İZMİR – Maaşlara yapılan zam oranına tepki gösteren emekliler, “İktidar bu yılın emekli yılı olacağını söyledi. Ancak yapılan zamlarla bu yıl sefalet yılı oldu. Bizi sefalet içinde boğuyorlar” vurgusu yaptı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Aralık ayı tartışmalı enflasyon verilerini açıklamasıyla 2025 yılında milyonlarca emekliyi ilgilendiren zam oranı da belli oldu. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranından Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıkları yüzde 15,75, memur ve memur emeklilerin maaşına ise yüzde 11,55’lik zam yapıldı. Zam oranlarının açıklanmasıyla ülkenin birçok yerinde sokağa çıkan emekliler, açlığa mahkum edildiklerini belirtti.
İzmir’de de emekliler, yapılan zam oranlarına ilişkin tepkilerini dile getirdi.
‘EK İŞ Mİ YAPAYIM?
Emekli hemşire Sevgi Ersan, 19 bin TL ile geçinmesinin mümkün olmadığını belirterek, Türkiye’de emeklilerin de çalışanların da açlık sınırının altında yaşadığını söyledi. Sevgi Ersan, açlık sınırında yaşamı hak etmediklerini kaydederek, “İnsanca yaşamak istiyoruz. Emeğimin karşılığını istiyorum. 65 yaşındayım. Bu yaştan sonra ek iş mi yapayım? Bu ülkenin refahı kimler için var? Eğitim, sağlık alanları tamamen dibe vurmuş vaziyette. Eczaneye gittim, 280 TL ilaç farkı ödedim. Doktor muayenesi ile beraber bugün alınan zam sadece sağlığıma gitti. Ondan sonra ne yapacağım? Elektrik, su, doğalgaz faturamı kim karşılayacak? Bunca yıldır böyle bir dönem hiç görmedim. 12 Eylül öncesini de sonrasını da yaşadım ama insanları bu kadar açlığa mahkum eden bir iktidar görmedim” dedi.
‘EMEĞE İHANET EDİYORLAR’
İbrahim Önder, iktidarın bu yılı emekli yılı olarak açıkladığını anımsatarak, ancak sefalet içerisinde yaşadıklarını söyledi. Önder, “Yapılan zamlarla bizim için sefalet yılı oldu. Bizi sefalet içinde boğuyorlar. Emeğe ihanet ediyorlar. Verilen maaş kesinlikle yetmez. Hepten bizimle alay ediyorlar. 14 bin küsür emekli aylığı alıyorum, zamla 17 bin gibi olur. Bir emeklinin geçinebilmesi için 40 bin olması gerekiyor” diye belirtti.
‘MAAŞIMI DEVLETE BAĞIŞLIYORUM’
Zam oranlarına ironik bir tepki veren Neriman Erincik, “Maaşımı devlete bağışlıyorum. Çünkü emekliler olarak zaten açız. Aç olduğumuz içinde yüz de 15 zammı alıp kendileri kullansın. Bu zam oranını kabul etmiyoruz ve protesto ediyoruz. Normal şartlarda maaşlarımıza kök asgari ücret uygulaması olmasa dahi 30-35 bin TL almamız gerekiyor. Şimdi bize yüzde 15 zammı veriyorlar. Bu ücreti çocuklara bile verseler gülerler. Bu yüzden kabul etmiyorum” diye konuştu.
‘İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ’
Kamu emeklisi Bilge Küçük, 20 yıl çalıştığını ifade ederek, emeğinin karşılığının bu olmadığını ifade etti. Bilge Küçük, “18 bin TL maaş alıyorum ve yüzde 15 zammı kabul etmiyorum. Talebim insanca ve onurlu bir şekilde yaşamak. Emeklilerle alay etmesinler ve dalga geçmesinler. Onurumuzla çalıştık, onurumuzla insanca yaşamak istiyoruz” dedi.
Yapılan zamları “komik rakamlar” olarak niteleyen Hasan Yeşil, çarşı-pazarda ki fiyat artışına işaret etti. İktidarın emeklilerle alay ettiğini kaydeden Yeşil, “Enflasyon yüzde 80-90’dan aşağı değil. Gıda enflasyonu zaten yüzde 100’den daha fazla olacak. Şu anda resmen emekliler ve memurlarla alay ediliyor. Bunu hakketmiyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir emekli maaşı istiyoruz. Şuan zaten açlık sınırı 20 bin, yoksulluk sınırı ise 70 bin TL. Asgari ücrete şuan yüzde 30 gibi bir zam verdiler. Bir kaç ay sonra asgari ücretle çalışanlar yine açlık sınırının altında kalacak” şeklinde konuştu.
‘SADAKA DEĞİL, HAKKIMIZI İSTİYORUZ’
Yusuf Şenol, yapılan zamların “kırıntı” zamlar olduğunu belirterek, “Kırıntı zamları istemiyoruz. İstanbul ticaret odasının çıkardığı yıllık enflasyon yüzde 57 ve devletin yeni vergileri ya da alacakları ile ilgili belirlediği yüzde 44. Yüzde 57, yüzde 44 daha ne eder? Yüzde 101 eder. Peki emeklilere zam olarak ne verilmiş? Yüzde 15,7 ile yüzde 11,7. Peki bu zamlar yüzde 101’den daha mı fazla? Yoksa daha mı az? Aslında bugün emeklilere bir zam verilmedi, tersine ceplerinden yüzde 70’e yakın alındı” diye konuştu. Açlık ve yoksulluğu iliklerine kadar hissettiklerini söyleyen Şenol, “İnsanların doğru düzgün beslenebilmesi için en az 22 bin TL gelirinin olması gerekiyor. Ne yazık ki şuanda emekliler canlılıklarını sürdürüyorlar, yaşamıyorlar. Çünkü birçok emekli daha ucuz ürün almak için akşama kadar zincir marketleri dolaşıyor. Pazara gittiklerinde 10 tane istekleri varsa anca 1 tanesini ya da iki tanesini alabiliyorlar. Biz bunları hak etmiyoruz. Biz insanca ve onurlu bir yaşamı hak ediyoruz. Bizler 20 yıl ile 50 yıl arasında alın teri döktük ve hakkımızı istiyoruz. Yani kimseden bir lütuf, bağış, sadaka istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***