Serbest Görüş Ekonomi
Türkiye konut piyasasındaki fiyat değişimlerini takip etmek amacıyla oluşturulan Konut Fiyat Endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 27,4 oranında artarken reel olarak ise yüzde 14,7 oranında azaldı. Konuya ilişkin konuşan Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, “Bu durum yükselen konut fiyatlarının enflasyon etkisi nedeniyle reel anlamda bir gerileme yaşadığını ortaya koyuyor” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Eylül 2024 dönemine ilişkin Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerini açıkladı. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan TEDB Başkanı Hakan Akçam, açıklanan oranlara göre konut fiyatlarında nominal ve reel bazda farklılıklar olduğunu ifade ederken, konut fiyatları artış gösteriyorken gayrimenkul satışındaki düşüşten dolayı farklılıkların ortaya çıktığını söyledi.
“Fiyatlar yükseliyor, satışlar düşüyor”
Nominal ve reel bazda farklılıkların olduğuna değinen Akçam, “Nominal o anki tabela fiyatına, reel ise o an konutun piyasada ne kadar olduğuna ilişkin fikir verir” dedi.
Açıklanan verilere göre büyükşehirlerde yükseliş olduğunu ifade eden Akçam, “Bir önceki aya göre İstanbul’da 1,2, Ankara’da 2,2 ve İzmir’de 0,8 oranlarında artış gözlendi. Bahsettiğim 3 şehirde yıllık bazda büyük artışlar yaşandı. Bunun temelinde enflasyonda yaşanan dalgalanma ve konut fiyatlarındaki hızlı yükseliş yatıyor. Gayrimenkul fiyatları her geçen gün yükseliş yaşasa da ne yazık ki aynı yükselişi gayrimenkul satışı için söylemek mümkün değil. Bu da nominal ve reel bazda farklılıkların olmasına neden oluyor” dedi.
Konut fiyatlarında nominal ve reel bazda farklılıkların dikkat çektiğini ifade eden Akçam, “Nominal ve reel bazda ortaya çıkan farklılıklar dahil bize gayrimenkul sektöründe yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu göstermek için yeterli. Bunu çözmenin yolu ise konut fiyatlarının eski seyrine döndürmekten geçiyor” dedi.
“Faiz politikaları, inşaat maliyetleri sektörü etkiliyor”
Başta büyükşehirler olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde konut fiyat endeksinin 2021’den itibaren astronomik bir şekilde arttığını ifade eden Akçam, “Ankara, İstanbul ve İzmir’de konut fiyatları son 3 yıl içerisinde neredeyse 10 kat artış gösterdi, konut fiyatlarında meydana gelen artış hemen hemen aynı oranda kira artışını da etkiledi. Artışı durdurmak için kira artış oranına yüzde 25 zam sınırı konulsa da konut fiyatlarındaki yükseliş trendi durdurulamadı. Bundan dolayı konut satışı her geçen ay azalmaya devam ediyor. Yılın başlarında konut satışında bir ivme yakalansa da yılın ortasına doğru maalesef bunu kaybetmeye başladık. Bunun birçok nedeni olsa da en büyük nedenlerden biri bankaların uyguladığı faiz politikalarının vatandaşların ihtiyacına cevap verememesi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre de Türkiye genelinde toplam konut satışları içinde banka kredisi ile alınanların payı 12’de 1’e kadar düştü” dedi.
Bir diğer önemli nedenin hiç durmadan yükselen inşaat maliyetleri olduğunu söyleyen Akçam, “İnşaat maliyetinin yükselmesi açıkçası müteahhitlerin gözünü korkutuyor ve müteahhitler yüksek maliyetlerin altına girerek imalat yapmaktan çekiniyor. Maliyet artışları da direkt konut fiyatlarını büyük oranda yükseltiyor. Maliyet artışının durdurmanın ilk yolu ise yerli üreticiyi desteklemekten ve dış girdi sayısını azaltmaktan geçiyor. Bununla birlikte konut krizinin aşılabilmesi için, girdi maliyetleri üzerinde ciddi bir denetim sağlanması gerekiyor. İnşaat maliyetleri belli bir yıl aralığında sabit tutulur, Ticaret Bakanlığı ve Rekabet Kurumu başta demir ve çimento ve diğer inşaat malzemelerinin fiyat artışında çok ciddi denetleme yaparsa gayrimenkul sektörü de bir süre sonra eski seyrine dönecektir” diyerek sözlerini sonlandırdı.