M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME
2011 yılında Suriye’de iç karışıklıklar çıktığında, Türkiye’den birileri “Sınırın öte tarafında yaşananlar bizim iç sorunumuz.” deyip komşu ülkeyi karıştırmaya gerekçe bulmaya çalışmıştı. ABD’nin bölgeyi şekillendirmesinin taşeronluğuna soyunanlar, savaş gerekçesi oluşturmak için “sınırın öbür tarafına geçip 8 füze atmaktan” söz etmişlerdi. Türk Hariciyesi, 8 Aralık’ta Esad’ın devrilmesinden sonra, “Erken kalkan yol alır!” diye düşünerek elini çabuk tutmaya çalıştı. Bugün gelinen nokta ise Türkiye açısından bir hayal kırıklığı oluşturmaya başladı.
Gelin önümüzdeki günlerde ayrıntısını daha çok konuşacağımız gelişmelere bakalım. Düne kadar Türkiye dahil Batılı ülkeler tarafından başına ödül koyup kırmızı bültenle aranan Muhammed Colani kod alı Ahmed eş-Şara, geçici hükümetini açıkladı. Bu kadronun Mart ayına kadar görev yapacağını duyuran eş-Şara, dünyanın “selefi cihatçı” olarak tanıdığı isimlere görev verdi. Hiçbir resmi sıfatı bulunmayan Colani / eş-Şara, 49 üst düzey göreve atama yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad’ın devrilmesine kadar “Kuva-yı Milliye” diye tanımladığı, parasını Türkiye’nin ödediği Suriye Milli Ordusu’ndan (SMO) hiçbir isim bu kadroda yer almadı. Dahası, yine düne kadar SMO’nun “Geçici Hükümet Başkanı” dahil Türkmenlerden hiçbir isim Colani’nin kadrosunda yer almadı.
Eş-Şara’nın kadrosunda Orta Asya’nın farklı ülkelerinden Mısır’a, Ürdün’e kadar uzanan yelpazede terörist geçmişi olan kişilere görev verdi. Bunlar arasında bir de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var. Peki kim bu TC vatandaşı?
Colani’nin, yeni Suriye Ordusu’na “Tuğgeneral” olarak atadığı “Muhtar Türki” kod adlı Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi İçişleri Bakanlığının “Terör Arananlar” listesinden çıkarıldı.
“Muhtar Türki” kod adlı Türk vatandaşı Ömer Muhammed Çiftçi, Colani tarafından, yeni Suriye Ordusu’na “tuğgeneral” olarak atandı. Ömer Çiftçi, İçişleri Bakanlığı’nın, başına 20 milyon TL ödül koyarak “aranan teröristler” listesinde bulundurduğu biri. TSK, ileriki dönemlerde askeri ilişkilerde, bu Ömer Çiftçi’yi nasıl muhatap alacak acaba?
“Yerli ve milli” tutkunu trollerimiz, Türk vatandaşı Suriye’de tuğgeneral oldu diye seviniyorlar muhtemelen. El kaide terör örgütü üyesi olan Ömer Çiftçi’nin kafa kesme görüntüleri “hassas içerik” olarak sosyal medyada yer alıyor. Suriye’de komutanlığa atanınca IŞİD’li teröristi, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı mahkeme kararına gerek duyulmadan arananlar listesinden kaldırdı.
“BAŞBAKAN” DENİLEN ABDURRAHMAN MUSTAFA NEREDE?
Abdurrahman Mustafa
“Suriye Geçici Hükümetinin” Başbakanı olarak tanıtılan Türkmen asıllı Abdurrahman Mustafa, Beşar Esad’ın devrildiği güne kadar Türk medyasında şu ya da bu şekilde adı geçer ve yaptıklarına yer verilir, “geleceğin başbakanı” denirdi.
Ne var ki Esad’ın ülkeden kaçmasından sonra Türkiye’nin dönüp bakmadığı bir isim haline gelen Abdurrahman Mustafa, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Rejimin çökertilmesinin tek başına HTŞ’ye mal edilemeyeceğini belirten Mustafa, en ağır sözünü ise sona sakladı. Colani’nin yaklaşımını, “bir diktatörden kaçarken, başka diktatörün pençesine düşülmemesi” gerektiğini söyledi.
Esad devrildiğinde başbakan olacağı söylenen Abduddahman Mustafa, bu sözleri durduk yere etmedi. Eş-Şara, Suudi Arabistan merkezli Arab News’e yaptığı açıklamada yeni anayasanın hazırlanmasının 3 yıl, seçimlerin yapılmasının ize 4 yıl alacağını söyledi. Bu süre içinde eş-Şara, bütün yetkileri elinde bulunduracak ve fiili devlet başkanı olacak.
HTŞ lideri Colani, Türkiye’nin değil, Suudi Arabistan’ın Suriye’nin geleceğinde majör rol oynayacağını duyurdu.
Colani / eş-Şara, Arab News’te yen alan röportaja göre son derece önemli bir söz söyledi. Ankara bütün iplerin kendi elinde olduğu mesajını iç kamuoyuna inandırmaya çalışırken Colani, Suudi Arabistan’ın Suriye’nin geleceğinde majör rol oynayacağını duyurdu.
TÜRKİYE SMO’YU, HTŞ DE TÜRKİYE’Yİ SATMA YOLUNDA
Suriye Milli Ordusu (SMO) Türkiye’den açılan sınır kapılarının kontrolünü Ankara’nın talebi doğrultusunda HTŞ’ye devretti. Colani’nin HTŞ’si, Suriye’de yetki devri konusunda Ulusal Diyalog Konferansı düzenleyeceğini açıkladı. Konferansa kimlerin çağrıldığı da duyuruldu, ne var ki bu davet edilenler arasında SMO yer almıyor.
SMO’nun ve Türkmenlerin Şam’da oluşturulan yeni yönetimden bu kadar uzak tutulması, yönetime cihatçı Selefi IŞİD zihniyetli teröristlerin getirilmesi, Suriye’nin geleceğini karanlık dehlizlere sürükler.
İSLAMCILAR HEP BİRİLERİNİN PEŞİNDEN KOŞTU
Öyle anlaşılıyor ki HTŞ ve Suriye’nin fiili lideri eş-Şara, Batılı ülkelerin Suriye’ye uyguladığı ambargoların kaldırılması için er ya da geç Türkiye’ye sırtını dönmek zorunda kalacak. HTŞ, İdlib’te iken Türkiye’ye mahkum idi. Şimdi ise hazinesinde kuruş para olmayan Suriye yönetimi, kim parayı verirse onun düdüğünü öttürmeye kendini zorunlu görecek.
1970’li yıllarda Türkiye’de İslamcı gençlik, Libya lideri Kaddafi’nin peşinden koştu, İran devriminden sonra 1980’li yıllarda Humeyni’nin peşinden gitti. İslamcılar, 2000’lere gelinceye kadar, peşinde koşacakları lider aradı.
Suriye’deki gelişmelerden sonra Selefilik konusu iç gündem maddelerimizden biri haline geldi. Dün Kaddafi’nin ya da Humeyni’nin peşinden koşanların çocukları, bugün Selefiliğin kucağına atılacak gibi.
Colani, Fırat’ın doğusunda yer alan ve Suriye’nin yüzde 25’ini elinde bulunduran Kürtler konusunda yakın gelecekte bir ikilemin ortasında kalacak. ABD tarafı SDG’nin kontrolündeki bölgelerin korunması gerektiğini telkin edecek. Ankara ise tam tersine Fırat’ın doğusunun PKK’nın uzantısı olarak gördüğü yapının elinden tamamen kurtarılmasını isteyecek.
ABD ve Ankara’nın talepleri karşısında Colani kendini giderek daha sıkışmış bir konumda bulacak. ABD’den güvence alma peşinde koşan SDG yönetimi, Suriye ile işbirliğini ve koruyucu kalkan olası için daha sıkı bir işbirliği yolunu tercih edecek.
Öte yandan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de dile getirdiği sürecin hızlandığı görülüyor. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgütün lağvedilmesi yolunda yapmaya hazır olduğu çağrının nasıl bir sürece evrileceğini görmeye başlayacağız.
Şimdi en başa dönüp bazı soruları daha net sormak gerekiyor.
- Hani Türkiye Suriye’yi fethetmişti?
- Hani 910 kilometrelik sınırın güneyinde her şey Türkiye’den sorulurdu?
- İsrail’in hakimiyet kurduğu Suriye’de Türkler, inşaat taşeronluğundan öte bir şey yapabilecek mi?
- Colanistan’da eş-Şara, diktatörlükte Esad’ı aratmaz hale gelirse ne yapılacak?
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***