HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
Juventus, Milan ve Inter gibi marka kulüplere sahip İtalya’da bir aile var ki adeta ülke futboluna damga vurdu. Maldini ailesinden bahsediyorum. İtalya, Uluslar A Ligi’nde İsrail’i konuk ederken, dakikalar 73’ü gösterdiğinde ülke futbolunda yeni bir kilometre taşı aşıldı. Raspadori’nin yerine oyuna giren Daniel’le, Maldini ailesi üç nesil boyunca milli formayı giyen ilk İtalyan ailesi oldu. İtalyan futbolunda Maldini soyadı Cesare ile başladı. İlerleyen yıllarda bayrağı oğul Paolo devraldı. Dün akşam ise sahne sırası torun Daniel’indi. Maldini ailesinin İtalya’da başka örneği şimdilik bulunmuyor. Ancak Avrupa’nın diğer ülkelerinde üç nesil milli formayı giyen aileler görmek mümkün.
1954’de Milan formasını giymeye başlayan ‘dede’ Cesare Maldini tam 12 sezon boyunca formasını başarıyla taşıdı. Defans oyuncusu olan Cesare, 347 maçta ter döküp 4 şampiyonluk gördü. 14 kez gök-mavili milli formayı giyen Cesera, futbolu bıraktıktan sonra teknik adamlık yaptı. Cesare Maldini’nin çalıştırdığı takımlar arasında Milan ve İtalya Milli Takımı da yer aldı.
Bayrağı babası Cesera’dan devralan Paolo, ülke futbolunun efsanelerinden biri oldu. Tam 25 yıl Milan formasını giyen Paolo Maldini, kazanmadık başarı bırakmadı. 1984-2009 arasında Milan formasıyla 647 maçta 7 şampiyonluk ve 5 Avrupa kupası sevinci yaşadı. Milli formanında değişmezi olan Paolo, 126 maçta ülkesini temsil etti.
Oğul Maldini’den sonra gözler ‘torunlara’ çevrildi. İlk aday Poalo’nun büyük oğlu Christian oldu. Milan alt yapısından yetişen ve Maldini soyadını yeşil sahalarda taşıması beklenen Christian büyük bir hayalkırıklığı oldu. Vasatın çok altında kaldı. Sıradan takımlarda sıradan geçen kariyerini 27 yaşında noktaladı.
Christan’la hüsran yaşayan Maldini ailesinin imdadına Paolo’nun diğer oğlu Daniel yetişti. Milan alt yapısından yetişen Daniel, dedesi ve babasının aksine defans değil, forvet ve hucüma yönelik orta saha oyuncusu. Milan formasını ilk kez 2 Şubat 2022’de Verona karşısında giyen Daniel, babasının efsaneleştiği kulüpte tutunmayı başaramadı.
Farklı kulüplerde kiralık oynayan Daniel Maldini, Temmuz ayında bedelsiz olarak Monza’ya transfer oldu. Milan formasıyla 24 maça çıkan genç oyuncu, Monza’da düzenli olarak forma giyerek Serie A’da takımının önemli isimlerinden biri haline geldi. Bu sezon çıktığı 7 maçta birer gol ve asist katkısı veren Daniel, milli takım aday kadrosunda yer buldu.
İsrail’e karşı 4-1 kazanılan bu maçta oyuna sonradan dahil olan genç Maldini, maç sonrası yaptığı açıklamada, “Milli formayı giymek çok gurur vericiydi. Ailem tribünde olduğu için bu anı daha da özel hale getiren bir deneyimdi.” dedi.
Gudjohnsen ailesi…
Türkiye deplasmanda İzlanda’yı 4-2 yendiğinde, rakip oyunculardan biri tam üç nesildir milli formayı terletiyordu. İzlanda futbolunda derin izi olan Gudjohnsen ailesinden bahsediyorum. Üçüncü kuşağın temsilcisi Andri Gudjohnson, İzlanda’nın ikinci golünü atan isimdi.
İzlanda futbolunda Gudjohnson’lar silsilesi dede Arnor’la başladı. 73 kez milli formayı giyen Arnor bayrağı oğlu Eidur’a devretti. İzlanda futbolunun yetiştirdiği en kariyerli isimlerden biri olan Eidur, Barcelona ve Chelsea formalarını giydi. Milli formayı 88 maçta giyip 26 gol atıp, ülkenin en skorer ismi oldu. Eidur milli forma emanetini oğulları Andri ve Sveinn Aron’a teslim etti. Gent formasını giyen Aron 28 maçta sahne alıp, 7 gol attı. 26 yaşındaki Sveinn Aron Gudjohnsen ise milli formayı 20 maçta giyip, 2 gol kaydetti. Gudjohnson ailesinin üçüncü kuşağının bir diğer temsilcisi Daniel ise hızla A milli yolunda ilerliyor. Şimdilerde U19 formasını giyen 18 yaşındaki Daniel, İsveç’in Malmö takımında top koşturuyor.
İspanya’da ise Marcos Alonso ailesi üç nesil boyunca milli oyuncu verme geleneğini devam ettirdi. Şimdilerde Celta Vigo’nun sol beki Marcos Alonso Mendoza, dedesi ve babası gibi futbol hayatını üst düzey (Chelsea, Barcelona) takımlarda geçirdi. 9 kez milli takımda görev alan Marcos Alonso’nun babası Marcos Alonso Pena, Atletico Madrid ve Barcelona’da forma giyerek birçok şampiyonluk yaşadı. Pena, futbolculuk hayatında 22 kez de milli formayı giydi. Marcos Alonso’nun dedesi Marquitos lakaplı Marcos Alonso Imaz ise 1954-62 yıllarında Real Madrid’de oynadı. Savunmada görev alan ve 2 kez milli formayı giyen Marquitos, Real Madrid’in 1950’li yıllarda Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ile İspanya Birinci Futbol Ligi’nde beşer şampiyonluk yaşadığı kadronun önemli parçalarından biriydi.
Weiss ailesinin Slovakya futbolunda ayrı bir yeri var. Vladimir Weiss, kendisiyle aynı isme taşıyan babası ve dedesinin izinden giderek futbolcu olmayı tercih etti. Slovakya Milli Takımı’nda 77 karşılaşmaya çıkıp 8 gol atan ve Manchester City, Bolton Wanderers, Rangers, Espanyol, Olympiakos gibi takımlarda oynayan 34 yaşındaki Vladimir Weiss, ailedeki en kariyerli futbolcu olarak öne çıkıyor. Vladimir Weiss’ın babası ve dedesi, Çekoslovakya Milli Takımı’nda forma giyse de ülke dışında büyük takımlarda görev yapmadı.
Kenneth Kluivert, Surinam forması giyerken, oğlu Patrick Kluivert Hollanda için sahaya çıktı. Patrick’in oğlu Justin Kluivert da aynı şekilde Hollanda Milli Takımı’nda forma giyerek aile geleneğini sürdürdü.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***