İstanbul Beykoz’da kullandığı otomobiliyle çarptığı motosikletteki 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne, Yavuz Selim Öztürk ile Muammer Kızıl’ın yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Fatıma Zehra Kınık Demir ilk kez 30 Ekim’de mahkemeye çıktı.
İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, mahkeme, heyeti duruşmanın basına ve izleyicilere kapalı yapılmasına karar verirken. Basın mensupları ve izleyiciler salondan çıkarıldı.
ADLİ KONTROL KARARI KALDIRILDI
Basına ve izleyicilere kapalı gerçekleştirilen duruşmanın detaylarını Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan paylaştı. Doğan yaptığı açıklamada, Fatma Zehra Kınık Demir’in adli kontrol kararının da kaldırıldığını ifade etti.
“HANGİ HAKLA, HANGİ VİCDANLA BÖYLE BİR KARAR VERİLEBİLİR”
“Benim çocuğum öldü ve sorumlusu serbest” diyen Doğan şu ifadeleri kullandı:
“Çocuğum 4 aydır toprağın altında, Zehra Kınık 4 aydır tutuksuz yargılanıyor ve ilk mahkeme sonucunda adli kontrolü kaldırıldı, yani imza da atmayacak artık. Benim çocuğum öldü ya! Hangi hakla, hangi vicdanla böyle bir karar verilebilir, nasıl hiçbir şey olmamış gibi serbest kalabilir aklım almıyor. Olay tam tersi yaşansaydı, benim oğlum şuan içerdeydi!”
“İŞLEMEDİĞİNİ İDDİA ETTİĞİ SUÇ İÇİN PİŞMANIM DEDİ”
Doğan, devamında şunları söyledi:
“Bu kadın ‘psikolojim bozuldu, iftira atıyorlar’ vs. diyerek, mahkemede mağduru oynadı. Üstelik benim karşımda! Hiç utanmadan! Benim kadar bozulmuş olamaz değil mi senin psikolojin? Benim canımdan can gitti. Biricik yavrum gitti. Senin psikolojin benim yavrumun canından kıymetli değil! İşlemediğini iddia ettiği suç için pişmanım dedi kendisi. Neye pişmansın mesela sen? Daha suçunu kabul etmiyorsun. İnsan işlediği suç için pişmanlık duyar. Pişmanlık duyduğu için de suçunu kabul edip kafasını yere eğer, özür diler, yüzü kızarır, mahcup olur.
“MAHKEME SALONUNDA DA GAYRET RAHAT OTURDUN”
Motorun kendisine çarptığını söyleyerek suçundan kaçmaz. Bilirkişi raporunda yüzde 100 kusurlusun. Kamera görüntüleri var, deliller var ve sen bunca şeye rağmen suçunu kabul etmiyorsun! Hatalıyım demiyorsun! Üstüne bir de pişmanım, üzgünüm diyorsun. Senin vicdanın bile bu suçu kabul etmemiş. Mahkeme salonunda da gayet rahat oturdun. Eminsin çünkü bir şey olmayacağına!
“AİLECE POZ VERDİNİZ HİÇ AMA HİÇ UTANMADINIZ”
Siz bu olaydan sonra, ailece Filistin’e destek için gittiğiniz miting de fotoğraf çekildiniz. Sosyal medya da paylaştınız. Benim iki kişilik ailemi yok edip, ailece poz verdiniz. Hiç ama hiç utanmadınız! Neyin üzüntüsünü yaşıyorsun sen? Sen benim biricik yavrumun ölümüne sebep oldun. Milyon kere reddetsen de milyon kere haykırıyorum: Sen benim çocuğumu öldürdün!”
DURUŞMADA ZEHRA KINIK’A TEPKİ
Öte yandan duruşma öncesi mahkemeye gelen Zehra Kınık’a mağdur yakınlarının büyük tepkisi vardı. Kınık’ın üstüne yürüyen mağdur yakınlarını polis ve özel güvenlik görevlileri engelledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı Kavacık Mahallesi Fatih Sultan Mehmet Caddesi’nde 9 Temmuz’da meydana gelen kazada, Fatma Zehra Kınık, Baki Sokak’tan Fatih Sultan Mehmet Caddesi’ne çıkarken motosiklete çarpmıştı.
Kazada motosikletteki sürücü Yavuz Selim Öztürk ve arkasındaki Batın Barlasçeki motosikletten düşerken sürücüsüz motosiklet de yayalara çarparak yaralanmalarına sebep olmuştu. Motosikletten düşen sürücü Öztürk yaralı kurtulurken, başını kaldırımdaki beton dubaya çarpan Barlasçeki ise yaşamını yitirmişti. Gözaltına alınan otomobil sürücüsü Fatma Zehra Kınık, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Kısa süre önce de Fatma Zehra Kınık hakkında 1 kişinin ölümüne, 2 kişinin yaralanmasına sebep olduğu olayla ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma” suçlarından iddianame düzenlendi. Fatma Zehra Kınık’ın yargılanacağı davada ilk duruşma 30 Ekim’de görüldü.
İddianamede, Fatma Zehra Kınık’ın “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Kaynak: Birgün
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***