ESKİŞEHİR – Eskişehir Emek Demokrasi Platformu adına konuşan Senem Çelik, Fernas madencilerin yalnız olmadığını vurgulayarak, “Madencilerin öldükten sonra değil yaşamak için direnirken yanında olun” çağrısı yaptı.
Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, 14 gündür Ankara’da eylemde olan Fernas işçileriyle dayanışma açıklaması yaptı. Hamamyolu Yediler Parkı’nda yapılan açıklamada “Fernas Madencileri Yalnız Değildir” pankartı açılırken, “Direne direne kazanacağız”, “Diren madenci Eskişehir seninle” ve “Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı.
Platform adına açıklamayı yapan Senem Çelik, direnişi selamlayıp 3 yıl önce aynı sebeplerle Ankara’ya yürüyen, Somalı madencilerin yaşam hakları uğruna, dönüş yolunda hayatını kaybeden Bağımsız Maden İş Sendikası genel başkanı Tahir Çetin’i, Ali Faik İnter’i ve Soma Maden Katliamında hayatını kaybeden 301 madenciyi andı. Çelik, ” Ülkenin dört bir yanında, patronların, holdingci güçlerin kar hırsı uğruna; iş sağlığı ve güvenliği olmadan, baskılarla, ölümüne, temel haklarından yoksun bırakılıp çalıştırılan ve mevzu bahis kölelik koşullarını kabul etmeyip direnen tüm işçiler gibi Fernas Maden İşçileri de sınıfımızın sesi oluyor” diye konuştu.
‘İŞÇİ DİRENİRKEN YANINDA OLUN’
Fernas İşçileri’nin direnişinin yaşam mücadelesi olarak başladığının altını çizen Çelik, “Yani insanca yaşamak için 52 gündür direnen madenciler şirket müdüründen milletvekillerine, gözünü kan bürümüş işçi düşmanlıklarına karşı da direniyor. Madencilerin sözlerini tekrarlıyoruz. Madencilerin öldükten sonra değil yaşamak için direnirken yanında olun” dedi. Madencilerin işten çıkarılması ve sonraki sürece değinen Çelik, “52 gün boyunca karşılanması gereken 3 temel talep için işyeri önünde, Soma merkezde, Ferhat Nasıroğlu’nun Bodrumdaki oteli önünde, şirketin genel merkezi önünde, mecliste direnen madencilerin karşısına sadece barikatlar ve kolluk çıktı. Savcı, hakim, kaymakam, vali, polis, jandarma ve milletvekili patron el ele verip madencilerin taleplerine üç maymunu oynamakla kalmayıp, adeta madencilerin hak ettiklerinin kölelik olduğunu yinelediler” ifadelerinde bulundu.
‘MUHATTAP YOK’
Madencilerin yasaklarla, gözaltılarla, işkencelerle ve adli kontrol tedbirleri ile direnişlerinden vazgeçirilmeye çalışıldığını belirten Çelik, “İşyerinde kanun tanımayan, anayasanın 51. Maddesi ve türk ceza kanunun 118. Maddesini açıktan ihlal eden, Mecliste kanun yapma görevi olan patron Nasıroğlu’na dokunmaya cesaret edemediler. Madenciler doğrudan muhataplarının karşısına çıkmak için yalınayak Ankara yoluna çıktılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve TBMM’de karşılarına çıkacak, sorunlarını çözecek bir muhatap aradılar” diye konuştu.
‘SENDİKA KRİMİNALİZE EDİLİYOR’
Madencilerin açlık grevine başladığına değinen Çelik, şunları söyledi: “Açlık grevlerinin ikinci gecesinde, Kurtuluş Parkı’ndaki nöbete saldıran polis açlık grevindeki tüm madencileri ve sendika yöneticilerini gözaltına aldı. Madencilerin en temel anayasal taleplerini karşılamayan, madencileri görmeyen, Bağımsız Maden İşçileri sendikasını kriminalize etmeye, marjinal göstermeye çalışan patron vekil ve devlet yetkililerine karşı madencilere ve madenciler etrafında kenetlenen kamuoyuna da gözdağı vermeye çalışıyorlar.”
‘MADENCİLERİN SESİYİZ’
Madencilerin memleketin dört tarafında yankılanan sesi olacaklarının altını çizen Çelik, “Madenciler kazanana kadar onların iradesini sahipleniyor ve direnişe güç katmak için memleketin dört bir yanında meydanları dolduruyoruz. İşçi sınıfının mücadelesinin, direnişinin ısrarcısı olan, çalışma koşullarının iyileştirmesi ve iş cinayetlerinin engellenmesi için mücadele veren bütün direnişleri, Polonez işçilerini, Mkb Rondo Direnişini, Tarkett direnişini, As Plastik işçilerini ve Özel Öğretmen Sendikasının direnişini selamlıyoruz.
Bir kez daha hatırlatıyoruz ki: Fernas maden işçisi yalnız değildir. Eskişehir halkı direnen madencilerin yanında” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***