CUMALİ ÖNAL | HABER ANALİZ
Ülkenin dördüncü büyük kenti Humus’u da ele geçiren muhalifler Şam’ın banliyölerine girdi. Alevilerin yoğun olduğu ve Rus üslerinin bulunduğu Lazkiye ve Tartus’un Suriye’nin geri kalanıyla kara bağlantısı kesildi.
Ciddi bir direnişle karşılaşmadan ilerleyişlerini sürdüren muhalifler, Şam kapılarına dayandı. Kuzeyden Humus şehrine giren muhalifler güneyden ve doğudan da adım adım başkente doğru ilerliyor. Bazı kaynaklar muhaliflerin Şam’ın banliyölerine girdikleri ve ciddi bir direnişle karşılaşmadıklarını öne sürüyor.
Yerel kaynaklar Şam’da elektriklerin kesik olduğunu belirtiyor. Devlet Başkanı Beşar Esed’ın ise nerede olduğu bilinmiyor. Her ne kadar Suriye resmi haber ajansı Esad’ın Şam’da olduğunu öne sürse de muhalif kaynaklar Esad’ın ailesiyle birlikte ülkeyi terkettiğini belirtiyor.
İngiliz haber ajansı Reuters ve Amerikan haber kanalı CNN‘e açıklamalarda bulunan isminin açıklanmasını istemeyen Amerikalı ve Batılı kaynaklar, Esad’ın 5 ile 10 gün arasında devrilebileceği tahmininde bulunuyor. Ocak ayında ABD başkanlık koltuğuna oturacak Donald Trump ise “ABD’nin bununla hiçbir ilgisi olmamalı. Bu bizim savaşımız değil, bırakın devam etsin, karışmayın! Ne olacaksa olsun…” diyerek Joe Biden ve ekibini uyardı.
Lazkiye ve Tartus’un bağlantısı kesildi
Şam yolu üzerindeki en büyük engel olarak görülen ülkenin dördüncü büyük kenti Humus kent merkezine giren muhalifler, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı, Rus üslerinin de bulunduğu Akdeniz kıyısındaki Tartus ve Lazkiye ile ülkenin geri kalanı arasındaki bağlantıyı tamamen koparmış oldu.
Yerel kaynaklar, Humus’taki rejim yanlısı komutanların helikopterle deniz tarafına gittiklerini, askerlerin ise büyük bir konvoy halinde şehirden ayrıldığını ifade ediyor. Esad güçleri ise başkent Şam’ı teslim etmemek için kente yığınak yapıyor. Esad güçlerine bazı Hizbullah militanlarının da yardıma geldiği öne sürülüyor.
Bu arada muhaliflerin öncelikli olarak Şam’ı düşürmek için hareket etmeleri dikkat çekiyor. Hama ve Humus’tan sonra batıya yönelerek Tartus ve Lazkiye kentlerini hedef almayan muhaliflerin bu şehirlerde Rus hava ve kara güçlerinin de yardımıyla rejimin sert bir direnişiyle karşılaşabileceklerini hesapladıkları tahmin ediliyor.
Rus deniz ve kara üslerinin bulunduğu Tartus ve Lazkiye kentlerinde, Sünni ağırlıklı diğer Suriye şehirlerinin tersine Aleviler nüfusun çoğunluğunu oluşturuyor. Aynı şekilde İsrail sınırındaki Suveyda şehrinin ağırlıklı nüfusunu da Dürziler oluşturuyor.
ABD gelişmeleri seyrediyor
1970 yılından beri ülkeyi yöneten Esed ailesinin mensubu olduğu Aleviler yaklaşık 20 milyonluk Suriye’de nüfusun yüzde 10-12’sini oluşturuyor.
27 Kasım’da bir anda alevlenen ve Halep’in kısa sürede düşmesiyle sonuçlanan muhaliflerin saldırıları kısa sürede Hama’nın düşmesiyle sonuçlanmıştı. Son olarak Humus’un da düşmesiyle ülkenin Şam dışındaki tüm büyük kentler muhaliflerin kontrolüne girmiş oldu.
Şu ana kadar savaşın durdurulmasına yönelik herhangi bir diplomatik çabanın sarfedilmemesi de dikkat çekiyor. ABD, gelişmeleri uzaktan seyrederken, desteklediği YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri’nini ülkenin doğusunda etki alanını genişletmesine yardım ediyor.
Esad rejiminin en büyük destekçisi durumundaki Rusya ise Esad’a baskı yaparak bir anlaşmaya yanaşmasını sağlamak yerine başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin terörist olarak adlandırdığı muhaliflere yardım ettiğini öne sürüyor.
Katar’ın başkenti Doha’da biraraya gelen Türkiye, Rusya, İran, Mısır ve Suudi Arabistan dışişleri bakanlarının ise net bir yol haritası ortaya koyamadıkları belirtiliyor. Savaşın muhalifler lehine kısa sürede başarıya ulaşmasında Ukrayna savaşı ve İsrail’in Hizbullah ile arkasındaki güç İran’a son aylarda vurduğu darbe çok etkili olmuştu.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***