MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti milletvekilleri ile meclis açılında tokalaşması ve ardından iktidar tarafının yumuşayan söylemleri “çözüm süreci” tartışmalarını yeniden gündeme taşırken, DEM Parti TBMM Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit pozitif sözlerden çözüm süreci çıkmayacağını, çözüm için cesaret etmek ve adım atmak gerektiğini söyledi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, aralarında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık ile el sıkışmıştı.
DEM Parti TBMM Grup Başkanvekilleri Gülistan Koçyiğit ve Sezai Temelli, düzenledikleri basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Çözüm süreci gündemde mi?
İktidar partilerinin yumuşadığı şeklinde yorumlanan söylemlerinin ardından “Çözüm Süreci” olup olmadığı yönündeki bir soru üzerime Koçyiğit, “Bir merhabadan ya da pozitif sözlerden bir çözüm süreci çıkmaz. 100 yıllık bir sorundan, 40 yıllık bir çatışmadan söz ediyoruz, karşılıklı iyi niyet mesajlarıyla bu işin çözülemeyeceğini çok iyi biliyoruz” dedi.
Koçyiğit sözlerini, “Gerçekten bu işe soyunmak için cüret etmek, cesaret etmek lazım ve adım atmak lazım. Nasıl yapılacağına dair Türkiye’nin bir birikimi de deneyimi de var. Bir çözüm süreci olacak mı? Biz buna evet diyemiyoruz, bekleyeceğiz göreceğiz. Bu sorunun gerçek muhatabı esasında biz değiliz” diyerek sürdürdü.
“Bu soruyu iyi niyet mesajı verenlere sormak gerekiyor, siz bu sürecin içini somut adımlarla dolduracak mısınız diye bizzat AK Parti grubuna sormak gerekiyor” diyen Koçyiğit şöyle devam etti:
“Buradan çözüm süreci başlıyor demek için biz bunun koşullarını ve emarelerini göremiyoruz. Burada çok olağanüstü bir rejimin kısmen söylem düzeyinde normalleşmesi var. Eylem düzeyinde rayına oturduğunu nasıl görürüz? Yasa yapma sürecinde kapsayıcı olunursa, kritik davalarda adım atılırsa, Can Atalay serbest kalırsa, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’la ilgili kumpas davalar ortadan kaldırılırsa biz burada yeni bir adım olduğunu düşünebiliriz.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşması ile ilgili olarak şunları söylemişti:
“Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Biz Sayın Bahçeli’nin ortaya koyduğu tavrı ülkemizin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı buluyoruz. Sayın Bahçeli, Türkiye’nin siyasi yapısında uzlaşma ve diyalog çağrısının önemine burada bir vurgu yapıyor… Temennimiz odur ki bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısı çoğalsın. Bu adımları atanların sayısı çoğaldıkça da inşallah yeni anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını genişletebiliriz.”
“Anayasa değişiklik tekfilinin TBMM’de doğrudan kabulü için en az 400, referanduma gitmesi için ise en az 360 oy gerekiyor. Bu durumda 266 milletvekili olan AKP’nin referandum için 94 milletvekiline daha ihtiyacı var. Bunun 50’si MHP’den gelse yine de değişiğin referanduma gitmesi için 44 vekil gerekiyor. Bu nedenle Erdoğan’ın bu teklif için Cumhur ittifakı dışında kendisine muhalif diğer partiler ile anlaşması şart.”
“Somut adım atılırsa baş göz üstüne”
“Somut adımlar atılırsa baş göz üstüne. Ama ortada fol yok yumurta yok, buradan çözüm süreci tartışması yürütülmesini anlamlı bulmuyoruz” diyen Koçyiğit, şimdiye kadar kendileri “barış istiyoruz” dediklerinde “savaş mı var” dendiğini hatırlatarak şöyle devam etti:
“Bugün bizim söylediklerimizin teyit edildiğini görüyoruz. bu ülkede bir Kürt sorunu var, bu sorun çözülmedikçe Türkiye’nin sorunları çözülemez. İmralı’daki irade barış için bir şans, bunu Türkiye halklarının iyiliği için kullanmak gerektiğini düşünüyoruz.”
Koçyiğit’in 100 yıllık sorun olarak tanımladığı dönemin ne olduğu sorulduğunda ise şunları söyledi:
“Bu sorunu bilen herkes ne kastettiğimi bilir. Osmanlı döneminde bu coğrafyada yaşayan halkların iyi kötü bir temsiliyeti, sisteme katılımı vardı. Bugün sisteme katılım konusunda sorunlar var. Cumhuriyetin kendisi çok önemli ama bu cumhuriyet demokratik mi? Bence değil. Onun için 100 yıllık sorun diyoruz.”
Kendisinin Kürt bir milletvekili olarak, kürsüde “rojbaş” deyince mikrofon kapatıldığını söyleyen Koçyiğit, “Biz başka bir yerden gelmedik, bu ülkenin kuruluşunda iki halkın ortaklığına vurgu yapıyoruz… Türkiye Kürt sorununu çözebilmiş olsaydı bölgenin değil dünyanın parlayan bir yıldızı olabilirdi”
Anayasa tartışmaları
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilmesi için anayasa tartışmaları yapıldığı şeklindeki yorumlara ise Temelli, “Bu konuda bir samimiyet testiyle karşı karşıyayız. İktidarın sivil anayasa söylemiyle başlamasına karşı adaylık tartışmasına başlarsanız herkes samimiyeti sorgular. Diğer yandan 8 yıldır Selahattin Demirtaş AİHM kararına rağmen tutsak. Demirtaş’ın tutsak olduğu bir ülkede siz sivil bir anayasa yapabilir misiniz” dedi.
Koçyiğit ise bu konuda “DEM Parti, otoriter bir rejimin tahkim edilmesine asla rıza göstermez. Bugünkü yoksulluğun, sefaletin kaynağı olan sermaye yanlısı işçi düşmanı iktidarın devamına DEM Parti asla rıza göstermez” değerlendirmesinde bulundu.
Anayasa tartışmaları yeni Anayasa’ya ve Anayasa’nın ilk 4 maddesine ilişkin tartışmalara dair soruyu yanıtlayan Temelli, “Anayasa tartışmaları doğru bir yerden başlamadı. Maddeler üzerinden, ilk dört madde üzerinden başlamak yerine ‘Nasıl bir anayasa?’ meselesi ile başlamak, bunu topluma mal etmek gerekirken bunu kısır tartışmalar içerisine sürüklemek, maddelere boğmak, ‘Nasıl bir anayasa?’ tartışmasının önünü tıkamak anlamına geliyor” dedi. Şimdiden Anayasa formunu belirlemenin ve maddeler üzerinden tartışmanın doğru olmadığını kaydeden Temelli, “‘Nasıl bir toplumsal mutabakat?’ tartışmasını öncelemek gerekir” ifadesini kaydetti.
HÜDAPAR’ın anayasanın 4. maddesini tartışmaya açmasının ardından Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da 3. maddede yer alan “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” tabirinin de değişmesi gerektiğini söyledi. Ancak bu sabah yaptığı açıklamada bu madde ile ilgili bir tartışma olmadığını kaydetti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***