Yağız Alp Tangün*
DİSKAR (Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu Araştırma Merkezi) tarafından hazırlanan kasım ayı araştırma bülteninde, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan özel hastanelere 2012-2024 yılları arasında yapılan harcamalardaki artışa dikkat çekilmiş. Buna göre 2024 yılının ilk 6 ayında özel sağlık kuruluşlarına başvuru sayısı azalmasına rağmen SGK’nin özel hastanelere yaptığı birim ödeme miktarı üç kat kadar artmış.
Tabloda görüldüğü üzere 2012-2024 yılları arasında hasta başına birim ödeme özel hastaneler için yüzde 940,5 artış göstermiş. 2024 yılının ilk 6 ayında hasta başına ödeme miktarı ikinci basamak devlet hastanelerinde 282 TL, üçüncü basamak devlet hastanelerinde 518,4 TL iken özel hastanelerde 801,2 TL gözüküyor. Özel hastanelerde SGK’nin Sağlık Uygulama Tebliği’ne uyulmadığı ve bu fiyatların oldukça üstünde ödemelerin vatandaştan alındığı da biliniyor. Sağlık Bakanlığı’nın özel hastaneleri bu konuda sıkıştırmadığı da bir gerçek.
Belki tam da burada, DİSKAR raporundan hareketle dikkat edilmesi gereken iki noktadan daha bahsedilebilir. Raporda SGK’nin özel hastanelere yaptığı hasta başına yapılan ödemelerin artışı incelenirken SGK verileri baz alınmış. Bu verileri SGK harcamaları üzerinden TÜİK verisi ile karşılaştırınca ortaya bir tutarsızlık çıkıyor. DİSKAR bülteninde dikkat çekilen, özel hastanelerin SGK üzerinde yarattığı mali yükün boyutlarını görünür kılmak çok önemli olmakla birlikte, 2021-2022 TÜİK verilerinde sağlık harcama kalemlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu satırına bakıldığında; 2021 yılında 167 milyar 65 milyon lira, 2022 yılında 267 milyar 986 milyon lira ile gösterilmiş.
SGK’nın verilerinde ise aynı biçimde ödeme tutarları toplamına bakıldığında; SGK, 2021 yılı için 72 milyar 327 milyon 640 bin lira, 2022 yılı için ise 113 milyar 461 milyon 181 bin lira harcama yapmış görünüyor. Yani SGK verilerinde yapılan harcamalar nedense TÜİK verisinde sunulanın yarısından daha az… DİSKAR raporunun altını çizdiği kadar çarpıcı olan bu detaya dikkat çekmek ve eğer maddi bir hata yoksa bu meblağlar arasındaki farkın sebebini soruşturmak gerekir.
Rapordan hareketle harcamalara dair hatırlanması gereken bir başka konu da vatandaşın cebinden yaptığı ödemeler meselesi. Yenidoğan Çetesi skandalından sonra SGK’den özel hastanelere yapılan ödemeler gündeme geldi ve ister istemez sağlık sisteminin piyasaya açılmasının yıkıcı sonuçları özel hastaneler üzerinden konuşuldu. Bunun yanı sıra söz hazır sağlık harcamalarından açılmışken ek ödemeleri, katkı paylarını, ilave ücretleri de hatırlamak yerinde olacaktır. Sağlık Bakanlığı verilerinde 2002-2022 yılları arasında yapılan cepten ödemeler tabloda gösterilmiş.
2022 yılı itibarıyla cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcaması içindeki oranı neredeyse başladığı yere gelmiş görünüyor. 2003 yılından itibaren uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı boyunca vatandaşın cepten yaptığı harcamalar düşmüş ama azımsanmayacak bir oranda seyretmiş. Özel hastanelere yapılan ödemelerin yanında SGK’nin vatandaştan kalem kalem yaptığı kesintiler de dahil bu harcamalara… Parasız ve nitelikli sağlık hakkına erişimin zorlaşmasında, sermayeyi SGK’den özel hastanelere aktaran hareketin yanında SGK’nin tek tek hastaların cebine elini sokmasının da önemli bir payı olduğunu bugün tekrar tekrar söylemekte fayda var. Gündemin uzantısı olarak tartışmalar özel hastanelere odaklanmışken, SGK’nin sistem içerisindeki sağlık hakkına erişimi engelleyen asli sorumluluğu ve tali rolleri de unutulmasın…
* Dr. Araştırmacı
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***