ANKARA – Kadın, çocuk, yaşlı ve engellilerin durumuna dikkat çeken Adalet Kaya, “Sizin kurmak istediğiniz aile; Narin’i katledip jandarma, yargı eliyle kapatmaya çalışan aile modelidir. Kadınlar artık susmuyor, itaat etmiyor” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya, Meclis’te görüşmeleri devam eden 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri kapsamında söz aldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na dair konuşan Adalet Kaya, kadınlar, yoksullar, yaşlılar, engelliler ve çocuklar için komisyon aşamasında verdikleri bütün önergelerin reddedildiğini hatırlattı. Sosyal desteklerin verilmemesinin nedeninin AKP-MHP iktidarı olduğunu belirten Adalet Kaya, “Kadın yoksulluğunu, çocuk yoksulluğunu kadına yönelik şiddeti çözemezler, bununla mücadele edemezler. TÜİK verilerine göre, ülkedeki her 2 çocuktan 1’i yoksul, dörtte 1’i okula aç gidiyor. Yıllardır okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemek verilmesini talep ediyoruz” dedi.
‘EŞİT YURTTAŞLIK İHLALİ’
Yemek desteği verilen öğrencilerin daha iyi performans gösterdiğini söyleyen Adalet Kaya, “Bu desteğin devlet okullarındaki bütün yoksul çocuklar için verilmesi gerekmektedir. Bu talebimizi tekrarlıyoruz. 2025 bütçesiyle engellileri bir kere daha yok saydınız, görmediniz. 10 milyonun üzerinde engelli yurttaş varken bütçeden engelliler için ayrılan pay sadece 1,2. Engelliler kamusal hizmetlere erişimde çok sebepli sorunlar yaşıyor, henüz fiziki sorunları dahi çözemediniz. Kamu binalarında lavabo, asansör, otopark, bina girişi gibi alanların, internet sitelerinin erişilebilirliği için dönüşüm bütçesi talep ediyoruz. Sağlamcılık ideolojisiyle hazırlanan bu bütçe engellilerin eşit yurttaşlık haklarının ihlalidir, yine kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
HUZUREVLERİNE YÜZDE 300 ZAM
Huzurevlerinin ücretlerine de işaret eden Adalet Kaya, iktidarın buralar için yüzde 300 zam yaptığını ve emeklilerin buralarda kalamadığını dile getirdi. Huzurevlerinde tek kişilik odaların ücretinin 10 bin 600 lira olduğunu ancak emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğunu anımsatan Adalet Kaya, evleri veya kalacak yerleri olmayan evsizlerin ölümüne dikkat çekti. Adalet Kaya, “Biz sizin zihniyetinizi biliyoruz. Erdoğan yıllar önce ‘kreş eken Huzurevi biçer’ demişti. Gerçekten de bütçeye bu zihniyet çok iyi yansımıştır. Çocuğa, yaşlıya ücretsiz olarak kadınlar baksın, bunları yaparken aynı zamanda eve para getirsin, boş durmasın. Kadınları, esnek çalışma adı altında çifte mesaiye zorlamak istiyorsunuz. Ailenin güçlendirilmesi için ayırdığınız bütçe kadınlara ayırdığınız bütçenin üç kattı. 6 bakanlıktan daha fazla bütçesi olan Diyanet İşleri Başkanlığı, kadınları anne ve eş rollerine sıkıştırmaya çalışıyor” dedi.
‘KADINLAR ARTIK SUSMUYOR’
Diyanet İşleri Başkanlığı’na tepkisini sürdüren Adalet Kaya, “Sizin kurmak istediğiniz aile; Narin’i katledip jandarma, yargı eliyle kapatmaya çalışan aile modelidir. Kadınların asli görevi bakım vermek olsun istiyorsunuz ama para da kazansın. Evin bütçesini idare etsin, yoktan yaratsın. Evin içinde şiddet görürse sesini çıkarmasın. Boşanmak isterse nafaka istemesin. Sokağa özgürce çıkamasın, hakkını aramasın. Boyun eğsin istiyorsunuz. Ama geçti o devir. Kadınlar artık susmuyor, itaat etmiyor. İtaat etmedikleri için erkekler tarafından öldürülüyor” diye belirtti.
DİLEK EKMEKÇİ
Faillerin türlü gerekçelerle korunduğunu ve kadın cinayetlerinin meşrulaştırılmaya çalışıldığını belirten Adalet Kaya, şöyle devam etti: “Çocukların istismar edildiği haberlerle gündemimize düşüyor. Çocuk ve kadınlara dönük istismarı ortaya çıkaran avukat Dilek Ekmekçi tutuklandı. Matruşkalar gibi hukuksuzluğun içinden hukuksuzluk çıkıyor. Dilek Ekmekçi’yi cezalandıracağınıza iddiaların üzerine gitseydiniz birçok istismar yaşanmazdı.
Bu istismarlar ise Bakanlığa bağlı kurumlarda ve tarikat yurtlarında yaşanıyor.
‘ROJAVA DÜNYAYA UMUT OLUYOR’
Ülkede ve bölgede adaleti, demokrasiyi, barışı savunmadığınız, buna uygun politika üretmediğiniz sürece halklarına da bir faydanız olmaz. Sadece yıkım, sadece zulüm, sadece savaş getirirsiniz. Suriye’de ve Türkiye’de ihtiyaç duyulan daha fazla savaş, etnik ve dinsel çatışmalar değil aksine Kürt, Türk, Arap, Türkmen, Dürzi, Süryani, Alevi, Sünni ve tüm inançların ve tüm halkların eşit haklarının tanındığı demokratik bir yönetimdir. Rojava halkı sadece Kürtlere değil bütün Suriye’ye, bölgeye ve dünyaya umut olmaya devam ediyor. Şimdi Kobanê’ye, Rojava’ya, Suriye halklarının tarihsel birlikteliğine sahip çıkma zamanıdır. Kürt ve Türk ittifakının güçlendirilmesi ve bölgesel barışın sağlanması için çağrılar yapılıyor. Bu çağrıların hepsi oldukça anlamlıdır.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***