TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca başkanlığında toplandı. İzmir Selçuk’ta 5 kardeşin yaşamını yitirdiği yangın, kamuoyunda “etki ajanlığı” olarak bilinen ve muhalefetin, gazetecilerin, sivil toplum kuruluşlarının yoğun eleştirilerine neden olan maddenin geri çekilmesi ve gündemdeki diğer konular Genel Kurul’da tartışıldı.
İzmir’de çıkan yangında 5 çocuğun hayatını kaybetmesine ilişkin CHP’li Murat Emir, şunları söyledi:
“BU BÜTÇEYLE MİLYONLARCA MUHTAÇ ÇOCUĞUN KURTULABİLECEĞİNİ SÖYLEMİYORSUNUZ HERHALDE?”
“Böyle bir konudan günlük polemik çıkartma amacımız yok ama bugün Sayın Bakan’ın ifadelerini görünce dehşete düştüm. Kendisi yangını araştırdıklarını ve soruşturmanın devam ettiğini söylüyor. Bu yavrularımızın ölümüne sebep olan yangın savcılığın, kolluğun işidir, Aile Bakanın işi değil. Aile Bakanı bize şunun açıklamasını yapmalıdır; Aile Bakanlığı temsilcileri 18 kez bu eve gitmişler. Kim gitmiş, gitmiş ne yapmış, amirlerine hangi raporları vermiş? Bir eve 18 kere gidilip o koşullar içerisinde 5 çocuğun bırakılamayacağını anlamayacak bir kişi olamaz. Burada bir ihmal, bir hata var. Çocuğu Koruma Kanunu’muz var. 7. madde çok açık, bu çocukların koruma altına alınması lazımdı. Bizim yasal mevzuatımıza göre ‘aileden çocukları istedik, aile vermedi’ sözünü asla kabul etmiyoruz. Eğer bu olmuşsa bu, görevini yapmamaktır. Bir sosyal hizmet politikanız yok. Sosyal devletten anladığınız çocuklar için kıt kanaat ayrılan paranın aile ve çocuklara verilmesinden ibarettir. Şu an görüşülmekte olan bütçede her bir çocuk için ayrılan para bin 846 lira. Bu, günde 5 liraya tekabül ediyor. Bu bütçeyle milyonlarca muhtaç çocuğun kurtulabileceğini söylemiyorsunuz herhalde?”
Söz alan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, İzmir’deki yangın ile ilgili şöyle konuştu:
“CHP KADIN KOLLARI BU KONUDA NE YAPTI?”
“Tüm gruplar dün bu konuyu ‘siyasetin malzemesi haline getirmeyelim’ dedi. Dün burada yaptığım konuşmada ‘bu konunun çok katmanlı boyutları olduğunu görüyorum’ dedim. Çok katmanlı bir problemle karşı karşıyayız. Baba cezaevinde, bir sürü suç kaydı var, annenin de pek çok suç kaydı var. Bu, İzmir Selçuk’ta oluyor. Selçuk’un Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, kendisi avukat. CHP Kadın Kolları bu konuda ne yaptı, ben merak ediyorum. Aile Bakanlığı’mız aileyi görmüş aslında belediye, kaymakamlık da görmüş. Bakanlık 18 defa gitmiş çünkü mahkeme böyle bir karar vermiş. Mahkeme, çocukların alınmasını değil, çocuklarla ilgili düzenli bir takibe karar vermiş. Aileye düzenli sağlık yardımı da yapılmış. Sosyal hizmet uzmanları yaptığı denetimlerde annenin çocuklarla olan ilişkisini olumlu bulmuş. Buradaki kararı o aileyi görenler verecekler. Bu konunun tek sebebi ekonomik değildir. Ne kadar katmanlı bir problem olduğunu görmemiz lazım, evin içerisinde uyuşturucu kullanımına kadar pek çok durum var. Her şey siyasetin bir parçası haline geliyor. Bakanlığın, kaymakamlığın yaptıklarını, belediyelerin yapmadıklarını görelim.”
Zengin’in bu açıklamasına, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli şöyle karşılık verdi:
“22 YILDIR İKTİDARDASINIZ, BİR ZAHMET SORUMLULUĞU ÜSTLENİN”
“22 yıldır iktidardasınız. 22 yılın sonunda biz hala beş çocuğun bir evde yandığı bir sahneyle karşılaşıyorsak bunun sorumluluğunu da bir zahmet taşıyın. Yok ‘Çocuğun annesi, babası suçlu, belediye başkanı şöyle’ demek bahane. Bütçe komisyonda. O bütçeye hiç baktınız mı? Çocukları merkezine koymuş bir bütçe bir planlama yok. Her şey para değil diyorsunuz ama bütçe doğrudan kaynakların tahsisi demek. Bu çocukların o evde tek başına kalmaması için her mahalleye bir kreş uygulamanız var mı; yok. Bir tane çocuğu düşünmemişsiniz. Adama koskoca Kazdağlarını veriyorsunuz, katletsin diye. İşiniz gücünüz ticaret sonra ‘paradan başka bir şey düşünmüyorsunuz’ diyorsunuz. Biz parayı değil çocukları düşünüyoruz.
‘BELEDİYELERİN YAPABİLECEĞİ SINIRLI’
CHP’li Murat Emir, “Bu belediyelerin CHP’li olduğunu söyleyerek bizi itham altında bırakıyorsunuz. Oysa bu aile bizim belediyelerimizden yardım alıyor zaten. Belediyelerimizin yapabileceği bununla sınırlı ama bu ülkede bir Aile Bakanlığı var. Bunu takip etme, gerektiğinde çocukları gözlem altına alma görevi. Çocuğun koruma altına alınıp alınmaması görevi Aile Bakanlığının görevinin sorumluluğu dahilinde, burada suçlu bulmak değil. 18 kere de gidilmiş demek ki bir şey eksik yapılmış, bunu söyleyin. Bizim beklediğimiz doğru bir soruşturma yapmasıdır” dedi.
‘SİYASET ÜSTÜ DİYEBİLMEK İÇİN…’
Konuya ilişkin İYİ Partili Buğra Kavuncu ise “Yaşanan bu hadiseler siyasetle alakalıdır. Dünya’nın en yüksek enflasyonuna sahip olmazsınız, en fazla kadın cinayetinin olduğu ülke olmazsınız, çocuk haklarında iyi bir yerde olursunuz, o zaman bu cümleyi kurabilirsiniz. Siyaset üstü diyebilmek için dünya standartlarında iyi bir yerde olmanız lazım” ifadelerini kullandı.
‘BÜTÜN EKSİĞİ BİZE YÜKLEYEMEZSİNİZ’
AKP’li Özlem Zengin’in “İzmir Belediyesinin de Selçuk Belediye Başkanının da vazifeleri var, hiç olmazda cenazeye iştirak edebilirdi. Böyle bir olay karşısında yurtdışından kalkıp gelirsiniz. Belediyenin yaptığı bir kreş var mı diye baktığımızda yok. Selçuk Belediyesi neden açmıyor? Aile Bakanlığının yaptığı yardımları söyledim, küçümsüyorsunuz. Belediye hangi yardımı yapmış? Herkesin eksiği var, bütün eksiği bize yükleyemezsiniz. Sizin yönettiğiniz ilçelerde de hangi çocukların başına neler geldi” sözleri tartışmaya neden oldu.
Serbest Görüş:
DEM Partili Sezai Temelli, “Bizim belediyelerimizin hem sosyal programları hem kadın ve çocuk programları dünyaya örnek olacak niteliktedir ama buna tahammül edemeyip geçen dönem kayyum atadınız. Atadığınız kayyumun ilk yaptığı iş buraları kapatmak oldu. Toplumcu bir belediyeciliğe tahammül edemiyorsunuz. Bu laf atmalar hakikatle yüzleşildiğinde, olan tahammülsüzlüktür” dedi.
‘İLK FIRSATTA SUÇU CHP’Lİ BELEDİYELERE YÜKLEYEMEZSİNİZ’
CHP’li Murat Emir de “Sayın Zengin, niyetinin Aile Bakanlığının sorumluluğunu gözardı etmek olduğunu gösterdi. Aile Bakanlığı burada görevini eksik yapmıştır. Bizim Belediye Başkanımızın cenazeye katılmamasını suç gibi gündeme getirdi. Aile Bakanı o cenazeye katıldı mı? Burada sorumluluğu doğru yerde arayın. Bu acı olayda bir soruşturma açın, kim görevini yapmamış tespit edin. İlk fırsatta suçu CHP’li belediyelere yükleyemezsiniz. CHP’li belediyeler yardım yapıyor ama sorun bununla bitmiyor. Burada 18 kez gidip sonuç alamamış Bakanlığın sorumluluğunu gözardı edemezsiniz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***