31 Mart 2024 yerel seçimlerinden altı ay sonra yapılan bir anket, İzmir’de yaşamdan memnuniyetin giderek azaldığını ortaya koydu.
Integral Araştırma Şirketi’nin 12-17 Eylül 2024 tarihlerinde, CATI (telefon) yöntemi ile İzmir’in 16 ilçesinde 2 bin kişi ile görüşerek yaptığı anketin sonucuna göre, İzmir’de yaşamaktan memnun olanların oranı yüzde 61,8’e düştü. Şirketin Haziran 2018’de yaptığı ankette bu oran yüzde 81,2; Ocak 2020’de yaptığı ankette ise yüzde 80,5 olmuştu.
“Genel olarak İzmir’de yaşamaktan ne derece memnunsunuz?” sorusuna, ankete katılanların yüzde 21,4’ü ‘kısmen memnunum’, yüzde 16,8’i ise ‘memnun değilim’ yanıtı verdi. Aynı soruya 2018’de yapılan ankette İzmirliler’in yüzde 6,4’ü, 2020’de yapılan anketteyse yüzde 10,1’i ‘memnun değilim’ yanıtı vermişti.
Merkez ilçelerde yaşayan katılımcıların memnuniyetsizliği dış ilçelere göre daha yüksekken, kadınlara göre erkeklerin ve orta yaş grubunun da (35-54) İzmir’de yaşamaktan daha mutsuz oldukları saptandı.
İzmirliler en çok altyapı ve kanalizasyon sorunlarından şikayet etti
Ankete katılanlara “İzmir’in sizce en önemli sorunu nedir?” sorusu da yöneltildi. Alınan yanıtlar arasında İzmir’in en yüksek orana sahip sorunu, yüzde 18,9 ile alt yapı ve kanalizasyon oldu. Bunun ardından sırasıyla yüzde 16,8 ile çöp ve temizlik, yüzde 15,8 ile yol ve kaldırım, yüzde 15,8 ile toplu ulaşım sorunları öne çıktı. Son dönemde İzmir Körfezi’ndeki balık ölümleri nedeniyle iktidar ve CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında polemiğe de yol açan körfez kokusu ve kirliliği sorunu ise katılımcıların yüzde 6’sının verdiği yanıt oldu.
İzmirliler’in verdiği yanıtlarda, merkez ilçeler ile dış ilçelerin gündemindeki sorunların yer değiştirmesi de dikkat çekti. Merkez ilçelerde yaşayanların öne çıkan sorunu çöp ve temizlik olurken, kırsalda yaşayan katılımcıların dörtte biri altyapı ve kanalizasyon sorununu birinci sıraya koydu.
“Arabalarımıza ayda bir alt takım yaptırıyoruz”
VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı İzmirliler de kentte benzer sorunlar yaşadıklarını anlattı.
28 yaşındaki İzmirli kalıpçı Celal Çetin, “Ben İzmir’de yaşamaktan memnunum. Herkese de tavsiye ederim” dedi. Çetin “Ben Bayraklı’da yaşıyorum, bizim yollarımız çok kötü. Arabalarımıza ayda bir alt takım yaptırıyoruz. Çöpler genelde çok fazla toplanmıyor, sağa sola atılıyor. Çöpler doldukça insanlar kenarlara saçmaya başlıyor” diye konuştu.
“İzmir hiçbir şekilde gelişmiyor”
Nail art (Tırnak sanatı) uzmanı Leyla Kürün ise “İzmir’de hayat çok kötü. Her gelen belediye başkanı bir öncekinden daha kötü oluyor ne yazık ki. Denizin halini, balıkların halini görüyorsunuz. İzmir hiçbir şekilde gelişmiyor, 2025’e gireceğiz, hala köy gibi” ifadelerini kullandı.
Kürün, yaşadığı mahallede çöplerin toplanmadığından şikayet ederek, “Hiçbir şekilde belediye bununla ilgili çalışmıyor. Koku yoğunluğu çok fazla. Lağımlar kokuyor, taşıyor. Kışı ayrı dert, yazı ayrı dert. Kışın sudan, yazın böceklerden muzdaribiz. Bunun da şehrin pis olmasıyla alakalı olduğunu düşünüyorum” dedi.
İzmir’de bir kadın olarak artık kendisini sokakta güvende hissetmediğini de kaydeden Kürün, “Ama bunun sadece İzmir’le alakalı olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de genel olarak bir güven problemi var zaten” diye konuştu.
“Otobanda bile konvoy oluyor”
Emekli Aysel Gergin ise mevcut yolların artan trafiği kaldırmadığından şikayet ederek, “Kolay bir şehir gibi görünüyor ama zor bir şehir bence. Ulaşım çok rahat değil. Otobanda bile konvoy oluyor. Ama genel anlamda İzmir’i seviyoruz tabii” dedi.
Avukat Ant Sırrı da İzmir’de yaşamaktan memnun olduğunu söyleyerek, “Ama bu hiç sorun olmadığı anlamına gelmiyor. Öncelikle körfezin temizlik sorunu var. İzmir’de nüfus artış oranına göre ulaşımla ilgili alınan tedbirlerin de çok yetersiz olduğunu düşünüyorum. Yollar açısından hayatı kolaylaştıracak çözümler üretilmiyor. Özetle ulaşım ve genel çevre temizliğiyle ilgili sorunlar var” diye konuştu.
Kentteki sorunlara rağmen İzmir’de yaşamaktan neden memnun olduğunu söyleyen Sırrı, “İzmirlilik böyle bir şey. İzmirlilik, İzmir’den başka bir yerde yaşamayı sevmemek demek; sorunlarıyla kabul edip, bunlarla haşır neşir olmak demek” yanıtını verdi.
VOA Türkçe’ye konuşan İzmirliler, 31 Mart yerel seçimlerinde bu sorunların kentin oy tercihine yansımamasının nedeninin ise AK Parti iktidarına olumsuz tepkiden kaynaklandığı konusunda ortak görüşte.
“Halkın beklentileriyle ilgili temel sorunları, İzmir’deki yerel yönetimler senelerdir çözemiyor”
İzmir’de yaşam memnuniyeti araştırmasını yapan Integral Araştırma Şirketi Genel Koordinatörü Ümit Yaldız, ankete katılanların ağırlıklı olarak yerel yönetimlerin hizmet alanına giren konu başlıklarında sorunları öne çıkardığına dikkat çekti.
VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Yaldız, “Halkın beklentileriyle ilgili temel sorunları, İzmir’deki yerel yönetimler senelerdir çözemiyor. Fakat sadece yaşam memnuniyetini yerel yönetim hizmetlerine bağlamak da haksızlık olabilir. Çünkü genel olarak ülkede bir mutsuzluk sözkonusu. Bu Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 araştırma sonuçlarına da yansıyan bir mutsuzluk. Ekonomik parametrelerle bunun mutlaka ilgisi var. Diğer küresel birtakım olayların da bunu etkilemesi muhtemel” dedi.
“İzmirliler seçim sonucunu CHP’nin artılarına değil AK Parti’nin eksilerine yazdı”
Yaldız, kentteki sorunların 31 Mart’ta yerel seçim sonuçlarına yansımamasıyla ilgili de ankette bulgular elde ettiklerini söyledi. Bu sonuçları ilk kez VOA Türkçe’yle paylaşan Yaldız, “Türkiye genelinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin 31 Mart seçim zaferini neye bağlıyorsunuz; bu zafer daha çok AK Parti’nin eksiklerinden mi yoksa CHP’nin artılarından mı kaynaklandı?’ diye sorduk. Bu soruya, İzmir’de aldığımız cevap bizi şaşırttı. Çünkü CHP son seçimde İzmir’de 28 ilçe ve büyükşehir belediyesini kazandı. Henüz altı ay önce bu tercihi yapmış bir İzmir var üstelik. Aldığımız cevap, yüzde 56 oranı ile ‘AK Parti’nin eksiklerinin yerel seçim sonuçlarını etkilediği’ oldu. Yüzde 14-15 civarında ‘CHP’nin artıları’ cevabı verildi, yüzde 26 civarında ise ‘her ikisi de etki etmiştir’ denildi” ifadelerini kullandı.
Yaldız, “Bunun anlamı, eğer AK Parti eksiklerini giderebilirse, seçmenin eksik olarak gördüğü ekonomi başta olmak üzere siyasi alanda yaptığı hataları gözden geçirip bunları giderebilirse, yarışa tekrar ortak olabilir ve bunu muhalefet seçmeni de şu anda göz ardı etmiyor” dedi.
31 Mart’taki yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlığını, oyların yüzde 48,09’unu alan CHP adayı Cemil Tugay kazanmıştı. Böylece CHP, 2002’den bu yana İzmir’de tüm seçimlerdeki birinci parti konumunu son seçimde de korumuş oldu.
“Bu kentin sorunları hem merkezi idare tarafından hem yerel yöneticiler tarafından çözülmüyor”
İzmir’deki sorunların giderek kronik bir hal aldığını vurgulayan Yaldız, “İzmir’in temsil ettiği birtakım değerler var. İzmir bazılarına göre Atatürkçülüğün, bazılarına göre CHP’nin, bazılarına göre sosyal demokrasinin kalesi, bazılarına göre hoşgörünün merkezi. Bu değerler üzerinden bakıldığında İzmir’de yaşamak çok güzel. Ama bu kent son 7-8 yıldır yaz aylarında körfez kokusu nedeniyle penceresini açamıyor. Temmuz ortasında bu kentte Alsancak’ın göbeğinde altyapı sorunları nedeniyle gencecik insanlarımız elektrik akımına kapılabiliyor. Bu kentin sorunları çözülmüyor. Hem merkezi idare tarafından hem yerel yöneticiler tarafından halının altına süpürülüyor” diye konuştu.
Gelinen noktada İzmirliler’in siyasi tercihinin nasıl etkilendiği sorusunu da yanıtlayan Yaldız, ankette ‘bu Pazar yapılacak bir genel seçimde oy tercihlerinin ne olacağını’ İzmirliler’e sorduklarını söyleyerek, “Bugün İzmir’de CHP’nin oylarının, kararsızları dağıttığımızda yüzde 50’ye dayandığını görüyoruz. Bu bir rekor. Son seçimde CHP’nin genel seçim oyu yüzde 40-41 bandındaydı. İktidar partisi ise ekonomik ve siyasal sebepler dolayısıyla neredeyse 3 Kasım 2002 seviyelerine gerilemiş görünüyor. Yüzde 20’ler seviyesinde; kararsızları dağıtırsak, 20-22 seviyesinde görünüyor. Ama şu da bir gerçek, kararsızlık ve protest seçmen dediğimiz kitle yüzde 22-23 bandında ve bu kitlenin yüzde 80’i AK Parti, MHP ve İYİ Parti seçmenlerinden oluşuyor” ifadelerini kullandı.