HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
İngilizler, Almanya, Fransa ve İtalya liglerini küçümseme adına ‘Çiftçi Ligi’ tabirini kullanırdı. Gerekçeleri, bu liglerin rekabetten uzak, şampiyonun sezon başından belli olmasında yatıyordu. Haksız da sayılmazlardı. İtalya’da Juventus, Almanya’da Bayern Münih ve Fransa’da PSG daha sezon başında mutlak favori gösterilir, sezonu zirvede bitirirdi. Premier Lig’de ise rekabet vardı; ta ki Pep Guardiola gelene kadar…
2016’da Premier Lig’e adım atan Guardiola, Manchester City ile ilk şampiyonluğunu 2017-18 sezonunda yaşadı. Son 4 yılda ise zirveyi kimseye kaptırmayıp, Premier Lig’i ‘Çiftçi Ligi’ yaptı. Bu sezon City’nin çarklarında problem var. Son 4 maçında sahadan boynu bükük ayrıldı. Guardiola kariyerinde ilk kez art arda 4 maçını kaybetmenin şokunu yaşadı.
Premier Lig tarihi yazılırken, iki yabancı teknik adam Alex Ferguson (İskoç) ve Pep Guardiola’ya (İspanyol) özel bir bölüm açılacaktır. Her ikisi de ligin seyrini değiştirdi. Alex Ferguson, 1992-2013 arasına 13 şampiyonluk sığdırıp, emekliye ayrıldı. Sadece Ada’nın değil dünyanın en iyisi olarak adını futbol tarihine yazdırdı.
Pep Guardiola’nın teknik adam yolculuğu 2008’de Barcelona başladı. Kariyerinde çıraklık ve kalfalık dönemine uğramadan ustalaştı. 2008-12 arasını 3 La Liga ve 2 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuyla taçlandırdı. Guardiola’nın Barcelona’nın Ferguson’u olacağı hayal ve beklentisi gerçekleşmedi. Ardından 2013-16 arasında Bayern Münih’le 3 yıl şampiyonluğu kimseye bırakmadı.
Temmuz 2016’da yeni bir meydan okuma için adresi Premier Lig oldu.
Alex Ferguson’un 2013’te emekliye ayrılmasıyla Premier Lig’de taşlar yerinden oynamıştı. 2003’te Chelsea, 2008’te City’nin parayı su gibi harcayan zenginler tarafından alınmasıyla, para gücüyle zirve dönemine geçiş yapılmıştı. Zenginlerin ‘para ile şampiyonluk’ rüyasının bir numaralı engeli Ferguson’un emekliliği iştahlarını kabarttı. 2013-17 arasında sırasıyla Manchester United, Manchester City, Chelsea, Leicester City ve tekrar Chelsea şampiyon oldu. 5 sezonda 4 farklı takım şampiyonluk ipini gögüsledi.
2016’da Premier Lig’e adım atan Pep Guardiola, Barcelona ve Bayern Münih günlerinin aksine ilk yılında zirveyi göremedi. 2017’den itibaren Guardiola, Premier Lig’e boyasını çalmaya başladı. Önce üst üste iki yıl şampiyonluk geldi. 2019-20 sezonunda esen Liverpool fırtınası Jürgen Klopp’la 30 yıllık şampiyonluk hasretini noktaladı. 2020-21 sezonunda yeniden City hegomanyası başladı. Hem de ne başlama… 4 yıl üst üste şampiyon olup, Premier Lig rekorunu kırdı.
Bu sezon Guardiola açısından daha kolay geçmesi bekleniyordu. Lig yarışındaki bir numaralı rakibi Jürgen Klopp, Liverpool’dan ayrılmıştı. Klopp’un koltuğuna oturan Arne Slot’un nasıl bir performans göstereceği merak konusuydu. Sezona flaş transfer yapmadan giren yeni hocalı Liverpool’un Guardioa’lı City’ye tehdit oluşturması beklenmiyordu. Chelsea genç kadrosu, ManU ise istikrarsız Erik ten Hag’la Guardiola’nın planlarını bozmaktan uzaktı. Mikel Arteta’nın Arsenal’in tekleyen skorlar alması Guardiola’nın şampiyonluk yolundaki bir çakılı daha ayıklıyordu.
Arne Slot, Klopp’un aratmayan bir performans gösterince Guardiola’nın rakibinin kim olacağı netleşti. İlkay Gündoğan’ın yeniden döndüğü City’de Brezilyalı Savinho taze kandı. Julian Alvarez ve Joao Cancelo kadrodan ayrılan önemli isimlerdi. Her transfer dönemini açıkla kapatan City bu sezon para bastı. 141 milyon Euro’luk satış gelirinin, sadece 25 milyon Euro’su oyuncu alımında kullanıldı.
Guardiola’nın her mevkide gözde isimleri vardı. Ancak Kevin De Bruyne ve Rodri, İspanyol teknik adam için özel bir yere sahipti. De Bruyne takımı orta sahada yöneten, Rodri ise rakip ataklarına defans hattına ulaşmadan engelleyip, atağa çıkaran isimdi. Son yıllarda De Bruyne’nin yaşadığı sakatlıklar Guardiola’nın canını sıkıyordu. Suud Arabistan’dan gelen astronomik teklif De Bruyne’nin gönlünü çelmeyi başaramamıştı.
Temmuz 2019’da Atletico Madrid’den 70 milyon Euro’ya transfer edilen Rodri, Guardiola’nın vazgeçilmezlerinden biri oldu. Rodri’nin literatüründe sakatlık diye bir kavram yoktu. Bu sezona kadar sakatlıktan dolayı sadece 5 maç kaçıran Rodri’nin talihsizliği EURO 2024 finalinde başladı. İspanya’yı şampiyonluğa taşıyan en önemli isimlerden biri olan Rodri, final maçının ilk yarıda uyluğundan sakatlanıp ikinci yarıya çıkamadı.
Sakatlığından dolayı City’nin sezon başındaki 3 maçını kaçıran Rodri, 5. hafta oynanan Arsenal maçının 21. dakikasında çarpraz bağ yırtılması sonucu oyunu terketti. Biyonik adamın EURO 2024 finalinde boynuna yapışan talihsizlik Arsenal maçıyla zirve yaptı. Guardiola, takımın çarkını çeviren en önemli ismin sezonu kapatmasıyla yıkıldı. Geçen sezon City ve İspanya ile gösterdiği performans Rodri’yi Ballon d’Or’da zirveye çıkarmıştı. Rodri’nin yokluğu Guardiola’nın planlarını alt üst etti.
1,26 milyar Euro’luk kadro değerine sahip City’de Rodri dışında sakat oyuncu bulunmuyor. Rodri’nin yokluğu son 4 maçta daha belirgenleşti. Üst üste 4 maçından mağlup ayrıldı. Ligde önce Bournemouth’a, ardından Lig Kupası’nda Tottenham’a 2-1 mağlup oldu. Hafta içinde Şampiyonlar Ligi’nde Sporting Lizbon deplasmanında adeta dağılıp, 4-1’lik hezimet yaşadı. Kötü gidişata dur demek için çıktığı Brigthon deplasmanından da 2-1 yenilgiyle döndü. 11 hafta sonunda topladığı 23 puanla, lider Liverpool’un 5 puan gerisine düştü.
Kariyerinde ilk kez 4 maçtan peş peşe mağlup ayrılan Guardiola, Brigthon maçı sonrası “Hayata hoş geldiniz. Her zaman, her şeyin bir ilki vardır.” yorumunu yaptı. Manchester City 18 yıl önce peş peşe 4 maç kaybetmişti.
City, son 11 günde şunları yaşadı: Son 10 yılda 6 kez kazandıkları Lig Kupası’ndan elendiler. Ligde liderliği kaybettiler. Ligdeki 32 maçlık yenilmezlik serileri bitti. Şampiyonlar Ligi’nde 26 maçlık yenilmezlik serileri bitti
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***