MERSİN – DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, Akdeniz’in ekonomik kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekilmesi için belediyeye kayyım atandığını söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Partisi) yönetimindeki Akdeniz Belediyesi’nin Eşbaşkanları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız, 10 Ocak’ta gözaltına alındı ve 13 Ocak’ta tutuklandı. Eşbaşkanların tutuklanmasının ardından belediyeye ikinci kez kayyım atandı.
DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, Akdeniz’in ekonomik kaynaklar nedeniyle iktidar tarafından büyük bir rant alanı olarak görüldüğünü, bu nedenle hedef alındığını ifade etti. Bozan, “Akdeniz Belediyesi Mersin’in ekonomik olarak en güçlü belediyeleri arasından en başta gelir. Mersin Limanı, Mersin Serbest Organize Bölgesi, tarım arazilerin ve sanayi alanlarının büyük bölümü Akdeniz sınırlarında. İktidar açısından bu büyük bir rant alanı. Yandaşlarına, yanlarındaki çetelere bunu peşkeş çekmek için büyük bir rant alanı söz konusu” dedi.
DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan
‘2 YIL ÖNCE DE RANT İÇİN GÖZALTI KARARI ALINDI’
Akdeniz Belediyesi’ne neden kayyım atandığı sorunun cevabını bulmak için 2 yıl öncesine gitmek gerektiğini söyleyen Bozan, “29 Temmuz 2022’de Akdeniz Belediyesi’nde başkana, 50 milyon TL borçlanma, taşınmazların satışı, kiralama yetkisi ile Yılmaz Güney Parkı’nın yurda çevrilmesine dair, belediyeye meclisine önerge sunuldu. Ancak, önergeyi sunan AKP’liler belediye meclisinde çoğunluğa sahip olmadıkları için önerge geçmedi. Ardından bu gündemin tekrar ele alınacağı olağanüstü toplantı öncesi HDP’li 5 meclis üyesi gözaltına alındı ve gözaltıyla birlikte belediye meclisindeki çoğunluk değişti. Onların yokluğunda karar alındı. O zaman da Emniyet Müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı çetevari bir şekilde kumpas kurmuşlardı” ifadelerini kullandı.
‘HERKESE DEMOKRASİ KÜRTLER HARİÇ’
Akdeniz Belediyesi’nin uzun süredir hedef gösterildiğini belirten Bozan, “Uzun süredir havuz medyası ve ak troller tarafından belediye hedef gösteriliyordu. Kayyım atanacağı, kayyım atanması gerektiğine dönük bir algı yaratılıyordu. Bunun için maniple haberler hazırlanıyor, belediye eşbaşkanlarımız hedef gösteriliyordu. Belediye eşbaşkanlarımızın görevde olduğu 9 ay boyunca ayrım gözetmeksizin hizmet hiç durmadı. Geldiğimiz aşamada belediye işgal edileli 6 gündür hizmet üretilmiyor. Yurttaşlar, belediye meclis üyeleri belediye binasına giremiyor. Personeller üstlerine aranarak, ancak 5’inci günden sonra belediyeye girebildi. Belediye personellerinin bir kısmı dün zorla izne çıkarıldı. Bunun adı işgal, gasptır. AKP böylece ‘Ben sandıktan çıkan iradeyi tanımıyorum’ dedi. ‘Sandıktan çıkan iradeye saygı duyulacak’ diyorlar, ama ‘Kürt çıkarsa saygı duymayacaksın’ diyorlar. Kayyım ‘Herkes için demokrasi, hukuk ve adalet olacak ama Kürtler hariç’ demektir” diye konuştu.
‘EŞBAŞKANLARIN TUTUKLANMASI UTANÇTIR’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmeler ve yürütülen tartışmaları hatırlatan Bozan, “Toplumun büyük bir kesiminden kayyım politikalarından vazgeçileceği yönünden bir kanı vardı. Ama bugün Akdeniz belediyesinin gasp edilmesi, Erdoğan ve Bahçeli’nin samimi olmadığını gösteriyor” dedi.
Bozan, kayyım atama dosyalarında gizlilik kararı verildiğini, gizlilik kararına rağmen algı yaratma amaçlı “havuz medyasına” bilgilerin servis edildiğini, ancak Akdeniz Belediyesi’yle ilgili şu ana kadar bilgi servis edilmediğini belirterek, bunun dosyada delil olmadığını gösterdiğini kaydetti. Bozan, “Çünkü havuz medyasına servis edebilecekleri bir delil yok. Algı yaratabilecekleri en ufak bir delil yok. Gözaltı aşamasından biz gün boyu adliyedeydik. İddialardan biri belediye eşbaşkanlarımızın katıldığı cenazeler. Bu ülkede siyasetçiler yıllardır cenazelere katılıyor. Cenazelere katılmak dini bir görevdir. Bundan kaynaklı siyasetçilerin suçlanması abestir. Bu suçlama ile belediye eşbaşkanlarımızın tutuklanması bir utançtır” şeklinde konuştu.
‘MESELE RANT’
Dosyada gizli tanığın “örgüt talimatıyla işe alımların yapıldığı” iddiasında bulunduğunu ifade eden Bozan, bu iddianın doğru olmadığını, belediyenin ihtiyacı doğrultusunda işçi alımı başvurusuna bakanlığın onay vermediğini kaydetti. Bozan, şöyle devam etti: “Bakanlık izin vermiş olsaydı Akdeniz Belediyesi hukuki çerçevelerde işçi alacaktı ama izin verilmemesinden tek bir personel alınamamışken ‘örgüt üyeleri işe alındı’ demek bu gizli tanığın üretilmiş bir gizli tanık olduğunu açık gösterir. Belediye eşbaşkanlarımızın telefon HTS kayıtları incelenmiş, kiminle ne konuştuğuna dair bir şey yok. ‘Örgüt kaydı olan şu kadar kişi ile konuşmuşsun’ deniliyor. Bu ülkede milyonlarca kişi hakkında soruşturmalar açılmış. Biri beni aradığından onun GBT’sine mi bakacağım? Ya da ben bir yurttaşı aramadan önce emniyeti arayarak hakkında bir soruşturma olup olmadığını mı soracağım? Bunların tamamı meselenin hukuki olmadığını göstergesidir. Hukuken kendilerince bir gerekçe yaratmak istemişler ama becerememişler. Biz meselenin irade gaspı ve Akdeniz’deki rant olduğunu biliyoruz.”
‘AKP’LİLERİN BELEDİYEDE NE İŞİ VAR?’
Belediye eşbaşkanlarının gözaltına alındığı 10 Ocak’ta personelin belediye alınmadığı, sadece AKP’lilerin belediyeye girdiği ifade eden Bozan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Belediye eşbaşkanlarımız gözaltındayken o belediyede AKP’lilerin ne işi vardı. Belediye eşbaşkanlarımız tutuklandıktan sonra belediye personeli binaya alınmadı sadece AKP’li personeller içeri alındı. Dün yeni görevlendirmeler yapılmış, yeni görevlendirilenler 31 Mart öncesi belgeleri ile açığa çıkardığımız, ifşa ettiğimiz hayali seçmenler bugün yeniden belediyede müdür olarak görevlendirilmiş. Biz o zaman ‘bir ilçe emniyet müdürü, bir belediye başkanı, bir özel kalem müdürü, belediyede resmi görevli müdürler neden başka ilçelerden Akdeniz’e taşırlar?’ diye sorduk. İki nedeni var; birincisi seçimi kaybedeceklerini biliyorlardı bir diğer sebep ise yaptıkları yolsuzluklar açığa çıkacak. Hem yaptıkları yolsuzlukların ortaya çıkmaması hem de rantı kendi yandaşlarına peşkeş çekmek için resmi evraklar ile açığa çıkardığımız müdürler bugün kayyımın imzası ile Akdeniz belediyesinde yeniden göreve getirdiler”
‘HALKIN İSTEDİĞİ OLACAK’
Kayyıma karşı süre gelen eylemlere değinen Bozan, “31 Mart’ta halklar “Biz belediyenin DEM Parti’nin yönetmesini istiyoruz’ dedi. Kayyımın, AKP-MHP’nin Akdeniz belediyesini yönetmesini istemedi. Halk ne istedi ise o olacak. 31 Mart’ta ortaya çıkan iradenin devam etmesi için halkımız ile mücadele ediyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz. 6 gündür halkımız ile birlikte sokaktayız ve sokakta olmaya devam edeceğiz. Her yerde bu irade gaspını anlatacağız” dedi.
‘KÜRT HALKI BUNU KABUL ETMİYOR’
“Halkın iktidara yoğun bir tepkisi var” diyen Bozan, “Halk, ‘Geleceğe dair umut vadeden görüşmeler yapılıyor, müzakere için kapılar aralanırken irademizin gasp edilmesi çelişkidir’ diyor. Bundan kaynaklı halk, iktidarın, Erdoğan ve Bahçeli’nin samimiyetine güvenmiyor. DEM Parti olarak her zaman çözümden bahsettik. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin tamamen kaldırılıp, kendisi ile doğrudan görüşmelerin yapılmasından bahsettik. Bunu söylemeye devam edeceğiz. Bir yandan bize uzatılan bir el bir yandan kayyım gaspını kabul etmeyeceğiz. Bir yanda Kürtlere uzatılan bir el diğer yandan Rojava’da sivillerin katledilmesini, Katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazelerinin teslim edilmemesini kabul etmeyeceğiz. Kürt halkı bunu kabul etmiyor. Kürt halkı hep diyaloğa açık bundan sonrada açık olacak ama bugüne kadar nasıl direndiyse bundan sonrada direnmeye devam edecek.”
MA / Emrullah Acar
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***