Birleşmiş Milletler (BM), dünyanın en uzun süredir devam eden anlaşmazlıklarından biri olan Kıbrıs sorununu çözmek için resmi görüşmeleri yeniden başlatma umuduyla bahar başında tüm taraflarla biraraya gelmeye hazırlanıyor. Türkiye ise etnik olarak bölünmüş Kıbrıs’ta iki devletli bir barış anlaşmasında ısrarcı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çarşamba günü adanın Türk tarafını ziyaretinde, Kıbrıs’ın “iki devletli çözüm yolunda devam etmesi gerektiğini” ve Kıbrıs’ın yarım asırlık bölünmüşlüğünü sona erdirecek başka düzenlemeler için çaba sarf etmenin “zaman kaybı” olacağını söyledi.
Fidan’dan Rum liderlere çağrı: “Kendilerini cesur olmaya davet ediyorum”
Fidan, sadece Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere konuştu.
Hakan Fidan, “Var olan gerçekliği göz ardı ederek, 50 yıl önceki statükoyu bugün bile kendilerinin kabul etmediği bir çözüm formülüyle masaya getirip, buradan Kıbrıs sorununa çözüm üretmeye çalışmak gerçekten beyhude zaman harcamaktır” diye konuştu.
Asıl çağrısını Kıbrıslı Rumlara ve Rum siyasi liderlere yapmak istediğini belirten Fidan, “Onlar da Kıbrıs adasını daha ileriye modern şekilde, kalkınmış olarak, barışçıl şekilde ve güvenliği sonsuza kadar teminat altına almak istiyorlarsa bu türden çözümleri hayata geçirmede cesur davranmaları gerekiyor. Ben buradan kendilerini cesur olmaya davet ediyorum” dedi.
Ancak Kıbrıslı Rumlar, adanın bölünmüşlüğünü resmileştirecek ve adada kalıcı bir Türk askeri varlığı tehdidi olarak gördükleri iki devletli çözüm içeren bir anlaşmayı desteklemiyor.
Kıbrıslı Rum yetkililer, en son 2017’de İsviçre’nin Crans-Montana kasabasında yapılan görüşmelerin, Türkiye’nin 35 bin civarında olduğu tahmin edilen askerlerinin en azından bir kısmını adanın kuzeyinde kalıcı olarak tutma ve yeni bir barış anlaşmasına askeri müdahale hakkı ekleme ısrarı nedeniyle çöktüğünü savunuyor.
BM’den gayrıresmi toplantı hazırlığı
BM, Avrupa Birliği ve diğerleri Kıbrıs için iki devletli bir anlaşmayı reddederek tek yolun Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum bölgelerinden oluşan bir federasyon anlaşması olduğunu söylüyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Mart ayında İsviçre’de gayrıresmi bir toplantı düzenleyerek tarafların bir barış anlaşması için ne öngördüklerini dinlemeye hazırlanıyor. Geçen yıl Guterres’in Kıbrıs’a gönderdiği bir özel temsilcinin, görüşmelere geri dönülmesi için ortak bir zemin olmadığı sonucuna vardığı bildirildi.
Ersin Tatar, toplantının Kıbrıs’taki iki tarafın yanısıra “garantör güçler” olarak Yunanistan ve Türkiye’nin dışişleri bakanlarını ve üst düzey bir İngiliz yetkiliyi Kıbrıs’ın geleceğine ilişkin “sonraki adımları” belirlemek üzere biraraya getireceğini söyledi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, resmi görüşmelere derhal yeniden başlamaya hazır olduğunu söylüyor ancak iki devletli bir anlaşmaya ilişkin herhangi bir görüşmeyi reddediyor.
Bir barış anlaşması sadece Doğu Akdeniz’deki istikrarsızlık kaynağını ortadan kaldırmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin itiraz ettiği Kıbrıs’ın etrafındaki doğalgaz yataklarının geliştirilmesini de hızlandırabilecek.