İsrail askerleri tarafından Batı Şeria’da vurularak öldürülen Türk-Amerikan çifte vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin eşi, babası ve ablası, başkent Washington’a gelerek ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüştü.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmede aile, bağımsız bir soruşturma başlatılması talebinde bulundu.
Görüşme sonrası bakanlık önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan aile, Blinken’dan aynı şeyleri tekrar tekrar dinlemekten duydukları hayalkırıklığını dile getirdi.
“Bize de kamuoyuna söylenenle aynı şey söylendi: ABD bir şey yapmadan önce İsrail soruşturmasının tamamlanmasını bekleyecek” diyen Ayşenur’un eşi Hamid Ali, Blinken’ın olayla ilgili İsrailliler’e riayet ettiğini söyledi.
Ali, “Bizim için ya da en azından benim için elinin kolunun bağlı olduğunu ve baskı kurmak için pek bir şey yapamadıklarını söylüyor gibiydi” dedi.
Ayşenur’un kardeşi: “Trump döneminde de hak aramaya devam edeceğiz”
Ayşenur Ezgi Eygi’nin kız kardeşi Özden Bennett da VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Günün sonunda hayal kırıklığına uğramış olarak ayrıldığımızı hissediyorum. Toplantı beklediğimiz gibi geçse de, yeni bir bilgi yoktu ve Ayşenur için gerçek adalet ve hesap verilebilirlik konusunda çok az taahhütte bulunuldu” diye konuştu.
Mevcut yönetimi dönemleri sona ermeden İsrail ile olan ilişkilerini ve müttefikliklerini kullanarak soruşturmayı sonuçlandırmaya çağıran Özden Bennett, “Ancak Trump yönetimiyle birlikte de Ayşenur’un hakkını aramaya devam edeceğiz. Açıkçası, bizim yerimizde olan önceki ailelerin deneyimlerine bakılırsa, muhtemelen gelecek birçok yönetimde de bu devam edecek, uzun bir süre buralarda olacağız” ifadelerini kullandı.
Baba Eygi: “İsrail barış gösterilerindeki aktivistleri çok rahat öldürmeyecek”
Ayşenur’un babası Mehmet Suat Eygi ise umutlu konuştu. VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı baba Eygi, “Biraz daha ümitliyim. Çünkü Ayşenur’un dosyasının Rachel Corrie gibi uzun yıllara yayılıp sonra örtbas edilmesi tehlikesi vardı. Biz de bunun için, böyle olmaması için çabalıyoruz. İnşallah Ayşenur unutulmayacak, bu son olacak. Bundan sonra İsrail, barış gösterisindeki aktivistleri çok rahat öldüremeyecek. Bilecek ki hesabı sorulacak. Şimdiye kadar sorulmadı, inşallah bundan sonra Ayşe ile birlikte sorulacak” dedi.
Türkiye’de doğan Eygi, Washington Üniversitesi’nden yeni mezun olmuştu ve 2003’te Gazze’de bir İsrail buldozerinin Filistinliler’in evlerini yıkmasını engellemeye çalışırken öldürülen ABD vatandaşı Rachel Corrie ile aynı Filistin yanlısı aktivist grupta gönüllü olarak çalışıyordu.
“İsrail soruşturmayı tamamlamaya yakın”
Öte yandan, görüşmeden birkaç saat sonra günlük basın brifinginde soruları yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Blinken’ın aileye bir kez daha başsağlığı dilediğini ve İsrail’in son günlerde ilgili soruşturmayı tamamladığına dair ABD’ye bilgi verdiğini aileye ilettiğini kaydetti.
Miller, “Bakan bu soruşturmanın sonuçlarıyla ilgili herhangi bir şey öğrenir öğrenmez aileye bildireceğimizi taahhüt etti dedi.
Ailenin ABD’nin bağımsız bir ceza soruşturması talebi ile ilgili ise, “Bu Dışişleri Bakanlığı’nın üstlenebileceği ya da bizim konuşabileceğimiz bir konu değil. Bu tür bir soruşturma sözkonusu olduğunda Adalet Bakanlığı ile mutabık kalınması gerekir” ifadelerini kullandı.
Miller, Ayşenur Ezgi Eygi ile Antony Blinken görüşmesinin neden bakanlığın kamuoyu ile paylaştığı günlük planlamada yer almadığı ile ilgili ise, “Bazı istisnalar dışında takvim, yabancı hükümetlerle ya da örgütlerle yapılan toplantıları içeriyor. Bakan’ın özel kişilerle bir araya geldiği durumlarda, programında bu toplantıların her zaman kamuya açık olmasını istemeyen ailelerin isteklerine saygı göstermeye çalışıyoruz” dedi.
Ayşenur Ezgi Eygi, İsrail’in Gazze’deki savaşı sürerken 6 Eylül’de Batı Şeria’da yerleşimlerin genişletilmesine karşı düzenlenen protesto gösterisinde öldürülmüştü.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller daha önce, Eygi soruşturmasının hangi aşamada olduğu hakkında İsrail’le iletişim halinde olduklarını söylemiş, kapsamlı bir yanıt içermesini beklediklerini soruşturmanın sonuçlanması için İsrail’e baskı yaptıklarını belirtmişti.
Eygi’nin öldürülmesi ve Batı Şeria’da Filistinliler’e yönelik saldırıların artması Washington tarafından eleştirilmiş ancak ABD, Eygi’nin ailesinin de kınadığı İsrail’e yönelik politikasında önemli bir değişiklik yapmadığını açıklamıştı. Blinken Eygi’nin öldürülmesini “sebepsiz” olarak nitelendirmişti.
İsrail’in açıklamasına eşinden tepki
İsrail ise askerlerinin Eygi’yi vurduğunu kabul etmiş ancak bunun “şiddete dönüşen bir gösteri sırasında kasıtsız bir eylem olduğunu” savunmuştu.
Hamid Ali VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada İsrail’in bu yanıtının akılalmaz olduğunu söyledi. “Biri Filistinliler, diğeri Türkiye tarafından olmak üzere iki otopsi raporu hazırlandı ve her ikisi de eşimi öldüren kurşunun sekme olamayacağını ima etti. Görgü tanıklarının ifadeleri ve gazeteciler tarafından yapılan ve eşimin yakınında hiçbir göstericinin bulunmadığını açıkça ortaya koyan araştırmalar dikkate alınmadı bile. İddia ettikleri her türlü nedenden yüzlerce metre uzaktaydı” diyen Ali, “üç ay boyunca ABD hükümetinden herhangi bir yanıt alamadan böyle bir durumla karşı karşıya kalmanın çok sinir bozucu olduğunu” dile getirdi.
Ayşenur’un ölümüne tanık olan İsrailli protestocu Jonathan Pollak ise Eygi’nin İsrail güçleri için bir tehdit oluşturmadığını ve vurulma olayının taş atan protestocular ile göz yaşartıcı gaz ve mermi atan İsrail askerleri arasındaki çatışmaların ardından yaşanan sakin bir anda gerçekleştiğini söylemişti.
Türkiye de cenazesi ülkesine gönderildikten sonra Didim’de toprağa verilen Eygi’nin öldürülmesiyle ilgili 11 Eylül’de soruşturma başlatmıştı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız iç hukuktan kaynaklanan yetkiyi kullanarak Eygi’nin ölümüyle ilgili bir soruşturma başlattı” demişti.
Tunç, Türkiye’nin elde ettiği bulguları, Güney Afrika’nın Gazze savaşı nedeniyle İsrail’e karşı açtığı soykırım davasını denetleyen BM Uluslararası Adalet Divanı’na sunacağını söylemişti.
Bu soruşturma kapsamında ilgili kırmızı bülten ve yakalama taleplerinin çıkarıldığını belirten Tunç, ellerinde Eygi’yi vuranlarla ilgili görüntüler ve kanıtlar olduğunu kaydetmişti.
Ayşenur Ezgi Eygi’nin ailesinin avukatı Brad Parker da, Türkiye’deki soruşturmaya dikkat çekti; ABD öncülüğünde bağımsız bir cezai soruşturmanın da detayların, gerçeklerin, bilgilerin ortaya çıkarılmasına yardımcı olmasını istediklerini söyledi.
VOA Türkçe’ye bilgi veren Parker, Ayşenur’u öldüren askerlerin kim olduğu, seyahat edip etmedikleri, başka vatandaşlıklarının bulunup bulunmadığı gibi bilgilerin daha sonra muhtemelen başka yargı organlarında adalet ve hesap verebilirlik için kullanılabileceğini kaydetti.
Ayşenur’un ailesi Salı günü Kongre üyeleri ile görüşecek
Ailesi, Ayşenur Ezgi Eygi için adalet çağrıları adına Salı günü de Washington’da olacak. Baba Mehmet Suat Eygi, kız kardeşi Özden Bennett ve eşi Hamid Ali, ABD Kongresi’nde temaslarda bulunacak ve bazı Kongre üyeleri ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyecek.
VOA Türkçe’ye konuşan Özden Bennett, kardeşi için mücadeleye devam edeceğini söyledi. “Gitmeden önce ölürse, eğer bir fark yaratacaksa, buna hazır olduğunu söyleyen kız kardeşimi düşünüyorum ve onun için bu farkı yaratmaya çalışmak bize düşüyor. Ayşenur’un ölümü bir şekilde bir şeyleri değiştirdi ve ben de onu onurlandırmak istiyorum. Onun başkaları için yaptığı gibi kardeşimin hakkını aramaya devam edeceğim” dedi.
Ayşenur’un hayatını kaybettiği ve Filistinliler’in gelecekte bağımsız bir devletin merkezi olmasını istedikleri Batı Şeria, 1967 Ortadoğu savaşından bu yana İsrail’in işgali altında. Bölgeyle tarihi ve İncil’den gelen bağları olduğunu öne süren İsrail, burada çoğu ülkenin yasadışı kabul ettiği bir dizi yerleşim yeri inşa etti.
Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Filistin topraklarını işgalinin ve buradaki yerleşimlerin yasadışı olduğunu belirtiyor.