İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Giresun’da partisinin üye katılım töreninde gündeme dair açıklamalarda bulundu. İYİ Parti’den ayrılanlara seslenen Dervişoğlu, “Siyaset gidenlerle değil kalanlarla yapılıyor” dedi. Dervişoğlu, kürsüye çıktığında Anadolu Ajansı mikrofonunu kameralara göstererek ‘’Biz konuşuruz ama vergilerimizle ayakta duran TRT bizi hiç yayınlamaz. Böyle de bir sıkıntı var” ifadelerini kullandı. Dervişoğlu ayrıca iktidarın Suriye politikasına eleştiriler yöneltti.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Giresun’da partilileriyle bir araya geldi. MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’a gidip Emevî Cami’sinde namaz kılmasını değerlendiren Dervişoğlu, ‘’Birisi gidiyor Emevî Camisi’nde namaz kılıyor, Allah kabul etsin. Ne oldu kıldı da? 10 küsur sene önce Tayyip Erdoğan da ‘Emevî Cami’sinde namaz kılarız.’ diyordu. Şimdi sınırımızda teröristan kurmaya çalışıyorlar. İYİ Parti’den başka ağzını açabilen yok’’ diye konuştu.
‘KIZMIYORUM, İFTİHAR EDİYORUM’
Çoğu yayın kuruluşunda, özellikle TRT’de kendisine ve İYİ Parti’ye yer verilmediğini ifade eden İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, ‘’Mikrofonlar dizilirken bütün basın mensupları birbiriyle yarışır ama bize televizyon ekranlarında çok fazla yer vermezler. Bakarım yani medyanın yandaşı var, medyanın yoldaşı var. Medyanın da bir de bizim vergilerimizle ayakta kalan resmî devlet televizyonu ve radyosu var. Yandaş medyayla ilgili bir şey söylediğimiz zaman yoldaş tarafının takdir ve teveccühüne mazhar oluruz aynı zamanda da haberlerine konu oluruz. Efendim yoldaş tarafa bir şey söylediğimiz zaman bu sefer de yandaş taraftan yoldaş tarafa söylenmiş olanlara bizim verdiğimiz cevaplar nakledilir. Ama TRT’de en az haberlerine yer verilen parti İYİ Parti, en az görünen genel başkan da Müsavat Dervişoğlu. Hiç kızmıyorum doğrusunu isterseniz sinirlenmemek ile de kalmayıp aynı zamanda iftihar ediyorum. Çünkü benim mücadele azmimi arttırıyorlar. Devletin televizyonu bizi göstermiyor, radyosu haberimizi vermiyorsa o zaman biz üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmek amacıyla yollara düşeriz. Gerekirse 85 milyonla kucaklaşmak için İYİ Parti kadroları benimle birlikte yollarda olacak. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, yorulmayacağız ve yılgınlığa da düşmeyeceğiz’’ diye konuştu.
‘İÇİMİZDEN 4 PARTİ ÇIKMIŞ OLMASINA RAĞMEN…’
Her partinin içinden farklı farklı partiler çıktığını ve İYİ Parti’nin de içinden 4 farklı parti çıktığını belirten Dervişoğlu; ‘’İçimizden 4 parti çıkmış olmasına rağmen hâlâ kaya gibi ayaktayız. Kimseyi suçlamak için söylemiyorum. Türkiye’de yürürlükte olan sistem yüzde 48 buçuğu yüzde 49 buçuğu 50+1’e tamamlamaya müsait ittifakları oluşturmuştur. Yani adam yüzde 50+1 alır da iktidar olursa bir siyasi parti 49 buçukta kaldığında onu 50’ye tamamlayacak 0.50’ye 100 puan muamelesi yapar. Bu da siyasetçilerin işini kolaylaştırmıştır. Kendi partilerinin içinde beklentilerine karşılık bulamayanlar ya da siyasi ikbal kaygılarını bertaraf edemeyenler, ‘O zaman bir yerde bir parti kurarız, sistem zaten yüzde 50’yi istiyor. yüzde 49 olmuş da 50’yi tamamlayamamış olmanın da yanında siyasetten saf tutarız’ iştihasıyla yeni partiler oluşmasının önünü açıyor” dedi.
‘YOLCULUĞUMUZU PAZARLIKLARLA DEĞİ, MÜCADELEYLE GEÇİRECEĞİZ’
Bunu sadece İYİ Parti’nin içinden çıkmış partiler için söylemediğini belirten Dervişoğlu; ‘’Bazı sivil inisiyatifler de bunlara dâhil. Yani oturursunuz, bir Cumhurbaşkanı adayının kampanyasına destek vererek Türk siyasetinde kendinize yeni bir alan açabilme imkânını yakalayabilirsiniz. Ama bunun adı siyaset olmaz, bunun adı pazarlık olur. Türkiye’nin millî ve manevi kıymet hükümleri içinde, bizi millet yapan değerleri içinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi içinde pazarlık masasına koyabileceğimiz bir değerimiz olmadığı için İYİ Parti olarak bundan sonraki yolculuğu pazarlıklarla değil, mücadelelerle geçireceğimizin müjdesini veriyorum’’ dedi.
’SİYASET GİDENLERLE DEĞİL KALANLARLA YAPILIYOR’
İYİ Parti’den ayrılanlara başarılar dileyerek konuşmasını sürdüren Dervişoğlu; ‘’Siyaset gidenlerle değil kalanlarla yapılıyor. Demek ki kim giderse gitsin Giresun’dan anlaşılıyor ki hiçbir şey değiştirilemez.’’ dedi.
’BAŞINIZI YERE EĞDİRMEYECEĞİM’
‘’7 buçuk aydır genel başkanımızım. Bu 7 buçuk aylık zaman zarfında sizce sakil duran bir siyasi tavrımı gördünüz mü? ‘Bu bize yakışmaz’ dediğiniz herhangi bir yanlışlığı bende gözlemlediniz mi? Bu 7 buçuk aylık süreç içerisinde bir söylemde bulunup o söylediklerimin size ters geldiği bir zaman oldu mu?’’ diyerek 7 buçuk aylık Genel başkanlığı süresini partililerine soran Dervişoğlu;
“Bu demektir ki ben bu zamana kadar sizin başınızı yere eğdirmemişim, bundan sonra da eğdirmeyeceğim”’ dedi.
‘ERDOĞAN’DAN FARKIM KALMAZ’
Siyasi başarının hep birlikte ortaya koyulan iradeden geçtiğini ifade eden Dervişoğlu; ‘’Benim yetkim var, o zaman ben istediğimi yaparım. İstediğimi bir yerden alır, onun yerine bunu getiririm’ diyerek siyaset yapamazsınız. Benim de yetkim var, benim de kalemim var. Ben de bir imzayla hepsini yaparım. Ama bunu yaparsam benim Recep Tayyip Erdoğan’dan hiçbir farkım kalmaz. Biz tek adamlığı hitama erdirmek için bu partiyi kurduk. Ortak aklı Türkiye’ye hâkim kılmak için bu partiyi kurduk. Türkiye’de merkez siyasetin içi boşaltılmıştı. Türkiye’de merkez siyasetin yeniden inşa edilmesini mümkün hâle getirebilmek için bu partiyi kurduk. Biz başka hiçbir partiye benzemeyiz. Biz ne Adalet ve Kalkınma Partisi’ne benzeriz ne Milliyetçi Hareket Partisi’ne benzeriz. DEM’e zaten hiç benzemeyiz ne de Cumhuriyet Halk Partisi’ne benzeriz. Biz İYİ Parti’yiz. Türkiye’nin doğrularını kendimize uydurmak için de konuşmayı’’ ifadelerini kullandı.
SURİYE’DEKİ SON GELİŞMELERE DEĞİNDİ
Suriye’de yaşanan son gelişmelere değinen Dervişoğlu; ‘’Bakın burnumuzun dibinde bir Suriye krizi yaşanıyor. Deprem bölgesinden geliyorum, 22 aydır biz enkazı kaldıramamışız adamlar 12 günde 61 yıllık Esad rejimini yıktılar. Şimdi de diyorlar ki ‘Şu örgüt şurada bunu yaptı, bu örgüt burada bunu yaptı, Suriye Millî Ordusu şöyle yaptı, öteki böyle yaptı’ Ne yaptıysa kimin yaptığını biz biliyoruz. Türkiye’yi yönetenler Amerika Birleşik Devletleri’nin batı emperyalizminin ve İsrail’in ne yaptığını bilerek hareket etmek zorundadırlar ve Türkiye’nin geleceğini de bir karanlığa mahkûm edecek yanlış kararlara uymak ya da o yanlış kararları almaktan azami ölçüde uzak durmak mecburiyetindedirler’’ dedi.
’BU MEMLEKETTE BAŞKALARI GİBİ KÖTÜ TANINMAKTANSA…’
Kendisine yönelik; ‘’Çok doğru konuşuyorsun ama tanınmışlık noktasında birtakım sıkıntılar var’’ değerlendirmelerine karşılık veren Dervişoğlu; ‘’Ben sadece sizin genel başkanınız değilim, ben aynı zamanda sizin dava ve mücadele arkadaşınızım. Ben sizin kader arkadaşımızım. Bu memlekette başkaları gibi kötü tanınmaktansa sizler tarafından iyi tanınmayı her şeye tercih ederim. Allah’a şükür ki tanındığımız zaman da bizle ilgili kötü bir beyanda bulunana rastlamıyoruz’’ diye konuştu.
‘HERKES BİR ŞEY KONUŞUYOR’
Dervişoğlu; ‘’Herkes bir şey konuşuyor; ‘o bunu yapacak, öbürü bunu yapacak.’ Sonra da diyor ki herkes; ‘Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız.’ Saygı duymakla da olmuyor işte. Önünüzde Irak’ta yaşanmış bir tecrübe var. Irak’ın da toprak bütünlüğünü savunuyorduk şimdi kaç parça? Siz bilmiyor musunuz Suriye bölünecek. Herkes Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor, Türkiye’deki bütün alim kişiler de o toprak bütünlüğüne saygıdan bahsediyor. İsrail Suriye’de toprak ilhak ediyor, kendi coğrafyasını büyütüyor. İsrail Suriye ordusunun stratejik merkezlerine hava saldırısı düzenliyor. İsrail tüm dünyanın gözü önünde Lazkiye limanında Suriye’nin donanmasını batırıyor. ‘Biz acaba Türkiye olarak bir şey yaparız da bunlar ne der?’ diye düşünürken İsrail yoluna bakıyor. Buna yol verenin yolunu kesmek bu milletin borcu olmalıdır” dedi.
‘SINIRIMIZDA TERÖRİSTAN KURMAYA ÇALIŞIYORLAR’
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın geçtiğimiz günlerde Şam’a gidip Emevî Cami’sinde namaz kılmasını değerlendiren Dervişoğlu, ‘’Birisi gidiyor Emevî Camisi’nde namaz kılıyor, Allah kabul etsin. Ne oldu kıldı da? 10 küsur sene önce Tayyip Erdoğan da ‘Emevî Cami’sinde namaz kılarız.’ diyordu. Şimdi sınırımızda teröristan kurmaya çalışıyorlar. İYİ Parti’den başka ağzını açabilen yok.’’
TÜRKİYE SURİYE KONUSUNDA NE YAPMALI?
Türkiye’nin Suriye konusunda yapması gerekenleri Dervişoğlu şu sözlerle sıraladı:
‘’Bunun için bir eylem planına ihtiyaç var. Bir; Suriye’nin kuzey batısında Türkiye’nin kendi kendini güvence altına alabilecek alanda birtakım askerî hazırlıkları vardır. Suriye’nin doğusuna doğru da birtakım Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde de birtakım hazırlıkları vardır. Ama onun ortasındaki boşlukta Amerikan emperyalizminin hayalini kurduğu yeni bir ülke arayışının altyapı çalışmaları yapılmaktadır ve bu terör örgütleri tarafından sürdürülmektedir. Yani ismini değiştirmiş ama aslında PKK olan örgütler Suriye’nin batısında faaliyet gösteriyorlar, doğusunda da faaliyetlerini sürdürüyorlar ortası boş. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin behemehâl Irak PKK’yla Suriye PKK’sının önünü kesmek üzere durumdan vazife çıkararak üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi lazımdır. Bu sorumluluk şudur; Tabka, Rakka, Haseke, Sincar bölgesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik koridoru oluşturmasını noktasında yeni bir stratejik alan olarak belirlenmeli, Irak PKK’sıyla Suriye PKK’sının birbiriyle buluşmasının önünü kesmek suretiyle sınırlarımızda bir teröristan oluşturulması engellenmelidir.’’
’ESAD GİTMİŞTİR, MİSAFİRLİK BİTMİŞTİR’
Suriye’de uygulanan yanlış politikalar sebebiyle Türkiye’nin bir göç hendeğine dönüştürüldüğünü ifade eden Dervişoğlu; ‘’Suriye’de rejim eğer yıkıldıysa Türkiye’deki Suriyelilerin Türkiye’de kalma gerekçeleri de otomatik olarak ortadan kaldırılmıştır. Yani Esad gitmiştir, misafirlik bitmiştir” dedi.
’238.000 SURİYELİ’NİN VATANDAŞLIĞI DERHÂL İPTAL EDİLMELİDİR’
Türkiye’de bulunan Suriyeli sığınmacılara sağlanan istisnai hakların da artık sona erdiğini ifade eden Dervişoğlu; ‘’238.000 Suriyeli’nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığı derhâl iptal edilmelidir. Çözümünü söyledik. Sizin aslında bir şey iptal etmenize hiç gerek yok. Siz kanunsuz bir hakkı onlara istisnai olarak verdiğiniz için o vatandaşlık onlara verildi. Mustafa Kemal Atatürk daha Hatay Türkiye’ye bağlanmadan Türkiye’de Suriyelilerin mal edinimleri anında yasaklanmıştı. O kanun hâlâ yürürlüktedir. İstanbul’da 420 bin dolara ev, Tekirdağ’da 500 bin dolara tarla, Bodrum’da 500 bin dolara villa alarak vatandaşlık hakkı elde ettiğini zannedenler aslında Türkiye’de mal edinme hakkına sahip olamayanlardır. Olmayan bir hak üzerinden hak bahşetmek, kanun hükmünde kararnameyle kanunu aykırı olarak bunu gerçekleştirmek Türkiye’ye yakışan bir davranış değildir. Bu konuda da hukuki müdahalemizi yaptık hem Danıştay’a dava açtık hem idari mahkemeye dava açtık hem de barolar birliğinin konuyla ilgili kararnamenin yasaya aykırı olduğundan hareketle açmış olduğu davaya da İYİ Parti olarak ve şahsen bizzat ben genel başkan olarak müdahil olduk’’ diye konuştu.
‘SÖYLEDİKLERİMİZİ CİDDİYE ALMAK MECBURİYETİNDELER’
‘’Ben bunları ırkçılık yaptığım için, yabancı düşmanı olduğum için söylemiyorum. Devletimin ve milletimin hak ve hukukunu koruyup kollamakla mükellef olan bir vatan evladı olarak söylüyorum.’’ diyerek konuşmasını sürdüren Dervişoğlu; ‘’Bu demografik istila uzun vadede Türkiye’nin başına bela olacaktır. Suriye’nin hâline bakanlar, Irak’ın hâlini bilenler ve görenler bugün söylediklerimizi ciddiye almak mecburiyetindedir. Olup bitenlerden siyasi rant temin edebilmek adına; ‘Efendim Suriye’de Halep kalesine Türk bayrağı astık’ diyerek bunu geçiştiremez. ‘Halep 82, bilmem neresi 83’ diyerek de bu milleti kandıramaz. Bunu yaparak milletin gönlüne girdiğini hesap edenler unutmasınlar ki 81’i 80, 80’i 79 yapmak için kuyruğa girmiş emperyalist güçler ve teori odakları bugün iş başındadı’’ diyerek İYİ Parti olarak hazırlamış oldukları Millî Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planlarını hatırlattı.
İYİ PARTİ’NİN SURİYE POLİTİKASI
Suriye politikasına dair İYİ Parti olarak ortaya koydukları görüşleri işaret ederek konuşmasına devam eden Dervişoğlu; ‘’Bu görüşler, bu devletin gerçek bekasının temini için üzerinde çalışılarak ortaya atılmış düşüncelerdir. Bunların hiçbirinin içinde bir hayal projesi yoktur. Bunların tamamı yerli ve millîdir. Yerlilik ve millîlik iddiasında olanlara da Türk’ün şanlı bayrağının gösterilmesidir.’’ dedi.
Kaynak: Haber Merkezi
Müsavat Dervişoğlu
AP Türkiye Raportörü’nden DEM Parti’ye Ziyaret
Nohudu Yumuşatma Yöntemi! Lokantacılar Hep Böyle Hazırlıyorlar
Kurutma Makinesindeki Tüyü Kılı Hemen Topluyor, Sadece 1 Tanesi Yeterli
Görüntüler Gündem Oldu… Makam Aracını Neden Colani Kullandı?
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***