Hükümetin kurulamaması nedeniyle siyasi istikrarsızlığın sürdüğü Bulgaristan, üç yılda yedinci kez seçime gitti. Yurtdışında en çok Bulgaristan vatandaşının yaşadığı Türkiye’de de çeşitli noktalarda kurulan 168 sandıkta çifte vatandaşlar oy kullandı.
VOA Türkçe, İzmir Sarnıç’ta bulunan Remzi Doğan İlkokulu’nda oylarını kullanan vatandaşlara mikrofon uzattı. Siyasi istikrarsızlığı aşmak umuduyla yeniden sandığa geldiklerini söyleyen Seyyal Kurtuluş, “Vatandaşlık görevimizi yapmaya geldik. Yedinci kez geliyoruz sandık başına, inşallah bu sefer artık olur” dedi.
1990 yılında Türkiye’ye göç ettiklerini anlatan Kurtuluş, “Türkler’in parlamentoya girişini bekliyoruz. Daha önce de girdiler ama daha büyük çoğunluk istiyoruz. Hala oranın vatandaşlığını koruyoruz. Evimiz duruyor, gidip geliyoruz sürekli. Orada var oluşumuzu ispatlamaya çalışıyoruz. Parlamentoya girilirse muhakkak ki sesimiz olur” diye konuştu.
“Her ne kadar burası anavatanımız olsa da orası memleketimiz”
29 yaşındaki Avukat Onurcan Çamdereli ise Türkiye’de doğmasına karşın Bulgaristan siyasetini de önemsediğini belirterek, “Biz burada yaşıyoruz’ diye bakmak doğru değil. Orada akrabalarımız var, eşimiz dostumuz var. Gidiyoruz geliyoruz, aidiyetimiz var. Her ne kadar burası anavatanımız olsa da orası memleketimiz. Orada da istikrarın ve demokratik sürecin tamamlanması, insanların refah içinde yaşaması bizlere mutluluk verir” dedi.
Bulgaristan’da yaşayan Müslüman ve Türklerin yıllar içinde mücadele sonucu birçok kazanım elde ettiklerini söyleyen Çamdereli, bu nedenle seçimlerin sonucunda Türkler’in yeniden parlamentoda temsil edilmesinin çok önemli olduğunu kaydetti.
74 yaşındaki Hilmiye Özcan da yedi kez yapılan seçimin ardından bu seçimin son olması dileğinde bulunarak, “Oradan maaş alıyoruz. Ben orada 19 yıl ayakkabıda çalıştım, 6-7 yıl tütünde çalıştım. Oradan emekliyim. İyilik istiyoruz, huzur istiyoruz, iyilik olsun. Bu, son olsun inşallah” dedi.
“Siyasi partilerin halkın iradesine saygı göstermemelerinin sonucu”
Yaklaşık 6,3 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu Bulgaristan’da seçim için 19 siyasi parti ve 9 koalisyon aday gösterdi. 240 milletvekilinin yer alacağı halk meclisine girmek için partilerin yüzde 4’lük barajı geçmesi gerekiyor. Anketlere göre en az 7 siyasi oluşumun bu barajı aşması bekleniyor. Son üç yılda parlamentoya giren çok sayıdaki küçük partinin koalisyon hükümeti oluşturamadığı ülkede kurulan hükümetlerin ömrü de altı aydan fazla sürmedi.
VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan İzmir Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Başkanı Abdurrahim Nursoy, siyasi partilerin uzlaşmaz tavrını eleştirerek seçimlerin sık yenilenmesinin katılımı da olumsuz etkilediğini söyledi.
Bu seçimlerin sonucunda da kalıcı bir hükümetin kurulmasını beklemediğini kaydeden Nursoy, “Bunu, siyasi partilerin halkın iradesine saygı göstermemeleri olarak değerlendiriyorum. Maalesef sandığa yansıyan halkın iradesi, parlamentoya yansımıyor. Bu da tabii ki vatandaşımızın sandığa gitme oranını her geçen gün daha da düşürüyor. Çünkü herkes ‘nasılsa bu sefer de hükümet kurulamayacak, altı ay sonra biz tekrardan sandığa gideceğiz’ diye düşünüyor. Bu, iyiye doğru bir işaret değil Bulgaristan için” dedi.
Nursoy, seçimlerin Bulgaristan’da ve yurtdışında yaşayan Türk ve Müslümanlar’ın hak ve özgürlüklerinin devamı için çok büyük önem taşıdığını savundu.
Türkler’in partisi ikiye bölündü: “Kilit konumumuzu kaybettik”
Haziran ayında yapılan son seçimlerde, ülke nüfusunun yüzde 12’sini oluşturan Türkler ve Müslümanlar’ın yanısıra Türkiye’de yaşayan çifte vatandaşların da tercihi, yoğun olarak Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden (DPS) yanaydı. Seçimden önce Bulgar ve Türk eş başkanlık sistemine geçerek oylarında büyük yükseliş kaydeden parti, yüzde 17,07 ile sandıktan ikinci sırada çıkmıştı. Ancak Türk ve Müslümanlar’ın çoğunlukta olduğu parti iç çekişmeler sonucu bu seçimde ikiye bölündü. DPS’nin başkanlığını Bulgar lider Delyan Peevski sürdürürken, partinin kurucusu ve onursal başkanı Ahmed Doğan ise yeni kurulmasına öncülük ettiği Hak ve Özgürlükler İttifakı (APS) ile yarışta.
Bu durumun Bulgaristan’da son seçimde partinin ulaştığı kilit konumu ortadan kaldırabileceğini anlatan Nursoy, “Biz bundan önceki seçimlerde Bulgaristan’da ikinci siyasi parti olarak 47 milletvekili çıkardık. O dönemde 24 Şubat’taki kurultayda eş başkanlık sistemi getirildi. Fakat iki eş başkan arasında yaşanan bir anlaşmazlık sebebiyle, bizler maalesef şu an Bulgaristan siyasetinde azınlık bir parti olarak maalesef ikiye bölünmüş noktadayız. Bizler çok üzülerek söylüyorum ki bölünmememiz gereken bir noktada bölündük. Maalesef bizim şu andan sonra kilit olma şansımız çok fazla yok diye görüyoruz” dedi.