Münevver Karabulut’u 2009 yılında katleden ve 2014 yılında cezaevindeyken kaldığı hücrede ölü bulunan Cem Garipoğlu’nun mezarından alınan örnekler ailenin DNA örneğiyle uyuştu. Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, henüz raporda ulaşamadıklarını belirterek, “Müvekkillerimde raporun bilimsel dayanaktan yoksun olduğuna yönelik irade oluşur ve itiraz etmemiz istenirse Adli Tıp Kurumu’na yeniden rapor alınması veya üniversitelerin adli bilimsel enstitülerinde inceleme yapılmasını talep edeceğiz” dedi.
Epözdemir, mezarda deforme olmamış bir şekilde bulunan poşeti hatırlatarak, “Sanki bu incelemeye esas alınan kemik kafa tası parçaları sonradan getirilmiş olabilir şeklide müvekkillerde makul bir şüphe oluşmuştu” hatırlatması yaptı.
NTV’ye konuşan Epözdemir’in açıklamalarının tamamı şöyle:
Rapora henüz biz ulaşamadık sistemde yok henüz. Cumhuriyet başsavcılığının kurumsal açıklama ile müptedi olduk rapor içeriğini. Bu açıklamaya göre DNA örnekleri Garipoğlu ile uyuşmuş tabii biz rapor yüklendikten sonra raporla ilgili bilimsel akademik ve hukuki değerlendirmelerimizi yapacağız, aile ile rapor içeriğini paylaşacağız, ailenin bu konudaki bakış açısı önemli. Eğer onlar itiraz hakkımızı kullanalım derlerse rapor içeriğine itirazımızı yapacağız. Rapor içeriği eğer bilimsel ve hukuki değerden yoksun ve mesnetsiz ise adli tıp genel kurulunda itiraz hakkımızı kullanabiliriz. Hatta kemik yaşı tespitini de talep edeceğiz. Fakat an itibariyle rapor içeriğine ulaşamadık, bilimsel bir çalışma yapamadık. Müvekkilleri aradım ulaşamadım, onlarla da görüşeceğim. Şayet kendilerinde bu raporun bilimsel dayanaktan yoksun olduğuna yönelik irade oluşur ve itiraz etmemiz istenirse Adli Tıp Kurumu’na yeniden rapor alınması veya üniversitelerin adli bilimsel enstitülerinde inceleme yapılmasını talep edeceğiz.
Serbest Görüş:
MEZARIN İÇİNDEN ÇIKAN AĞZI BAĞLI POŞETE İNCELEME TALEBİ
Bir poşet vardı biliyorsunuz mezarın içerisinde, bununla ilgili inceleme yapılması talebimiz vardı. Mezarın içerisindeydi bir vücut bütünlüğü yoktu, o poşetin de ağzı bağlıydı, nitekim başsavcılık makamı da o poşete raporunda yer vermişti. Onun üzerinde bir DNA ve parmak izi incelemesi talep etmiştik. Poşette hiçbir deformasyon yok, poşet bağımsız bir şekilde içerisinde hiçbir şey olmadan mezarın içinde duruyor, sanki bu incelemeye esas alınan kemik kafa tası parçaları sonradan getirilmiş olabilir şeklide müvekkillerde makul bir şüphe oluşmuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***