Serbest Görüş Haber Merkezi
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanması üzerine CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki nöbette konuşan CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Ahmet Özer için iddianame hazırlanmamasına tepki gösterdi. İlgezdi, “Belediye başkanımız mesnetsiz iddialarla tutuklandı ve görevden alındı. Belediye meclis üyelerimiz de belediyeye dahi alınmadı. Böyle bir garabet ancak AKP’de iktidarında yaşanır. 38 gündür iddianame hazırlanmadı. Bu bilinçli yapılan bir şey. Kayyum dedikleri şey demokrasi kitabının orta yerine atılmış kara bir lekedir. Kabul edin, kaybettiniz, kaybettiniz, kaybettiniz. Çünkü halk bizim yanımızda” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanması üzerine CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki bugünkü nöbette konuşan CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, şunları söyledi:
“Böyle bir garabet anca AKP’de iktidarında yaşanır”
Kayyuma karşı, “Demokrasi nöbetimize” devam ediyoruz. Sizin oylarınızla seçilen Ahmet Özer Başkanımız haksız ve hukuksuz şekilde tutuklandı hep birlikte alanlarda sonuna kadar da devam edeceğiz. 2024 yılında kayyumu konuşmamıza neden olan AKP, bir demokrasi sorunudur. Belediye başkanımız mesnetsiz iddialarla tutuklandı ve görevden alındı. Belediye meclis üyelerimiz de belediyeye dahi alınmadı. Böyle bir garabet ancak AKP’de iktidarında yaşanır. Ve bunun mücadelesini hep birlikte vereceğiz.
“38 gündür iddianame hazırlanmadı bu bilinçli yapılan bir şey”
Adalet Bakanı “Kesinleşmiş bir hükümlük olduğunda başkanlık düşer, Meclis seçer diyor. Burada kesinleşen bir yargı yok. Geçici olarak görevden uzaklaştırmadır ve yerine geçici görevlendirmedir” diyor. Bu düzenleme baştan aşağıya sorunludur ve derhal düzeltilmelidir. Biraz önce başkanımın kızıyla da konuştuk. 38 gündür iddianame hazırlanmadı. Bu bilinçli yapılan bir şey. Bunu bizler kabul etmiyoruz. Bu ülkede hak, hukuk, adalet çerçevesinde insanca yaşamak istiyoruz. Bugün bu süreçte hep birlikte verdiğimiz mücadeleyi sonsuza kadar devam ettireceğiz. Hakkımızı alana kadar bu alanları terk etmeyeceğiz. Ben de buradan ifade etmek isterim. Bu halkın iradesine direkt müdahaledir. Halkın seçtiklerine direkt müdahaledir. Ne Anayasa’ya uygundur, ne de ülkemizdeki iklime uygundur. Yüzyıllardır demokrasi kitabının orta yerine atılmış, kara bir lekedir adeta. Halkın özgür seçimle vurulmuş bir darbedir. Kayyum bir yönetim biçimi değildir arkadaşlar. Güçlünün çaresizliğidir aslında. Bunu böyle görmek gerekiyor.
“İktidarın zorbalığına karşı dimdik, onurlu ayakta duracağız”
Bir milletin iradesini yok saymanın, demokrasiye sırt çevirmenin adına artık günümüzde kayyum diyorlar. Kayyum dedikleri şey bu halkın seçimle gelen seçimle gider diyerek yüzyıllardır yazdığı demokrasi kitabının orta yerine atılmış kara bir lekedir. Kara bir lekedir bugün. Ve bu kara lekeyi hep birlikte sırtlandık ve bunu özgür bir ülkeye çevirmek için mücadele vereceğiz. Halkın özgür seçimine vurulmuş bir darbedir. Kayyum bir yönetim biçimi değildir. Tekrar hatırlatmak isterim. Kayyum güçlünün gücünü aldığı, halkın kaybettiğini görmesidir aslında. Kabul edin, kaybettiniz, kaybettiniz, kaybettiniz. Çünkü halk bizim yanımızda. Evet kaybettiler. Çünkü kaybettiklerini fark ettiler. Ve bir anda çark ettiler. Neden diye soranlara cevap olarak ‘halk için yaptık’ dediler. Biz de soruyoruz; bu milletin iradesine pranga vurmak halkı susturmak sandıkta yenemediğimizi, atanmışlarla devirmek halk için mi? Söyleyin adaletsizliğiniz halk için mi? Buradan soruyorum; Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler bu adaletsiz düzene boyun eğmeyeceğiz. Esenyurt halkının iradesi de sahip çıkacağız. Kayyum düzenini kabul etmeyeceğiz. Asla kabul etmeyeceğiz. Halkımız kayyum atamalarıyla susturulamaz. İradesi gasp edilemez. Demokrasiye, adalete, halkın yönetimde söz sahibi olma hakkına her zaman ama her zaman hep birlikte Cumhuriyet Halk Partisi olarak sahip çıkacağız. İktidarın zorbalığına karşı dimdik, onurlu ayakta duracağız. Ve bu kayyum düzenini tarihin karanlık sayfalarına hep birlikte gömeceğiz. Yetkiyi halktan aldınız millete sırtınızı döndünüz.
“Hukukun üstünlüğü dediniz, hukuku yerle bir ettiniz”
Adalet, adaleti yok ederek mahkemeleri talimatla karar alır hale getirdiniz. En temel hak olan ifade özgürlüğü suç gibi gösterildi tarafınızdan. Söyleyin herkesi susturmanız, halk için mi gerçekten? Elbette biliyoruz ki halk için değil. Kendi cepleriniz, kendi bekalarınız için. ‘Hukukun üstünlüğü’ dediniz. Hukuku yerle bir ettiniz bugün. Hukuk diye bir şey yok. Sandıkla gelen yöneticileri masa başında kayyumla devirdiniz. Milletin oyunu yok sayarak halkın iradesini çiğnediniz. Söyleyin irade gasbınız halk için mi? Soruyorum. Halk için mi irade gasbınız? ‘Demokrasi’ dediniz. Demokrasiyi kendi çıkarlarınıza alet ettiniz. Her zaman sizin istediğiniz sonucu veren bir sandık olsun istediniz. Peki milletin iradesini nereye koydunuz. Masanızın altında saklayıp yerini atanmamışlarınızla mı doldurdunuz? Buna da cevap istiyoruz.
“Kadınları katillerin önüne attınız”
Sadece bunlar mı? Siz bu ülkeyi kendi hırslarınız yüzünden ne halene getirdiniz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıktınız. Kadınları katillerin önüne attınız. İşçinin, emekçinin hakkına patronların kasalarına bağladınız. Gazetecileri susturdunuz. Seçilmiş milletvekillerini hapsettiniz. Masumlara iftira atıp, bağımsız mahkemeleri yok ettiniz. Yok ettiniz. Siz cennet vatanımızı cehenneme çevirdiniz. Nazım Hikmet’in dediği gibi. “Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak. Ve ipek bir halıya benzeyen bu toprak, toprak, bu cehennem, bu cennet bizim”. Hukuksuzluğunuza, baskılarınıza, yıldırma ve susturma çalışmalarınıza rağmen biz buradayız. Ve bu ülke için ‘ben varım, biz varız’ diyoruz hep beraber. Bu vatan bizim. Bu cehennem bu cennet bizim. Hak bizim, hukuk bizim, adalet bizim. Yaşasın demokrasi. Yaşasın halkın yaşasın halkımızın mücadelesi”.