler ve alkışlayarak ya da arkasını dönerek destek olanlar. Mahcup ve çaktırmadan destek olanlar ateş kendilerine dokunmayacak, yılan onları ısırmayacak sanıyor. Lakin kazın ayağı hiç de öyle değil. Yaşadıkça da görüyoruz. ‘Normalleşmeci’ Özgür Özel bile Erdoğan’ın normalinin başka olduğunu anlamak üzere..
Bu arada ‘Sütçü İmam’ diye biri vardı, İslamcılar çok severdi onu… Hala hikayelerini anlatıyorlar mı? Yoksa artık başörtülü kadını değil de Fransızları mı tutuyorlar?
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***